Bakan Akdağ‘dan, Kılıçdaroğlu‘nun Yolsuzluk İddialarına Cevap
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun yolsuzlukları iddialarıyla ilgili, "Yolsuzluk dosyası soruşturmasını engellemek için valiliğe yazı yazmadım aksine 18 Mart‘ta Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi‘ndeki ihale yolsuzluğuyla ilgili idari soruşturma izni verdim.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun yolsuzlukları iddialarıyla ilgili, "Yolsuzluk dosyası soruşturmasını engellemek için valiliğe yazı yazmadım aksine 18 Mart‘ta Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi‘ndeki ihale yolsuzluğuyla ilgili idari soruşturma izni verdim. Cumhuriyet Savcılığı‘na da başvurdum. Bu sorumsuz tavrı her ne kadar kendi alışkanlıklarıyla örtüşse de şimdi bana bir özür borçludur" dedi.
Bakan Akdağ, bir TV programında Kılıçdaroğlu‘nun, "Bu kez elimde Sağlık Bakanı ile ilgili bir yolsuzluk dosyası var" ifadesinin gerçek olmayan iddialar olduğunu söyledi. Van‘daki Eğitim ve Araştırma Hastanesi‘nde bazı ihalelerde usulsüzlükler yapıldığına ilişkin bir ihbar mektubunun geçtiğimiz yıl 3 Mart‘ta Başbakanlık İletişim Merkezi ve Cumhuriyet Savcılığı‘na ulaşmasıyla sürecin başladığını anımsatan Bakan Akdağ, "Sahte bir isimle yazılmış bir mektup ama bu kuruluşlar bunu önemsiyor. Savcılık,
bakanlığımızdan soruşturma yapmak için izin istiyor. Görevlendirdiğim iki müfettiş soruşturma sonucunda bir rapor tanzim ediyor. Bu rapora onay vererek, gerekli soruşturmanın yapılması için Van‘a gönderiyorum. Sonrasında bazı tereddütler hasıl olduğu için olayın bir kere daha soruşturulmasına ihtiyaç duyuyoruz. Tereddütler nedeniyle soruşturma sonuçlanana kadar herhangi bir işlem tesis etmeyin diyoruz. İkinci incelemeyi yapan arkadaşların ilk müfettişlerin raporunun doğru olduğunu ve bu doğrultuda
işlem yapılması gerektiğini söylemesi üzerine bakanlık iç kurumlarına, 18 Mart‘ta Van Savcılığı‘na ve Van Valiliği‘ne yazı yazdım" diye konuştu.
Bakanlık olarak gerekli işlemleri başlatmalarına karşın CHP lideri Kılıçdaroğlu‘nun bunda bir yolsuzluk bulduğunu, bir meselenin gizlenmesi, örtbas edilmesi olarak yorumladığını dile getiren Bakan Akdağ, "Bu bir Kılıçdaroğlu klasiği. Bunu Sayın Kılıçdaroğlu ilk kez yapmıyor. Kendisinin iddia ettiği gibi, bir yolsuzluk soruşturmasını engellemek için herhangi bir yazı yazılmış değildir. Nihayetinde bütün raporlar, ilgili merciye, yargıya tarafımca iletilmiştir" dedi.
Kılıçdaroğlu‘nun tavrını sorumsuzluk olarak tanımlayan Akdağ, "Her işittiğini söylemiş olmak, kişiye yalan söylemiş olmak için yeterlidir. Bir ana muhalefet partisi genel başkanının böyle davranması büyük talihsizlik" şeklinde konuştu.
"ÇAMUR AT İZİ KALSIN POLİTİKASI BİZE TUTMAZ"
Kendisine yönelik suçlamalarda davalık bir durum olup olmadığını hukukçulara inceletmesi gerektiğini söyleyen Bakan Akdağ, şunları kaydetti:
"Davalık bir durumdan öte, ahlaki bir problem var. Bir ana muhalefet partisinin böyle küçük siyasetle uğraşmaması, çamur at izi kalır düşüncesinde olmaması lazım. Aslında attığı çamurların bizde iz bırakmayacağı açık ama kendi elinde iz kalıyor. Hem özür dilemesini hem de ellerini iyi bir yıkamasını öneriyorum."
Kılıçdaroğlu‘nun yaklaşan seçim endişesiyle hırçınlaştığını ifade eden Akdağ, "Demokrasilerde milletin sözü geçer. Milletin takdiri neyse o olacak. Bir takım basın kartellerinin ya da pompalayıcı unsurların değil" şeklinde konuştu.
"KILIÇDAROĞLU KORKUYOR"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun korktuğu bir takım şeylerin olduğunu vurgulayan Bakan Akdağ, "Neden ortada bir şey yokken, Sağlık Bakanı‘na iftira etme gereğini duyar? Bunu anlamak mümkün. Çünkü Sayın Kılıçdaroğlu, sağlıkta dönüşüm programı öncesinde SSK genel müdürüydü. Bu dönem içerisinde vatandaşlar, çektiği çileleri unutmuyor. Ben Kılıçdaroğlu‘nun yerinde olsam, onlar unutulsun diye gayret ederdim. Biz sağlıkta dönüşüm programı ile şükürler olsun bunu ortadan kaldırdık. Aynı Kılıçdaroğlu,
CHP olarak bu düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi‘ne götürdüler. Kendisi hasbelkader iktidar olsa, bu kanunu değiştirecek midir? İşçileri, yakınlarının ve işçi emeklilerini yeniden SSK Hastanelerine mi mahkum edecektir? Bunu kamuoyuna açıklamalıdır" dedi.
Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi‘nde son bir yıl içerisinde üç doktorun hayatını kaybetmesiyle ilgili incelemenin devam ettiğini belirten Akdağ, "Bu kardeşlerimizin hatırası bizim için çok önemli. Biz de uzman bilirkişilerle meseleyi soruşturuyoruz. Bunlar sonuçlanmadan bir şey söylersek, çok değerli meslektaşlarımızın hatırasına saygısızlık etmiş oluruz" dedi.
Kaynak: İHA
Bakan Akdağ, bir TV programında Kılıçdaroğlu‘nun, "Bu kez elimde Sağlık Bakanı ile ilgili bir yolsuzluk dosyası var" ifadesinin gerçek olmayan iddialar olduğunu söyledi. Van‘daki Eğitim ve Araştırma Hastanesi‘nde bazı ihalelerde usulsüzlükler yapıldığına ilişkin bir ihbar mektubunun geçtiğimiz yıl 3 Mart‘ta Başbakanlık İletişim Merkezi ve Cumhuriyet Savcılığı‘na ulaşmasıyla sürecin başladığını anımsatan Bakan Akdağ, "Sahte bir isimle yazılmış bir mektup ama bu kuruluşlar bunu önemsiyor. Savcılık,
bakanlığımızdan soruşturma yapmak için izin istiyor. Görevlendirdiğim iki müfettiş soruşturma sonucunda bir rapor tanzim ediyor. Bu rapora onay vererek, gerekli soruşturmanın yapılması için Van‘a gönderiyorum. Sonrasında bazı tereddütler hasıl olduğu için olayın bir kere daha soruşturulmasına ihtiyaç duyuyoruz. Tereddütler nedeniyle soruşturma sonuçlanana kadar herhangi bir işlem tesis etmeyin diyoruz. İkinci incelemeyi yapan arkadaşların ilk müfettişlerin raporunun doğru olduğunu ve bu doğrultuda
işlem yapılması gerektiğini söylemesi üzerine bakanlık iç kurumlarına, 18 Mart‘ta Van Savcılığı‘na ve Van Valiliği‘ne yazı yazdım" diye konuştu.
Bakanlık olarak gerekli işlemleri başlatmalarına karşın CHP lideri Kılıçdaroğlu‘nun bunda bir yolsuzluk bulduğunu, bir meselenin gizlenmesi, örtbas edilmesi olarak yorumladığını dile getiren Bakan Akdağ, "Bu bir Kılıçdaroğlu klasiği. Bunu Sayın Kılıçdaroğlu ilk kez yapmıyor. Kendisinin iddia ettiği gibi, bir yolsuzluk soruşturmasını engellemek için herhangi bir yazı yazılmış değildir. Nihayetinde bütün raporlar, ilgili merciye, yargıya tarafımca iletilmiştir" dedi.
Kılıçdaroğlu‘nun tavrını sorumsuzluk olarak tanımlayan Akdağ, "Her işittiğini söylemiş olmak, kişiye yalan söylemiş olmak için yeterlidir. Bir ana muhalefet partisi genel başkanının böyle davranması büyük talihsizlik" şeklinde konuştu.
"ÇAMUR AT İZİ KALSIN POLİTİKASI BİZE TUTMAZ"
Kendisine yönelik suçlamalarda davalık bir durum olup olmadığını hukukçulara inceletmesi gerektiğini söyleyen Bakan Akdağ, şunları kaydetti:
"Davalık bir durumdan öte, ahlaki bir problem var. Bir ana muhalefet partisinin böyle küçük siyasetle uğraşmaması, çamur at izi kalır düşüncesinde olmaması lazım. Aslında attığı çamurların bizde iz bırakmayacağı açık ama kendi elinde iz kalıyor. Hem özür dilemesini hem de ellerini iyi bir yıkamasını öneriyorum."
Kılıçdaroğlu‘nun yaklaşan seçim endişesiyle hırçınlaştığını ifade eden Akdağ, "Demokrasilerde milletin sözü geçer. Milletin takdiri neyse o olacak. Bir takım basın kartellerinin ya da pompalayıcı unsurların değil" şeklinde konuştu.
"KILIÇDAROĞLU KORKUYOR"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun korktuğu bir takım şeylerin olduğunu vurgulayan Bakan Akdağ, "Neden ortada bir şey yokken, Sağlık Bakanı‘na iftira etme gereğini duyar? Bunu anlamak mümkün. Çünkü Sayın Kılıçdaroğlu, sağlıkta dönüşüm programı öncesinde SSK genel müdürüydü. Bu dönem içerisinde vatandaşlar, çektiği çileleri unutmuyor. Ben Kılıçdaroğlu‘nun yerinde olsam, onlar unutulsun diye gayret ederdim. Biz sağlıkta dönüşüm programı ile şükürler olsun bunu ortadan kaldırdık. Aynı Kılıçdaroğlu,
CHP olarak bu düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi‘ne götürdüler. Kendisi hasbelkader iktidar olsa, bu kanunu değiştirecek midir? İşçileri, yakınlarının ve işçi emeklilerini yeniden SSK Hastanelerine mi mahkum edecektir? Bunu kamuoyuna açıklamalıdır" dedi.
Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi‘nde son bir yıl içerisinde üç doktorun hayatını kaybetmesiyle ilgili incelemenin devam ettiğini belirten Akdağ, "Bu kardeşlerimizin hatırası bizim için çok önemli. Biz de uzman bilirkişilerle meseleyi soruşturuyoruz. Bunlar sonuçlanmadan bir şey söylersek, çok değerli meslektaşlarımızın hatırasına saygısızlık etmiş oluruz" dedi.