Peygamberimiz (sav) 1440 yıl önce insanlığa yol göstermek, örnek ve önder olmak, Allah’ın nizamını kurmak amacıyla dünya’ya geldiğini anlatan Kaymakam Ali Uslanmaz, konuşmasının din görevlilerine ayırdığı bölümünde en doğru yolun İslamiyet olduğunu anlatmalarını, ancak bunu yaparken de kimseyi zorlamamalarını istedi. İlçenin imarı ve ilçede eğitim seviyesinin yükseltilmesi için yaptığı çalışmalarda büyük takdir toplayan Kaymakam Ali Uslanmaz konuşmasında şunları söyledi; “Hanımefendiler, beyefendiler, değerli konuklar, Peygamberimizin doğumu münasebetiyle düzenlenen Kutlu Doğum Haftası’nda sizleri sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) 1440 yıl önce insanlığı yol göstermek, örnek olmak, Allah’ın nizamını kurmak amacıyla dünya’ya gelmiştir. Peygamberimiz, yaşamı boyunca insanlığa örnek olmuş, hiç kimseyi zorlamamış, hiç kimsenin hakkını yememiş. Adaleti, sevgiyi, şefkati, hoşgörüyü öğretmiş, kendisine ve yakınlarına eziyet eden doğduğu ve yaşadığı yeri terk etmeye zorlayan ve canına kastedenleri dahi affetmiştir. Sizin dininiz size, benim dinim bana diyerek farklı düşence ve dine sahip olanlara hoşgörülü olmuş, eleştiri ve ikazlarını hoşgörü sınırları içinde yapmış, bizi de insanların inançları ve Tanrıları ile alay etmeyiniz ve aşırıya gitmeyiniz diyerek olaki onlar da sizin Allah’ınıza harekette bulunur diyerek eleştiri, alay etme ve hoşgörünün sınırlarını çizmiştir. Onun yaptıklarını yapan Allah’ın istek ve arzularına uymuş, kaçındıklarından kaçınan da Allah’ın men ettiklerinden kaçınmış demektir. Kur’an, eziyeti, baskıyı, haksızlığı insan öldürmeyi meşru kılmamış. Adaleti, sevgiyi, hoşgörüyü, insanlara iyi davranmayı ölçüde ve tartıda doğru olmayı, adaletle hükmetmeyi belirtmiştir. Sizin göreviniz doğru yolun İslamiyet olduğunu anlatmak ve bunu tebliğ etmekten ibarettir. Bu görevini yaparken kimseyi zorlamayız. Çünkü, Allah isteseydi tüm insanları imana getirir ve herkesi Peygamberler derecesinde Müslüman yapardı. Çünkü o’nun gücü her şeye yeter. Sadece ol demesiyle her şey olur. Ona zor ve imkansızlık yoktur. Hz. Muhammed(sav) en son Peygamber ve İslam dini de en son ve en mükemmel dindir. Bunu anlatacak ve yaşam biçimi haline getirecek olan sizlersiniz. Her şeyin şükrü kendi içinde saklıdır. Öğretmenin şükrü iyi nesil yetiştirmek, askerin şükrü vatanı korumak, biz yöneticilerin şükrü adaletle hoş görülü sevgiyle halkı yönetmektir. Siz din görevlilerinin şükrü ise cemaati doğru yolu sevk etmek, en doğru yolun İslamiyet olduğunu insanlara anlatmaktır. Bu nedenle kendinizi geliştiriniz. Yenileyiniz, örnek ve önder olunuz. Değerli konuklar, uzun bir süre ülkemizde insanların kıyafetleri problem olmuş, kalkınma ve ilerlememizi engelleyen birlik, beraberliğimizi bozan bir mesele haline gelmiştir. Bu tür gereksiz tartışma ve suni gündemler birlik ve beraberliğimizi zedelemekte ve toplumsal barışı bozarak insanlar arasında ikilik ve devlette de güçsüzlük yaratmaktadır. Sağ duyu yüce Türk milleti bu konudaki iradesini açığa vurarak suni gündemi minimize etmiş, toplumsal barışın tohumlarını İslamiyet’in sevgi tarlasında Türk milletinin engin hoşgörüsü, birlikte yaşama arzusu ile birleştirerek gönüllere ekmiştir. Değerli konuklar birlik ve beraberliğimize önem vermeliyiz. İslam dini birlik ve beraberliğe çok önem vermiştir. Gerek Kur’an’da gerekse Paygamber (sav) efendimizin sünnetlerinde bu açıkça belirtilmiştir. Cemaatle kılınan namazın daha hayırlı olması, komşu hakkına riayet, karar alırken danışma ve meşveret, kurbanın ortam kesilmesi, Cuma namazı ve Ululu Emre itaat, birlik ve beraberliğin ne kadar önemli olduğunu gösteren örneklerden sadece birkaç tanesidir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir kaymakamı olarak diyorum ki T.C Devleti Laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Demokrasilerde uyulması gereken hukuk kuralları vardır. Bu kurallara uyulmazsa toplumda anarşi ve kaos olur. Demokrasilerde bir idareci Atatürk kadar devrimci, bir müftü kadar dindar olabilir. Bu temel ilkeler arasında bir tezatlık yoktur. Çünkü Kur’an insanların mutluluğu, adaleti ve huzurunu ön planda tutar. Müslümanlar için bağımsızlık çok önemlidir. Çünkü devleti bağımsız olamayanlar köledir. Köleler ne namaz kılabilir ne oruç tutabilir, nede hacca gidebilir. Belki tek yapabileceği içinden dua etmektir. Bu nedenle bağımsız, demokratik, laik Türkiye Cumhuriyetini kuran Atatürk ve silah arkadaşlarını minnetle ve rahmetle anıyoruz. Değerli konuklar, Müslümanların kendisinin zengin, ülkelerinin de güçlü olması gerekir. Fakir insanın Müslümanlığı eksik, güçsüz, devletin de ilahi nizama katkısı azdır. Bunun için hepimiz çok çalışmalı, demokrasimizi, ekonomimizi iç barışımızı daha da güçlendirmeli. Manevi zenginliğimizi artırarak Peygamberimizin (sav) yolundan gitmeliyiz. Toplumsal ve ekonomik problemlerimi çözmüş büyük, güçlü ve laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihte olduğu gibi son yıllarda mazlum milletler ve Müslümanların sığınağı olmuştur. İnsanları mutlu, barış ve huzur içerisinde yaşayan büyük ve güçlü bir Türkiye temennisiyle Kutlu Doğum haftanızı tebrik ediyor, selam ve sevgilerimi sunuyorum” dedi.
Kaymakam Uslanmaz’ın konuşması büyük alkış aldı.
