Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na Küfür Cevabı

Tüm Sanayiciler ve İşadamları Derneği Genel Kurul toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun bir mitinginde kendisine yönelik küfür gibi algılanan sözlerine yanıt verdi.

Daha göreve gelmesinin üzerinden bir yıl bile geçmeden onlarca kez çark eden, u dönüşü yapan bir genel başkanın millet nezdinde inandırıcı olmasının mümkün olmadığını ifade eden Erdoğan şunları söyledi:

"Milletin karşısına çıkıp, meydanlarda ağzını bozan, edep dairesinin dışına çıkan bir genel başkanın milletten teveccüh görmesi, kendi tabanından bile takdir ve teveccüh görmesi mümkün olamaz. Ben millietime böyle inanıyorum. Ben CHP‘ye gönül veren kardeşlerime de böyle inanıyorum, MHP‘ye gönül veren kardeşlerime de böyle inanıyorum, BDP‘ye gönül veren kardeşlerime de böyle inanıyorum. Çünkü hiçbirine ben edep dışılığı yaklaştırmıyorum, yakıştırmıyorum.

Dün Balıkesir‘de meydanda aynı şekilde küfür üstüne küfür sıralıyor; ben kendisine bir kez daha Hacı Bektaş Veli‘nin, malum Kılıçdaroğlu‘nun kendisi de Alevi kültürünün bir mensubudur. Ama Hacı Bektaşi Veli‘yi iyi anlamamış. Hacı Bektaşi Veli‘nin o güzel sözünü hatırlatmakta fayda görüyorum. Gerçi ben Hacı Bektaşi Veli‘yi onunla mukayese edilemeyecek derecede çok daha fazla severim, onun düşüncelerine, inancına inanırım. Ne diyor Hacı Bektaşi Veli; ‘Eline, diline, beline hakim ‘diyor. Burada

affedersiniz, beni mazur görün beline hakim olamayanları gördük. Bir kasetle genel başkan oldu.

Sayın Kılıçdaroğlu, Tuncelilidir. Öyle tahmin ediyorum ki oradaki kardeşlerimde bunlardan çok rahatsız. Çünkü ‘eline, diline, beline‘ bu kelimelerin ilk harflerine Arapça‘da yan yana getirdiğiniz zaman bakarsanız ‘edeb‘ sözcüğünün çıktığını görüsünüz. Edep aklın dıştan görünüşüdür. CHP Genel Başkanı‘na onunla aynı seviyeye sahip, aynı hizaya girmiş olan MHP Genel Başkanı‘na Hz. Mevlana‘nın şu sözlerin de hatırlatmak isterim. Onların diliyle konuşamam. Çünkü benim aldığım ahlak dersi, edep eğitimi benim

onlara aynı dille cevap vermememi gerektirir. Ama en büyük muallimlerden ben onlara o dersi vermek isterim. Diyor ki Mevlana; ‘Efendi bil ki insanın tenindeki can edeptir. İnsanoğlunun göz ve kalp nuru edeptir. Âdem bir ulvi âlemdir süfliden değil. Bu dönen kümbetin hem dönmesi hem de revnak ve ziyneti edeptir. Şeytanın başına ayağına koymak istersen gözünü iyi aç şeytanın canını çıkaran edeptir. İnsanoğlu eğer edepten yoksun ise o insan değildir. Zira insanoğlu ile hayvan arasındaki fark edeptir. Aç

gözlerini bak Allah kelamı olan Kur‘an ayet ayet edeptir

Akıldan sordum: iman nedir? Akıl kalp kulağına iman edeptir‘.

Ne derlerse desinler biz bu seviyeye düşmeyecek onların dillini kullanmayacağız. Biz milletin edebiyle edeplendik. Milletin karşısında mahcup olmadan bu süreci devam ettireceğiz. Bizden boş söz, hakaret, küfür asla duymayacaksınız. Hele hele analara bizim saygımız sonsuzdur. Çünkü bizim medeniyetimizde cennet annelerin ayakları altındadır."