Büyük Anadolu Yürüyüşü Kervanı Sarıgöl‘de
Büyük Anadolu Yürüyüşü adı altında Türkiye‘nin yedi ana kolundan Ankara‘ya yaya olarak başlatılan yürüyüş devam ediyor.
Büyük Anadolu Yürüyüşü adı altında Türkiye‘nin yedi ana kolundan Ankara‘ya yaya olarak başlatılan yürüyüş
devam ediyor. Ege Bölgesi ayağından katılan Deniz Güler, Mürselim Elmas, Coşkun Ağca, Hazal Sıla Akduran, Ceren Ünsever ve Kayahan Uğur, İzmir‘de yaya olarak başlattıkları yürüyüşlerinde Manisa‘nın Sarıgöl İlçesine ulaştılar. Sarıgöl‘de bir gün mola veren ekip, Büyük Anadolu Yürüyüşü hakkında halkı aydınlatmak amacıyla Sarıgöl Galatasaraylılar Lokali‘nde 20 dakikalık Anadolu‘nun İsyanı isimli kısa filmi izletti.
Ankara‘ya mayıs ortasında dört koldan ulaşacaklarını ifade eden Mürselim Elmas, şunları söyledi: "Büyük Anadolu Yürüyüşümüz, Nisan ayı başında Anadolu‘nun farklı yerlerinden yedi ana koldan başladı. Ankara‘ya yaklaştıkça birleşeceğiz ve Mayıs ortasında Ankara‘ya dört koldan ulaşacağız. Yürüyüşümüz günde 20 kilometre yaya olarak planlandı. Yürüyüşümüz, hiçbir tahrike ve provokasyona izin verilmeyecek olan onurlu Anadolu insanının barış içerisinde adımlayacağı bir yaşam yürüyüşüdür. Bu konuda tüm katılımcı
ve destekçilerin sorumluluk alması beklenmektedir.‘‘
Mürselim Elmas, yaptığı açıklamada yürüyüşün ilkelerini de şöyle açıkladı: "Biz, Anadolu insanları Nisan 2011‘de köylerimiz, kasabalarımız ve şehirlerden çıkarak Ankara‘ya yürümeye karar verdik. Çünkü, binlerce yıldır insan uygarlığının beşiği olan Anadolu, bugün eşi görülmemiş bir yıkımla karşı karşıya. Ancak, dünya, bu büyük yıkımın farkında değil.‘‘
Son on yılda tüm sularımızın enerji şirketlerinin eline geçtiğini belirten Mürselim Elmas, sözlerine şöyle devam etti: "Üzerinde binlerce HES ve baraj kuruluyor. Dağlarımız, maden şirketleri tarafından parsellendi, delik deşik ediliyor. Yaşamımız, nükleer ve termik santrallerle tehlike altında, Feryadımızı duyan yok. Anadolu‘da binlerce yıldır ekip biçtiğimiz tohumlar yok olmaya başladı. Ormanlarımız parça parça kesiliyor. Bu yıkım karşısında, tüm insanlığın ortak mirası, eski yerleşim alanları sular
altında kalıyor. Sayısız hayvanlar ve bitkiler yok olmakta. Bu nedenle biz, Anadolu insanları, Anadolu‘yu yaşatmak için kendi halk irademizi kullanmaya karar verdik. Birleşiyoruz. Yola çıktığımız günden beri çiftçiler, köylüler bize destek veriyor. Bizleri bağırlarına basıyorlar. Kimi zaman evlerinde misafir ediyorlar, yemek yediriyorlar.‘‘
Elmas, seslerini duyurmak için 40 gün 40 gece yürüyeceklerini sözlerine ekledi.
Büyük Anadolu Yürüyüşü‘nün Ege ekibi, daha sonra Ankara‘ya yaya olarak ulaşmak için Uşak İlçesinin Eşme İlçesine doğru yola çıktı.
Kaynak: İHA
devam ediyor. Ege Bölgesi ayağından katılan Deniz Güler, Mürselim Elmas, Coşkun Ağca, Hazal Sıla Akduran, Ceren Ünsever ve Kayahan Uğur, İzmir‘de yaya olarak başlattıkları yürüyüşlerinde Manisa‘nın Sarıgöl İlçesine ulaştılar. Sarıgöl‘de bir gün mola veren ekip, Büyük Anadolu Yürüyüşü hakkında halkı aydınlatmak amacıyla Sarıgöl Galatasaraylılar Lokali‘nde 20 dakikalık Anadolu‘nun İsyanı isimli kısa filmi izletti.
Ankara‘ya mayıs ortasında dört koldan ulaşacaklarını ifade eden Mürselim Elmas, şunları söyledi: "Büyük Anadolu Yürüyüşümüz, Nisan ayı başında Anadolu‘nun farklı yerlerinden yedi ana koldan başladı. Ankara‘ya yaklaştıkça birleşeceğiz ve Mayıs ortasında Ankara‘ya dört koldan ulaşacağız. Yürüyüşümüz günde 20 kilometre yaya olarak planlandı. Yürüyüşümüz, hiçbir tahrike ve provokasyona izin verilmeyecek olan onurlu Anadolu insanının barış içerisinde adımlayacağı bir yaşam yürüyüşüdür. Bu konuda tüm katılımcı
ve destekçilerin sorumluluk alması beklenmektedir.‘‘
Mürselim Elmas, yaptığı açıklamada yürüyüşün ilkelerini de şöyle açıkladı: "Biz, Anadolu insanları Nisan 2011‘de köylerimiz, kasabalarımız ve şehirlerden çıkarak Ankara‘ya yürümeye karar verdik. Çünkü, binlerce yıldır insan uygarlığının beşiği olan Anadolu, bugün eşi görülmemiş bir yıkımla karşı karşıya. Ancak, dünya, bu büyük yıkımın farkında değil.‘‘
Son on yılda tüm sularımızın enerji şirketlerinin eline geçtiğini belirten Mürselim Elmas, sözlerine şöyle devam etti: "Üzerinde binlerce HES ve baraj kuruluyor. Dağlarımız, maden şirketleri tarafından parsellendi, delik deşik ediliyor. Yaşamımız, nükleer ve termik santrallerle tehlike altında, Feryadımızı duyan yok. Anadolu‘da binlerce yıldır ekip biçtiğimiz tohumlar yok olmaya başladı. Ormanlarımız parça parça kesiliyor. Bu yıkım karşısında, tüm insanlığın ortak mirası, eski yerleşim alanları sular
altında kalıyor. Sayısız hayvanlar ve bitkiler yok olmakta. Bu nedenle biz, Anadolu insanları, Anadolu‘yu yaşatmak için kendi halk irademizi kullanmaya karar verdik. Birleşiyoruz. Yola çıktığımız günden beri çiftçiler, köylüler bize destek veriyor. Bizleri bağırlarına basıyorlar. Kimi zaman evlerinde misafir ediyorlar, yemek yediriyorlar.‘‘
Elmas, seslerini duyurmak için 40 gün 40 gece yürüyeceklerini sözlerine ekledi.
Büyük Anadolu Yürüyüşü‘nün Ege ekibi, daha sonra Ankara‘ya yaya olarak ulaşmak için Uşak İlçesinin Eşme İlçesine doğru yola çıktı.