‘Güney Afrika Cumhuriyeti‘nde İş Olanakları‘ Toplantısı
Türk-Arap Ülkeleri İşadamları Derneği (TURAB) Genel Başkanı Doğan Narin, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu‘nun (DEİK), Türkiye‘yi dünyaya açan çok önemli bir platform olduğunu belirterek, "Ancak DEİK‘in İstanbul ve Ankara‘da yaptığı başarılı etkinliklerin artık Anadolu‘ya yayılması gereklidir" dedi.
DEİK Türk-Güney Afrika İş Konseyi Başkanı ve Güney Afrika Cumhuriyeti İzmir Fahri Başkonsolosu Tamer Taşkın, ‘Güney Afrika Cumhuriyeti‘nde İş Olanakları‘ konulu toplantıya katılmak üzere geldiği Mersin‘de, TURAB‘ı ziyaret etti. Ziyarette konuşan TURAB Başkanı Doğan Narin, DEİK‘in, Türkiye‘yi dünyaya açan çok önemli bir platform olduğunu işaret ederek, "Ancak DEİK‘in İstanbul ve Ankara‘da yaptığı başarılı etkinliklerin artık Anadolu‘ya yayılması gereklidir. Türkiye‘de bugün 1 milyar dolar ihracat yapan 14 şehir bulunmaktadır ki, bunlardan biri de Mersin‘dir. DEİK düzenlediği iş forumlarını, çalıştayları ve buluşmaları bu şehirlerde de hayata geçirmeli, Anadolu‘daki etkinliğini daha aktif bir hale getirmelidir” diye konuştu.
DEİK‘in Anadolu‘da etkinleşmesi için TURAB olarak üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını bildiren Narin, yeni dönemde derneğin özellikle yeni üye kazanımı, şubeleşme ve yurtdışı etkinlik faaliyetlerini arttırmayı planladığını dile getirdi. TURAB‘ın Türkiye‘nin gücüne güç katma çabasında olduğunu ifade eden Narin, “Derneğimiz özelikle son dönemlerde önemli bir misyon üstlenmiştir. İlgi alanımızdaki 22 Arap ve 7 Türk Cumhuriyeti ile gelişen ilişkiler, TURAB‘ın önemini arttırmaktadır” şeklinde konuştu.
DEİK Türk-Güney Afrika İş Konseyi Başkanı ve Güney Afrika Cumhuriyeti İzmir Fahri Başkonsolosu Tamer Taşkın da TURAB‘ın çalışmalarını yakından takip ettiğini vurgulayarak, “TURAB‘a ilk kurulduğu günden buyana inanıyorum” dedi. TURAB‘ın misyonunun arttığı yönündeki görüşlere katıldığının altını çizen Taşkın, Türkiye‘nin Afrika ile olan dış ticaretinin geçen yıl 9 milyar dolar olduğunu, bu yılın ilk 3 ayında çıkan olaylara rağmen rakamların geçen yıl ile aynı seviyede devam ettiğini işaret etti. “Demek ki olaylar olmasaydı bu ticaret hacmi 12-13 milyar dolara çıkacaktı” diyen Taşkın, tablonun yine de iyi olduğunu ve bunun da gelişen ilişkiler ile gerçekleştiğinin unutulmaması gerektiğini söyledi. Coğrafi konum açısından stratejik bir özelliğe sahip Mersin‘in, bölge halkı ile akrabalık bağları bulunması ve tarihi birliktelik mirasına sahip olması açısından önemli bir bölge olduğunu kaydeden Taşkın, bu avantajların iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "TURAB, bu bölgede yaşayan veya uzun süredir iş yapan Arap işadamları ile Afrika‘ya açılmayı sağlayabilir” ifadelerini kullandı.
‘GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ‘NDE İŞ OLANAKLARI‘ TOPLANTISI
Programına, MTSO Konferans Salonundaki, ‘Güney Afrika Cumhuriyeti‘nde İş Olanakları‘ konulu toplantıyla devam eden Taşkın, buradaki konuşmasında, Türk işadamlarını Güney Afrika‘daki yatırım olanaklarını değerlendirmeye çağırdı. Türkiye ihracatının yüzde 65‘inin Avrupa ülkelerine yapıldığına dikkat çeken Taşkın, Afrika‘nın yıllarca görülmediğini, Afrika‘nın hafızalarda ‘yüzüne sinek konan, hastalıklı çocuklar, fakir, fukaralık ve felaketler bölgesi‘ olarak kaldığını işaret etti. "Afrika‘ya ilişkin bilgimiz ve ilgimiz oldukça sınırlıydı. Bu sınır müteahhitlik firmalarımızın Kuzey Afrika‘ya girmesiyle son buldu” diyen Taşkın, bu tarihten sonra Kuzey Afrika‘nın, Türkiye‘nin iş yaptığı en kuvvetli kalelerden biri olduğunu vurguladı. Taşkın, şöyle devam etti; "Afrika‘da yapacak çok işimiz var. Afrika‘nın 54 ülkesinin sadece 5‘inin ekonomisi canlı. Türkiye, gelecekte turizm sektöründe bu ülkelerde büyük ekonomik paya sahip olabilir. Tecrübemizi oralara aktarabilirsek, bu pastadan inanılmaz bir pay alabiliriz. Mersinli işadamlarının yapması gereken tek şey; İstanbul‘a gezmeye ya da iş görüşmesine gelen Afrikalıları biletlerini alıp, buralara getirmek. Kentin ve kendinizin potansiyelini göstermek ve anlatmak için işadamlarını bölgenize çekmelisiniz. Afrikalılar, Türklere ve Türk mallarına çok büyük bir güven ve saygı duymaktadır. Bizim burada bu ülkelerle ticaret yaparken karşılaştığımız en büyük sorun gümrük vergileridir. Bu konuda da devlet yetkililerinden gerekli çalışmaları yapmalarını bekliyoruz. Avrupa ülkelerine gidip işçi muamelesi görmektense, Afrika‘ya gidip kral muamelesi görün. Çünkü hem Türk‘e müthiş bir saygı var hem de işadamı olduğunuz için sizi veli nimet olarak görüyorlar.”
Kaynak: İHA
DEİK‘in Anadolu‘da etkinleşmesi için TURAB olarak üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını bildiren Narin, yeni dönemde derneğin özellikle yeni üye kazanımı, şubeleşme ve yurtdışı etkinlik faaliyetlerini arttırmayı planladığını dile getirdi. TURAB‘ın Türkiye‘nin gücüne güç katma çabasında olduğunu ifade eden Narin, “Derneğimiz özelikle son dönemlerde önemli bir misyon üstlenmiştir. İlgi alanımızdaki 22 Arap ve 7 Türk Cumhuriyeti ile gelişen ilişkiler, TURAB‘ın önemini arttırmaktadır” şeklinde konuştu.
DEİK Türk-Güney Afrika İş Konseyi Başkanı ve Güney Afrika Cumhuriyeti İzmir Fahri Başkonsolosu Tamer Taşkın da TURAB‘ın çalışmalarını yakından takip ettiğini vurgulayarak, “TURAB‘a ilk kurulduğu günden buyana inanıyorum” dedi. TURAB‘ın misyonunun arttığı yönündeki görüşlere katıldığının altını çizen Taşkın, Türkiye‘nin Afrika ile olan dış ticaretinin geçen yıl 9 milyar dolar olduğunu, bu yılın ilk 3 ayında çıkan olaylara rağmen rakamların geçen yıl ile aynı seviyede devam ettiğini işaret etti. “Demek ki olaylar olmasaydı bu ticaret hacmi 12-13 milyar dolara çıkacaktı” diyen Taşkın, tablonun yine de iyi olduğunu ve bunun da gelişen ilişkiler ile gerçekleştiğinin unutulmaması gerektiğini söyledi. Coğrafi konum açısından stratejik bir özelliğe sahip Mersin‘in, bölge halkı ile akrabalık bağları bulunması ve tarihi birliktelik mirasına sahip olması açısından önemli bir bölge olduğunu kaydeden Taşkın, bu avantajların iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "TURAB, bu bölgede yaşayan veya uzun süredir iş yapan Arap işadamları ile Afrika‘ya açılmayı sağlayabilir” ifadelerini kullandı.
‘GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ‘NDE İŞ OLANAKLARI‘ TOPLANTISI
Programına, MTSO Konferans Salonundaki, ‘Güney Afrika Cumhuriyeti‘nde İş Olanakları‘ konulu toplantıyla devam eden Taşkın, buradaki konuşmasında, Türk işadamlarını Güney Afrika‘daki yatırım olanaklarını değerlendirmeye çağırdı. Türkiye ihracatının yüzde 65‘inin Avrupa ülkelerine yapıldığına dikkat çeken Taşkın, Afrika‘nın yıllarca görülmediğini, Afrika‘nın hafızalarda ‘yüzüne sinek konan, hastalıklı çocuklar, fakir, fukaralık ve felaketler bölgesi‘ olarak kaldığını işaret etti. "Afrika‘ya ilişkin bilgimiz ve ilgimiz oldukça sınırlıydı. Bu sınır müteahhitlik firmalarımızın Kuzey Afrika‘ya girmesiyle son buldu” diyen Taşkın, bu tarihten sonra Kuzey Afrika‘nın, Türkiye‘nin iş yaptığı en kuvvetli kalelerden biri olduğunu vurguladı. Taşkın, şöyle devam etti; "Afrika‘da yapacak çok işimiz var. Afrika‘nın 54 ülkesinin sadece 5‘inin ekonomisi canlı. Türkiye, gelecekte turizm sektöründe bu ülkelerde büyük ekonomik paya sahip olabilir. Tecrübemizi oralara aktarabilirsek, bu pastadan inanılmaz bir pay alabiliriz. Mersinli işadamlarının yapması gereken tek şey; İstanbul‘a gezmeye ya da iş görüşmesine gelen Afrikalıları biletlerini alıp, buralara getirmek. Kentin ve kendinizin potansiyelini göstermek ve anlatmak için işadamlarını bölgenize çekmelisiniz. Afrikalılar, Türklere ve Türk mallarına çok büyük bir güven ve saygı duymaktadır. Bizim burada bu ülkelerle ticaret yaparken karşılaştığımız en büyük sorun gümrük vergileridir. Bu konuda da devlet yetkililerinden gerekli çalışmaları yapmalarını bekliyoruz. Avrupa ülkelerine gidip işçi muamelesi görmektense, Afrika‘ya gidip kral muamelesi görün. Çünkü hem Türk‘e müthiş bir saygı var hem de işadamı olduğunuz için sizi veli nimet olarak görüyorlar.”