Göçmen Kökenli Polis İhtiyacı, Başvuru Şartlarını Yumuşattı

Almanya‘da nüfusun yüzde dokuzu göçmen kökenli olmasına rağmen, Alman Polisi teşkilattaki göçmen kökenlilerin oranını yüzde yediye çıkarma hedefine bile henüz ulaşamadı.

Almanya‘da nüfusun yüzde dokuzu göçmen kökenli olmasına rağmen, Alman Polisi teşkilattaki göçmen kökenlilerin oranını yüzde yediye çıkarma hedefine bile henüz ulaşamadı. AB vatandaşı olmayan göçmen kökenli polis adayları için öngörülen başvuru şartlarını yumuşatma yoluna giden polis, böylelikle özellikle dilden ve kültür farklılıklarından kaynaklanan sorunları aşmayı amaçlıyor.

Deutsche Welle‘de yayınlanan habere göre, Almanya‘da göçmen kökenli polis memurlarına duyulan ihtiyaç üzerine bazı eyaletlerin AB vatandaşı olma şartını kaldırdı. Polis teşkilatında bulunan göçmen kökenlilerin oranının hâlâ yüzde yedinin altında olduğu kaydedilen haberde bundan birkaç yıl önce bu orana ulaşılmasının hedeflendiği, ancak dil sınavının çok zor olması dolayısıyla bu hedefe ulaşılamadığı dil getirildi. Göçmen kökenlilerin polis olmasını zorlaştıran bir diğer husus ise adaylardan lise mezuniyetinin istenmesi. Lise mezunu göçmen kökenlilerin sayısının oldukça az olması ise polis olmayı zorlaştırıyor. Bu nedenle daha fazla göçmen gencin polis teşkilatına başvurması için şartlar yumuşatılmış. Örneğin Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti‘nde polis olmak isteyenlerden AB vatandaşı olmaları beklenmiyor.



Deutsche Welle, göçmen kökenli polislerin ne kadar önem taşıdığını Kölnlü Özlem Tekin adlı polis akademisi öğrencisinin görüşlerine yer vererek okuyucuya yansıtıyor. Telsizlerden sık sık Türkçe veya Rusça konuşan bir görevliye ihtiyaç olduğunu duyduklarını belirten 24 yaşındaki Tekin, sık sık tercüman olarak devriye ekiplerine eşlik ediyor.

Özlem bu görevlerde karşılaştıklarını şöyle örnekliyor: "En klasik denilebilecek durumlardan biri aile içi şiddet. Adam karısını dövüyor. Sonra eve gidiyorsunuz ve kadın kimseyle konuşmuyor. Hatta kocasının evde olmaması, kendisine konuşmak için daha elverişli bir fırsat vermesine rağmen. İşte özellikle de böyle durumlarda birçok arkadaşımız aralarında Türkçe konuşan biri varsa çok seviniyor. Çünkü o kadına Türkçe bir iki kelime bir şey söyleyince, korkusunu yenip sizinle konuşmaya başlıyor.‘‘

Deutsche Welle‘ye konuşan Köln polisinin personel bölümünden Heike Wächterowitz, dilden kaynaklanan bu gibi durumların uzun zamandır polislerin günlük hayatlarının bir parçası haline geldiğini söylüyor. Alman toplumunun yüzde dokuzunu göçmen kökenlilerin oluşturduğuna dikkat çeken Wächterowitz, ‘‘Polis her zaman Alman toplumun aynası oldu. Bu dengeyi şimdi de tekrar sağlamak için çok daha fazla göçmen kökenli personele ihtiyaç duyuyoruz. ‘ diyor. Göçmen kökenlilerin yoğun olduğu personel dağılımının polis teşkilatı için başka faydaları olduğuna da dikkat çeken yetkili, göçmen kökenli polislerin Almanları da başka kültürleri daha yakından tanımak ve olayları bambaşka bir perspektiften anlamaya çalışmak konusunda destekleyebildiğini dile getiriyor.