Tarımsal Kuraklık Eylem Planı Sonuç Bildirgesi Açıklandı
Malatya Tarım İl Müdürü Hamit Aygül, "Yağmurlama ve damlama sulama altyapılarının oluşturulmasına biran önce başlanmalıdır" dedi.
Malatya‘da düzenlenen Tarımsal Kuraklık Eylem Planı toplantısının sonuç bildirgesini açıklayan Tarım İl Müdürü Hamit Aygül, "Malatya su zengini bir il değildir. Yani israf edecek bir damla suyumuz bulunmamaktadır. Bu nedenle sahip olduğumuz su kaynaklarını çok iyi değerlendirmeliyiz. Ayrıca son yıllarda alınan yağış miktarlarında, uzun yıllar yağış ortalamalarına göre azalma kaydedilmektedir. Tarımsal sulamada kullanılan baraj ve göletlerde toplanan su miktarlarında da buna bağlı olarak azalmalar
gözlenmektedir. Malatya‘nın uzun yıllar yağış ortalaması 379,9 mm iken, son 10 yılın yağış ortalaması 333,9 mm düzeyine inmiştir. 2010 yılı toplam yağış miktarı daha da aşağıya düşerek287,6 mm olarak gerçekleşmiştir. Bu durum küresel kuraklıktan ilimizin de önemli düzeyde etkilenmeye başladığını göstermektedir.
İlimizde 425 bin 450 hektar tarım arazisi bulunmakta ve bunun 391 bin 946 hektarı sulanabilir özellik taşımaktadır. Ancak sulanabilir arazinin şu anda ancak yüzde 51‘i yani 201 bin 441 hektarı sulanmaktadır. Halen inşası devam eden Derme ve Çerkez Yazısı, Yoncalı, Gökpınar, Kapıkaya, Kuruçay, Sofular ve Arapgir Gölet Projelerinin tamamlanması ile yakın bir gelecekte 47 bin 363 ha alanın daha sulamaya açılması beklenmektedir. Bir taraftan ilgili kurumlarımız bu önemli sulama yatırımlarını yaparken, diğer
taraftan da mevcut baraj, gölet, ve kanallarının rehabilitasyonu önem arz etmektedir. Özelikle açık sulama kanalları bir an önce kapalı sisteme dönüştürülerek, su kayıp ve kaçakları asgariye indirilmelidir" ifadelerini kullandı.
" Tarımsal Kuraklık Eylem Planı toplantısında, Tarımsal Kuraklığın hangi aşamasında olduğumuz hakkında fikir alışverişinde bulunmayı ve ilgili kurumlar tarafından kısa, orta ve uzun dönemde yapılması planlanan çalışmaların değerlendirilmesi yapılmıştır. Ayrıca önümüzdeki süreçte Sulama Birlikleri ve Kooperatiflerinin detaylı çalışmaları, su rezervleri ve ürün desenleri gibi konularda yapılan planlamalar ve gelinen nokta ile ilgili olarak teknik çalışmalar da yapılacaktır" diyen Hamit Aygül,
Tarımsal Kuraklık Eylem Planı kapsamında kısa vadede yapmayı tasarladıkları çalışmaları ise şu şekilde özetledi:
"Kuraklığa dayanıklı bitkilerin tohum, fide ve fidanlarının teşvik edilerek yaygınlaştırılması.
Su yetersizliği görülen sahalarda; aşırı sulama gerektiren tek yıllık yem bitkileri ile sebze ekim alanlarının sınırlı tutulması için ilgili kuruluşlarla işbirliği içerisinde bilgilendirme faaliyetlerinin yapılması.
Mevcut su kaynaklarının verimli ve ekonomik kullanımının sağlanması için üreticiler, sulama kooperatifleri ve sulama birlikleri ile işbirliği yaparak, eğitim yayım çalışmalarının yıl boyunca yürütülmesi.
Yağmurlama ve damlama sulama altyapılarının oluşturulması ve kurulmasında; Bakanlıkça verilen teşviklerden ve uzun vadede geri ödemeli faizsiz Banka kredilerinden çiftçilerin faydalanabilmeleri için gerekli bilgilendirmenin yapılması. Çiftçi Kayıt Sisteminin genişletilerek sürdürülmesi (Kuru ve sulu tarım alanlarının doğru ve net bilinmesi sağlanmış olacaktır.) Kuraklık ve aşırı sıcaklar sonucu oluşabilecek anız ve orman yangınlarının oluşmasını engelleyici yayım faaliyetlerinin yürütülmesi. Mevcut yağış
miktarları ve su rezervleri bakımından içinde bulunduğumuz yıl kritik bir yıl olarak görünmektedir. Bu nedenle gerek tarımsal sulama ve gerekse içme suyu kullanımında, hazırlanan bu eylem planına dikkat ederek, daha duyarlı davranmamız gerektiği kanaatindeyim."
Kaynak: İHA
gözlenmektedir. Malatya‘nın uzun yıllar yağış ortalaması 379,9 mm iken, son 10 yılın yağış ortalaması 333,9 mm düzeyine inmiştir. 2010 yılı toplam yağış miktarı daha da aşağıya düşerek287,6 mm olarak gerçekleşmiştir. Bu durum küresel kuraklıktan ilimizin de önemli düzeyde etkilenmeye başladığını göstermektedir.
İlimizde 425 bin 450 hektar tarım arazisi bulunmakta ve bunun 391 bin 946 hektarı sulanabilir özellik taşımaktadır. Ancak sulanabilir arazinin şu anda ancak yüzde 51‘i yani 201 bin 441 hektarı sulanmaktadır. Halen inşası devam eden Derme ve Çerkez Yazısı, Yoncalı, Gökpınar, Kapıkaya, Kuruçay, Sofular ve Arapgir Gölet Projelerinin tamamlanması ile yakın bir gelecekte 47 bin 363 ha alanın daha sulamaya açılması beklenmektedir. Bir taraftan ilgili kurumlarımız bu önemli sulama yatırımlarını yaparken, diğer
taraftan da mevcut baraj, gölet, ve kanallarının rehabilitasyonu önem arz etmektedir. Özelikle açık sulama kanalları bir an önce kapalı sisteme dönüştürülerek, su kayıp ve kaçakları asgariye indirilmelidir" ifadelerini kullandı.
" Tarımsal Kuraklık Eylem Planı toplantısında, Tarımsal Kuraklığın hangi aşamasında olduğumuz hakkında fikir alışverişinde bulunmayı ve ilgili kurumlar tarafından kısa, orta ve uzun dönemde yapılması planlanan çalışmaların değerlendirilmesi yapılmıştır. Ayrıca önümüzdeki süreçte Sulama Birlikleri ve Kooperatiflerinin detaylı çalışmaları, su rezervleri ve ürün desenleri gibi konularda yapılan planlamalar ve gelinen nokta ile ilgili olarak teknik çalışmalar da yapılacaktır" diyen Hamit Aygül,
Tarımsal Kuraklık Eylem Planı kapsamında kısa vadede yapmayı tasarladıkları çalışmaları ise şu şekilde özetledi:
"Kuraklığa dayanıklı bitkilerin tohum, fide ve fidanlarının teşvik edilerek yaygınlaştırılması.
Su yetersizliği görülen sahalarda; aşırı sulama gerektiren tek yıllık yem bitkileri ile sebze ekim alanlarının sınırlı tutulması için ilgili kuruluşlarla işbirliği içerisinde bilgilendirme faaliyetlerinin yapılması.
Mevcut su kaynaklarının verimli ve ekonomik kullanımının sağlanması için üreticiler, sulama kooperatifleri ve sulama birlikleri ile işbirliği yaparak, eğitim yayım çalışmalarının yıl boyunca yürütülmesi.
Yağmurlama ve damlama sulama altyapılarının oluşturulması ve kurulmasında; Bakanlıkça verilen teşviklerden ve uzun vadede geri ödemeli faizsiz Banka kredilerinden çiftçilerin faydalanabilmeleri için gerekli bilgilendirmenin yapılması. Çiftçi Kayıt Sisteminin genişletilerek sürdürülmesi (Kuru ve sulu tarım alanlarının doğru ve net bilinmesi sağlanmış olacaktır.) Kuraklık ve aşırı sıcaklar sonucu oluşabilecek anız ve orman yangınlarının oluşmasını engelleyici yayım faaliyetlerinin yürütülmesi. Mevcut yağış
miktarları ve su rezervleri bakımından içinde bulunduğumuz yıl kritik bir yıl olarak görünmektedir. Bu nedenle gerek tarımsal sulama ve gerekse içme suyu kullanımında, hazırlanan bu eylem planına dikkat ederek, daha duyarlı davranmamız gerektiği kanaatindeyim."