Kanalistanbul’Un Başarısı Maliyetini Kurtarmasına Bağlı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Karadeniz ile Marmara Denizi arasında bir kanal açılmasını içeren çılgın projesini açıkladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Karadeniz ile Marmara Denizi arasında bir kanal açılmasını içeren çılgın projesini açıkladı. Projenin ayrıntılar netleşmese de, İstanbul Boğazı’ndaki trafiği yüksek maliyetli bu kanala yönlendirmek için Kanalistanbul’u cazip hale getirmek gerekecek. Zira, Montrö Boğazlar Sözleşmesi gereği Türkiye’nin İstanbul Boğazı’ndan gemi geçişini engelleme hakkı yok.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yücel Acer, gemilere serbest geçiş hakkı veren Montrö’nün kurallarının açık olduğunu vurguluyor. Bununla birlikte 1998 tarihli Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Tüzüğü’nü hatırlatan Acer, hava muhalefeti gibi çeşitli sebepler gösterilerek Boğazlar’dan geçişte bazı tasarruflarda bulunmanın mümkün olduğunu kaydediyor. Türkiye, gemilerin belirli kurallar çerçevesinde emniyetli bir şekilde geçerek deniz kazalarına meydan vermemelerini ve dolayısıyla bu bölgede yaşayan vatandaşlarına zarar gelmemesini teminen tedbir alabiliyor. Trafiğin geçici olarak durdurulması halleri; mücbir sebepler, tehlike durumları, kamu yararına büyük inşaat faaliyetleri ciddi ve beklenmedik seyrüsefer tehlikeleri ile sınırlandırılıyor.
Prof. Acer’e göre Kanalistanbul projesi hayata geçtiğinde Türkiye, özellikle tehlikeli yük taşıyan gemilerin geçişini buraya yönlendirmek için iç tüzükte gerekli düzenlemeleri yapabilir. Erdoğan’ın; LPG, kimyasal madde ve petrol sevkıyatının İstanbul’u ve 2 milyon nüfusu tehdit ettiği yönündeki sözleri; tehlikeli madde taşımacılığının kanala yönlendirilmeye çalışılacağını gösteriyor. İlgili ülkelerin bu durumda Türkiye’yi Uluslararası Denizcilik Örgütü’ne şikayet etmesi bekleniyor. Geçiş ücretlerinin yüksek olması durumunda, kanalı cazip kılacak bir diğer husus ise gemilerin beklemek zorunda kalmaması. Erdoğan’ın açıklamasına göre, gemilerin bekleme maliyeti yılda 1,4 milyar doları buluyor. Kanalın tamamlanmasıyla bekleme maliyetinde önemli ölçüde azalma olacak. İstanbul Boğazı’ndan geçişte güvenlik gerekçesiyle yeni düzenlemeler getirilmesi ve bekleme süresinin de artması durumunda kanalın cazibesi daha da artmış olacak.
Prof. Dr. Yücel Acer, Boğazlar’dan geçişi düzenlerken Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin yeniden tartışmaya açılmasının ise Türkiye için hata olacağını söylüyor. Montrö’nün getirdiği birçok kuralın Türkiye’nin lehine olduğuna dikkat çeken Acer, tehlikeli madde taşıyan gemilerle ilgili ek bir sözleşme ile bu gemilerin kanala yönlendirilmesi mümkün olabilir.
Boğazlar’ı en çok Rusya’nın kullandığını hatırlatan Acer, Rusya’nın ikna edilmesi durumunda Kanalistanbul’un geleceği açısından önemli bir engelin aşılmış olacağını ifade ediyor. Kanalın Ruslar tarafından inşa edilip işletileceği yönündeki haberler ise çılgın projenin uygulanma imkanını artırıcı bir etken olarak göze çarpıyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yücel Acer, gemilere serbest geçiş hakkı veren Montrö’nün kurallarının açık olduğunu vurguluyor. Bununla birlikte 1998 tarihli Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Tüzüğü’nü hatırlatan Acer, hava muhalefeti gibi çeşitli sebepler gösterilerek Boğazlar’dan geçişte bazı tasarruflarda bulunmanın mümkün olduğunu kaydediyor. Türkiye, gemilerin belirli kurallar çerçevesinde emniyetli bir şekilde geçerek deniz kazalarına meydan vermemelerini ve dolayısıyla bu bölgede yaşayan vatandaşlarına zarar gelmemesini teminen tedbir alabiliyor. Trafiğin geçici olarak durdurulması halleri; mücbir sebepler, tehlike durumları, kamu yararına büyük inşaat faaliyetleri ciddi ve beklenmedik seyrüsefer tehlikeleri ile sınırlandırılıyor.
Prof. Acer’e göre Kanalistanbul projesi hayata geçtiğinde Türkiye, özellikle tehlikeli yük taşıyan gemilerin geçişini buraya yönlendirmek için iç tüzükte gerekli düzenlemeleri yapabilir. Erdoğan’ın; LPG, kimyasal madde ve petrol sevkıyatının İstanbul’u ve 2 milyon nüfusu tehdit ettiği yönündeki sözleri; tehlikeli madde taşımacılığının kanala yönlendirilmeye çalışılacağını gösteriyor. İlgili ülkelerin bu durumda Türkiye’yi Uluslararası Denizcilik Örgütü’ne şikayet etmesi bekleniyor. Geçiş ücretlerinin yüksek olması durumunda, kanalı cazip kılacak bir diğer husus ise gemilerin beklemek zorunda kalmaması. Erdoğan’ın açıklamasına göre, gemilerin bekleme maliyeti yılda 1,4 milyar doları buluyor. Kanalın tamamlanmasıyla bekleme maliyetinde önemli ölçüde azalma olacak. İstanbul Boğazı’ndan geçişte güvenlik gerekçesiyle yeni düzenlemeler getirilmesi ve bekleme süresinin de artması durumunda kanalın cazibesi daha da artmış olacak.
Prof. Dr. Yücel Acer, Boğazlar’dan geçişi düzenlerken Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin yeniden tartışmaya açılmasının ise Türkiye için hata olacağını söylüyor. Montrö’nün getirdiği birçok kuralın Türkiye’nin lehine olduğuna dikkat çeken Acer, tehlikeli madde taşıyan gemilerle ilgili ek bir sözleşme ile bu gemilerin kanala yönlendirilmesi mümkün olabilir.
Boğazlar’ı en çok Rusya’nın kullandığını hatırlatan Acer, Rusya’nın ikna edilmesi durumunda Kanalistanbul’un geleceği açısından önemli bir engelin aşılmış olacağını ifade ediyor. Kanalın Ruslar tarafından inşa edilip işletileceği yönündeki haberler ise çılgın projenin uygulanma imkanını artırıcı bir etken olarak göze çarpıyor.