Ergenekon, Balyoz Ve Kck Sanıklarının Adaylıklarının İptali İçin Başvuru

Ergenekon, Balyoz ve KCK davalarında yargılanan bazı sanıkların milletvekili adayı olarak gösterilmesine itiraz edildi.

Ergenekon, Balyoz ve KCK davalarında yargılanan bazı sanıkların milletvekili adayı olarak gösterilmesine itiraz edildi. Antalya‘nın Alanya ilçesinde esnaflık yapan Süleyman Gürses, İlçe Seçim Kurulu‘na yaptığı başvuruda, söz konusu sanıkların adaylıklarının Anayasa ve kanunlara aykırı olduğunu ve geçersiz sayılması gerektiğini savundu. İlçe Seçim Kurulu, Gürses‘in başvurusunu Antalya İl Seçim Kurulu‘na havale etti. Süleyman Gürses, gerek bazı partiler tarafından gerekse bağımsız olarak milletvekili adayı olan şahısların Anayasa’nın 14. maddesi kapsamında haklarında soruşturma yürütüldüğü için milletvekilleri dokunulmazlığından yararlanamayacağını söyledi.

Süleyman Gürses, Alanya Adliyesi’ne giderek İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı’na kamuoyunda bilinen isimlerin milletvekili başvurularının iptali için dilekçe verdi. Dilekçesinde, tutuklu veya tutuksuz bulunan bu kişilerin milletvekili adaylıklarının anayasaya aykırı olduğunu ifade eden Gürses, "İnsanlığa karşı suç işleyen darbecilerin, TBMM’yi ve anayasal düzeni ortadan kaldıran sanıkların milli iradenin tecelligahında temsil edilmesi, tecavüzcüsüne aşıklıktır ki akla mantığa aykırı olup, tedaviye muhtaç şizofrenik ve paranoyak bir durumdur." ifadelerini kullandı.

Anayasa‘nın 83. maddesinde göre dokunulmazlık kapsamı dışında bırakılan hallerden birinin varlığı halinde milletvekili seçilen kişinin tutuklanmasına karar verilmesi için Meclis kararına gerek olmadığını kaydeden Gürses, söz konusu şahısların adaylıklarını geçersiz sayılmasının gerekçesini şöyle açıklıyor: "Tutuklama kararının meclise bildirilmesi yeterli olacaktır. BDP Milletvekili Sabahat Tuncel ile ilgili uygulamada, Mahkemenin ‘Milletvekili sıfatının kazanılması’ gerekçesi ile verdiği tahliye kararına Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan itirazın Anayasanın 14. maddesi çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucu haklı bulunarak kabul edildiğini ve daha sonra tutukluluk sebeplerinin ortadan kalkması gerekçesiyle ikinci bir tahliye kararı verildiği bilinmektedir. Şuanda özel yetkili mahkemelerin yapısı dikkate alınırsa, mevcut mahkemelerin, benzer gerekçelerle dokunulmazlık nedeniyle tahliye kararı vermemeleri yeni bir kaotik hukuki tartışma ortamı yaşanmasına engel olunacaktır."

Gürses, 302. madde de devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, 309. maddenin Anayasa’yı ihlal, 311. maddenin yasama organına karşı suç, 312. madde de hükümete karşı suç, 313. madde de Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyan ve 314. madde de yer alan silahlı örgüt gibi suçlardan yararlananların vekilde aday da olamayacağına yer verdiğini delil olarak gösterdi.