Diyarbakır‘da Otizm Hastalığı Toplantısı

Diyarbakır Otizmle Mücadele Derneği‘nin (DOM-DER) düzenlediği Kent Konseyi ve Büyükşehir Belediyesi‘nin destek verdiği "Sessiz çığlığımızın farkında mısınız? Otizmliyiz" başlıklı uluslararası otizm konferansı, Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu‘nda yapıldı.

Konferansa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Hafize İpek, AK Parti Diyarbakır milletvekili Abdurrahman Kurt, DOM-DER Kurucu Başkanı Mine Onur, çeşitli okulların uzmanları, psikologlar, terapistler ile otistik çocuğu bulunan aileler katıldı. DOM-DER Kurucu Başkanı Mine Onur, bölgede ilk kez uluslararası bir otizm kongresi düzenlediklerini belirterek, otizmin nedeninin tam olarak bilinmediğini ve tedavisi olmayan bir hastalık olduğunu söyledi. "Ancak yoğunlaştırılmış ve kişiselleştirilmiş özel eğitim ile

otizmli bireyler bağımsız yaşam becerileri kazanabilmektedir" diyen Onur, "Otizm ömür boyu süren bir engel türüdür. Bu nedenle mücadele veren tüm aileler büyük zorluk ve acı çekmektedirler. Bu anlamda toplumsal bir sorundur. Ancak bu sorun toplumsal dayanışma ile hafifletilmektedir" dedi.

Mine Onur, Diyarbakır‘da otizmli çocuğu olan velilerin bir araya gelerek DOM-DER‘i kurduklarını ve ortak amaçlarının otizmli çocukların bugününü ve geleceğini güzelleştirmek ve yaşam kalitelerini artırmak olduğunu söyledi. Onur, konferanstan yeni eğitim metotlarını ve çağdaş yaklaşımları öğrenip otizmli çocuklara daha faydalı olma beklentilerinin olduğunu bildirdi. Aile doktorları, psikologlar, özel eğitimciler ve aileler arasındaki iş birliğinin önemine değinen Mine Onur, 3 Nisan Pazar günü de Sümerpark

Ortak Yaşam Alanı‘nda ailelere yönelik otizm eğitim semineri vereceklerini bildirdi.

Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Hafize İpek de açış konuşmasında bölgede engelliler için böylesi bir örgütlenmeye gittiği için DOM-DER‘e teşekkür ederek, "Bizlere, kentimize, otistik çocuklarımızla ilgilenebilecek bir yer, çocuklarımızın bu zorlu hastalık sürecinde büyük bir fedakarlık gösteren ailelerimizin başvuracakları, destek alacakları bir merkez kazandırdınız" dedi. Otizmin, sadece Diyarbakır‘ın değil, bölgenin, Türkiye‘nin ve bütün dünyanın en önemli sorunlarından biri olduğunu belirten İpek,

"Ancak bir o kadar da mücadele konusunda pek de destek verilmeyen, halklar tarafından çok bilinmeyen ya da hiçe sayılan bir hastalıktır. Bu bilinemezci durum elbette kentimizde de yaygındır. İşte burada derneğinizin etki gücü ortaya çıkıyor. Derneğinizin kısa bir süre içerisinde kentimizde ve bölgemizde farkındalık oluşturacağına inanıyorum. Burada hemen ifade etmem gerekir ki DOM-DER internet ortamında da kendisini göstermeye çalışıyor. Bilgi teknolojilerini kullanarak derneğinizin kentimizde önemli bir

bilinç sıçraması yaratacağına inancım tamdır" diye konuştu.

Otistik çocuklara sahip ailelerin yaşadıkları sorunların büyüklüğüne işaret eden İpek, "Engelsiz çocuklara sahip bizlerin çocuk yetiştirirken karşılaştığımız zorlukları düşündüğümüzde sizlerin yaşadığı zorlukları, engelleri tahmin bile edemiyorum. Bizler çocuklarımızın daha iyi okullarda, daha iyi şartlarda okuması, akademik hayatlarının başarılı geçmesi için uğraşırken sizler onların basit, öz bakım ve becerileri için büyük çabalar harcıyor, büyük zorluklar çekiyorsunuz" ifadelerini kullandı.

Otistik çocuklarla ve aileleri ile dayanışma içinde olacaklarını bildiren Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili İpek, "Her şeyde olduğu gibi sevginin ve dayanışmanın onulmaz denen bütün hastalıkları yeneceğine inanıyorum. Biz Diyarbakır olarak sevgimizi ve dayanışmamızı vermeye hazırız. Bu sevgi ve dayanışma ile otistik çocuklarımızın, siz değerli ailelerimizin yaşadığı zorlukları aşacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.

AK Parti Diyarbakır milletvekili Abdurrahman Kurt da DOMDER üyelerine Diyarbakır başta olmak üzere bölge, ülke ve bütün engelli çocuk sahibi aileler adına kutladığını söyledi. Kişi olarak da hükümet olarak da yalnız bırakılmış aileler ile çocuklarına katkı sunmaya çalıştıklarını belirten Kurt, "Elbette bunlar çok gelişmiş ülkelerdeki kadar olmamıştır. Nereden nereye geldiğimizi düşündüğümüzde yüzde 69‘un üzerinde engelli orana sahip bir aileye nerdeyse 3 ayda 900 TL‘yi geçen miktarda destek sunmanın da

ülkemiz şartlarında önemli olduğunu düşünüyorum" açıklamasını yaptı.

Açılış konuşmalarının ardından Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı bünyesinde çalışma yürüten psikolog Diyar Oğuzsoy‘un yönettiği konferansa geçildi. Konferansta Fransız Eğitim Bilimleri Doktoru ve Otizm Uzmanı Dr. Armelle Darcel-Thomas, Ime Le Triskell Sağlık-Eğitim Merkezi Ünitesi Şefi Frank Metayer ülkelerindeki deneyimleri aktardı. Dr. Armella Darcel Thomas, otizmin kişiden kişiye kişide de zamanla farklılıklar gösteren yaygın bir gelişim bozukluğu olduğunu söyledi. Otizmin

bireyin sosyal ilişkilerinde sorun yaşaması, sözlü iletişimde engel ve tekrar eden davranışlarla 3 yaş öncesinde ortaya çıktığını ifade eden Thomas, hastalığın hayat boyu engel durumu teşkil ettiğini belirtti. Thomas, "Otistik bireylerin sosyal ilişkileri son derece kısıtlıdır. Çünkü dil problemi ve odaklanma sorunu yaşarlar. Otizmli kişilerin zihinsel olarak adeta ‘kör‘ olduğu söylenir. Ne kendi hislerini ne de başkalarının hislerini okuyabilirler. Bizim günlük hayatta kullandığımız kelime ve davranışlar

onlar için son derece karmaşık olabilir. Otistik bireyler zihinlerine ilk kaydettiklerine ilk anlamı verirler. Sürekli fotoğraf hafızası ile objeleri anımsarlar. Bu bireylerin başka kişilere odaklanması veya dikkatlerini toplaması bu nedenle de son derece güçtür. Tahammül edilemez bir ses veya ani sıcaklık artışı farklı tepkiler göstermelerine yol açar" şeklinde konuştu.

Hastalığın ilaçla tedavisinin mümkün olmadığını ancak kullanılan ilaçların bireyin ve ailesinin yaşamını kolaylaştırmak ve hastalığın ilerlemesini önlemeye katkı sunduğunu ifade eden Thomas, "Otistik bireylerin eğitiminde hem profesyonel yardım hem de aile desteği son derece önemlidir. Bireyin eğitimi ilgi alanı ve kişilik profiline göre yapılmalıdır. Herkes için tek bir çözüm yoktur. Bu hastalıkta görmek bilmektir. Bu düşünce ile resim ve fotoğraflarla eğitim önemlidir. Eğitim, görüntü, fotoğraf, yazı

dili ve konuşma dili ile ilişkilendirilerek yapılmalıdır" şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA