Aso Nisan Ayı Meclis Toplantısı
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Mart ayında yaptıkları ankete göre firmaların ortalama kapasite kullanım oranlarının 2010 yılı Aralık ayı sonuna göre Mart sonunda bir puan artışla yüzde 60 olduğunu söyledi.
ASO Başkanı Özdebir, meclis toplantısında yaptığı konuşmada ankete cevap veren firmaların ortalama kapasite kullanımının 2010 yılı Aralık ayı sonuna göre Mart sonunda bir puan artışla yüzde 60 olduğunu söyledi. Özdebir, kapasite kullanım oranlarının yüzde 56‘dan yüzde 60‘a yükseldiğini belirterek, geçen yılı Mart ayı sonunda ihracat yapan firmaların yüzde 51 iken bu yılın Mart sonunda bu oranın yüzde 54 olduğunu ifade etti. Özdebir, ankete cevap veren firmaların ihracatının toplam ciro içinde Aralık
sonunda yüzde 24.5 olan payın Mart sonunda yüzde 24‘e gerilediğini kaydetti. Şubat ayında sanayi üretim endeksinin bir önceki yıla göre yüzde 13.9 arttığını belirten ASO Başkanı Özdebir, diğer yandan sanayi ciro endeksinin Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 29.7 olduğunu ifade etti. Şubat ayında en yüksek artışın sermaye malı imalatında görüldüğünü belirten Özdebir, sanayi ciro ve sipariş endekslerindeki gelişmelerin sanayi üretimindeki Mart ayında devam ettiğini ifade etti.
Ocak ayında ithalatın yüzde 44 artarak 17 milyar dolar, Şubat ayında yüzde 49 artarak 17.5 milyar dolar olduğunu ifade eden Özdebir, "Bizce Mart ayında ithalat geçen yıla göre yüzde 60‘ın üzerinde artarak 25 milyar doları bulacaktır. Böyle giderse bu yıl cari işlemler açığı 60 milyar doları ayacaktır. Bu durum sürdürülebilir değildir. Bunu gören Merkez Bankası bir yandan cari işlemler açığı 60 milyar doları aşacaktır. Bu durum sürdürülebilir değildir. Bun gören Merkez Bankası bir yandan cari işlemler
açığını kontrol altına almak, diğer yandan da iç talep artışını yavaşlatmak için mevduatlara uygulanan karşılık oranlarını artmaktadır" dedi.
Özdebir, Yunanistan‘ın 18 Nisan‘da gerçekleştirdiği borçlanmanın 2 yıllık tahvillerin faizinin yüzde 20‘nin üzerine çıkacağını ifade ederek şöyle devam etti:
"Yunanistan‘ın artık piyasalardan borçlanmayacağı anlamına gelmektedir. Yunanistan‘ın borçlarının yeniden yapılandırılması kaçınılmazdır. Borçlar yeniden yapılandırılırken eğer bir kısmı silinirse AB‘de bankacılık krizinin çıkma olasılığı artacaktır. Bu nedenlerle önümüzdeki günlerde AB‘deki borç krizinin derinleşme riskini göz önünde tutmalıyız. Finansal piyasalarda yaşanacak bir kaos ciddi miktarlarda kur riski taşıyan reel sektör içinde de ciddi tehlike oluşturmaktadır."
Kaynak: İHA
sonunda yüzde 24.5 olan payın Mart sonunda yüzde 24‘e gerilediğini kaydetti. Şubat ayında sanayi üretim endeksinin bir önceki yıla göre yüzde 13.9 arttığını belirten ASO Başkanı Özdebir, diğer yandan sanayi ciro endeksinin Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 29.7 olduğunu ifade etti. Şubat ayında en yüksek artışın sermaye malı imalatında görüldüğünü belirten Özdebir, sanayi ciro ve sipariş endekslerindeki gelişmelerin sanayi üretimindeki Mart ayında devam ettiğini ifade etti.
Ocak ayında ithalatın yüzde 44 artarak 17 milyar dolar, Şubat ayında yüzde 49 artarak 17.5 milyar dolar olduğunu ifade eden Özdebir, "Bizce Mart ayında ithalat geçen yıla göre yüzde 60‘ın üzerinde artarak 25 milyar doları bulacaktır. Böyle giderse bu yıl cari işlemler açığı 60 milyar doları ayacaktır. Bu durum sürdürülebilir değildir. Bunu gören Merkez Bankası bir yandan cari işlemler açığı 60 milyar doları aşacaktır. Bu durum sürdürülebilir değildir. Bun gören Merkez Bankası bir yandan cari işlemler
açığını kontrol altına almak, diğer yandan da iç talep artışını yavaşlatmak için mevduatlara uygulanan karşılık oranlarını artmaktadır" dedi.
Özdebir, Yunanistan‘ın 18 Nisan‘da gerçekleştirdiği borçlanmanın 2 yıllık tahvillerin faizinin yüzde 20‘nin üzerine çıkacağını ifade ederek şöyle devam etti:
"Yunanistan‘ın artık piyasalardan borçlanmayacağı anlamına gelmektedir. Yunanistan‘ın borçlarının yeniden yapılandırılması kaçınılmazdır. Borçlar yeniden yapılandırılırken eğer bir kısmı silinirse AB‘de bankacılık krizinin çıkma olasılığı artacaktır. Bu nedenlerle önümüzdeki günlerde AB‘deki borç krizinin derinleşme riskini göz önünde tutmalıyız. Finansal piyasalarda yaşanacak bir kaos ciddi miktarlarda kur riski taşıyan reel sektör içinde de ciddi tehlike oluşturmaktadır."