Vali Güzeloğlu‘ndan ‘Turizm‘ Vurgusu
Mersin Valisi Hasan Güzeloğlu, adeta bir ‘turizm hazinesi‘ olarak öne çıkan Mersin‘in, Türkiye ve dünya turizminde oldukça önemli katkılar sunacağına inandığını söyledi.
‘Turizm Haftası‘, Türkiye genelinde olduğu gibi Mersin‘de de çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Söz konusu haftanın açılışınaysa bu yıl, Mersin‘in Erdemli ilçesine bağlı Ayaş beldesinde yer alan ve tarihi milattan önce 3. yüzyıla kadar uzanan ‘Kanlıdivane‘ ev sahipliği yaptı. ‘Turizm Haftası‘nın açılışı kapsamında düzenlenen açılış törenine yoğun ilgi gösterilirken, burada konuşan Vali Hasan Güzelolu, Mersin‘in, Türkiye‘nin mevcut turizm zenginliğine zenginlik katacak bir kent olduğunu ifade ederek, bundan sonra söylenebilecek en keyifle cümleninse; “Herkes gelir Mersin‘e” ifadesinin olacağını vurguladı.
“2013 YILINDA BÖLGEDEKİ YATAK KAPASİTESİ 15 BİNE ULAŞACAK”
2013 yılının Mersin için bir dönüm noktası olacağını savunan Güzeloğlu, “Şuan 8 bin‘e yakın bir yatak kapasitemiz var. 7 bin 600 yataksa, 2013 yılı Haziran ayı öncesinde hizmete girecek. Böylelikle bölgemizde yaklaşık 15 bin yatak kapasitesine ulaşmış olacağız. Belki 2013‘te diğer yatırımlarla 20 bin yatak kapasitesine ulaşılacak. Buradaki hedef; mevcut yatak kapasitesinin arttırılması değil, nitelikli yatak ve turizm anlamında altyapı sunulmasıdır. Sektörel anlamda sektörün bütün oyuncularının, turizm işletmecilerinin, her düzeyde katkı sunan sosyal ve sivil kesimin, belediyelerimizin her düzeydeki yönetici ve kamu görevlisi arkadaşlarımın turizmi sadece turizmle değil, kentin geleceği ve şüphesiz gelişmesinin en önemli noktası olarak görmesini istiyorum. 2011 geleceğe güven verecek bir sonuçla kapatacağımıza inanıyorum” dedi.
“MERSİN, TÜRKİYE VE DÜNYA TURİZMİNE ÖNEMLİ KATKILAR SUNACAKTIR”
Mersin‘in Türkiye ve dünya turizmine çok daha büyük katkılar sunabileceğini ifade eden Güzeloğlu, Türkiye‘nin turizmdeki yükselişinin yanı sıra sektördeki gelişimi ve ortay koymuş olduğu hedeflere dünya ölçeğinde zirveye ulaştırabilmenin çabası içinde olduğunu anlattı. Bu noktada da Mersin‘in, Türkiye ve dünya turizmine çok daha büyük katkılarda bulunabileceğinin altını çizen Güzeloğlu, “Mersin turizminin sadece tek boyutta değil, deniz ve güneş gibi çok sığ anlamda da değil, sürdürülebilir tüm boyutlarıyla ve zenginliğin tüm yanlarıyla gelişen bir turizm olduğunu, olması gerektiğini bilmeliyiz. Turizm bir bütün olarak düşünüldüğünde ilk anda akla gelen; güneş ve deniz olması ne kadar doğalsa, Mersin‘in de bu boyutta sınırlandırılması da o kadar yanlıştır. İçinde bulunduğumuz ve açılışı gerçekleştirdiğimiz bu çok özel ören yeri de dahil olmak üzere Mersin denize kıyı tüm kuşakları binlerce yıllık kültürü geçmiş medeniyet ve uygarlıkların, insanların izlerinin bugüne taşındığı capcanlı bir şekilde karşımızda bulunduğu ama sadece arkeolojik bir ören yeri olarak değil, doğal zenginlik ve güzellikleriyle bezenen, kimi zaman Toroslar‘dan ardıç ağaçlarından gelen, kekikle buluşan kokusu, kimi zaman narenciyenin insanlara sunduğu meyveler, yeşillikler gezilmesi görülmesi gereken yerleri ” ifadesini kullandı.
“GEÇMİŞTE YAPILAN YANLIŞLARI YAPMAMAK İÇİN DİKKATLİ OLMALIYIZ”
Mersin‘in turizm ve ticaret açısından son derece önemli gelişmelerin eşiğinde olduğunu dile getiren Güzeloğlu, konuşmasını da şöyle sürdürdü; “İnanç turizmi denilen, her inanç ve kutsalı açısından önem taşıyan merkezleri, her inancın karşılığını bulabileceği, inancın yerleştiği adeta geliştiği inanç değerlerini bulunduğu merkezleri. Ve şüphesiz bunlarla birlikte her açıdan sunulabilen güzellikler. Geçmişten bugüne baktığımız zaman; tüm Türkiye‘de ve Mersin‘de yapılmış ve yapılan yanlışları bir daha yapmamak adına çok dikkatli ve özenli davranıyoruz. Mersin adına çok önemli gelişmelerin eşiğindeyiz. Mersin, uluslararası ticaret ve artık liman kentidir. 2010 yılı sonu itibariyle Türkiye‘nin yaklaşık 16 milyar dolarlık bir dış ticaret toplamıyla İstanbul‘dan sonra ikinci büyük dış ticaret ve ihracat merkezi. Bu tanınırlığı arttırdığı gibi uluslararası ilişkilerinde Mersin‘de buluşmasını ve tüm tarafların Mersin ismini tanımasını kolaylaştırıyor ve zenginleştiriyor. Mersin, lojistik anlamda Türkiye‘nin ve özellikle Akdeniz ve dünya ticaretinin değişen ivmesi ve merkezleri konumunda çok belirleyici bir uluslar arası ilişkiler merkezi konumunda.”
“ÇUKUROVA BÖLGESEL HAVALANI TARİHİ BİR YATIRIMDIR”
Bir turizm kenti olabilmenin ve bunun sağlanabilmesi için erişim ve ulaşımın mutlak suretle sağlanması gerektiğini vurgulayan Hasan Güzeloğlu, turistlerin ulaşmak ve en kısa sürede hedefine erişmek isteyeceğini, bu noktada da en önemli ve öncelikli projeler arasında; ‘Çukurova Bölgesel Havaalanı Projesi‘nin yer aldığını dile getirdi. Uluslararası ölçekte olacak olan havaalanıyla ilgili kamulaştırma çalışmalarının sürdürüldüğüne dikkat çeken Güzeloğlu, projenin ihalesinin de bu yıl içinde gerçekleştirileceği bilgisini verdi. Güzeloğlu, “Çukurova Bölgesel Havaalanı, bu bölgenin ve özellikle Mersin‘in havayolu bağlantısı ve ulaşımında ve şüphesiz uluslararası ilişkilerde bu doğrultuda güçlenmesi havaalanı tarihi önemde bir yatırımdır. Ama projenin Tarsus‘ta gerçekleşmesi, Mersin bütünselliği içerisindeki turizm perspektifi açısından tek başına da yeterli değil. Özellikle Mersin‘in batısında ve sahil boyunda transfer edilebilir, sadece turizme hizmet edebilir, bir küçük stol tipi havaalanı da gündemimizde. Kıyı bandında gelişecek ve güçlenecek turizmin bu tip bir havaalanına ihtiyacı olduğu da açık” diye konuştu.
“AKDENİZ SAHİL YOLU YILDA BİR MİLYON EK KONAKLAMA İMKANI SUNACAK”
2012 yılında tamamlanması beklenen; ‘Doğu Akdeniz Sahil Yolu‘ ile ilgili olarak açıklamalarda da bulunan Vali Güzeloğlu, Mersin-Antalya bağlantısı ve Mersin-Karaman-Konya bağlantısının sağlanmasıyla birlikte ulaşımdaki mevcut beklentilerin de büyük ölçüde karşılanacağını, bunun yanında Mersin‘in turizmdeki potansiyelini kullanılabilir dinamiklerinin de bu yatırımdan olumlu etkileneceği gibi mevcut potansiyeli de daha da pekiştirip güçlendireceğini söyledi. Güzeloğlu, “Yılların özlemi olan ve dilekten ve söylemden öteye geçemeyen bu çalışmalar başarılı bir şekilde sürdürülmektedir. 2012 sonunda bitecek olan bu yolun, Mersin‘e yılda bir milyon ek konaklama ve gecelemeyi getireceğini çok açık” yorumunda bulundu.
“TARİHİ VE KÜLTÜREL VARLIKLARA SAHİP ÇIKILMASI BİR ZORUNLULUK”
Özellikle tarihi ve kültürel varlıkların yeniden restore edilip, turizme kazandırılması ve fonksiyonel bir misyon yüklenmesi gerektiği düşüncesini savunan Güzeloğlu, özellikle Kanlıdivane‘nin çok uzun yıllar ihmal edilen ve üzerinde çalışılması konusunda geç kalınan bir tarihi mekan olduğunu ifade etti. Tarihi ve kültürel varlıklara sahip çıkılması, sadece restore edilmekle kalınmayıp, buranın fonksiyonel bir turistik amaca konu edilmesi, buralardan en yüksek ekonomik değerin elde edilmesi gerektiğini vurgulayan Güzeloğlu, tüm bunların da ancak bir ‘taktım çalışması‘ ile mümkün olabileceğinin altını çizdi. Turizme böylesi bir bakış açısıyla bugüne kadar bakılmadığı için sektörden istenilen ve beklenilen verimin alınamadığını kaydeden Güzeloğlu, turizmin birçok alanı olumlu yönde etkileyen bir hizmet sektörü olduğunu, bunun da bir ülkenin olduğu kadar, bir kentin kalkınmasının da önemli bir anahtarı olduğunu kaydetti.
“MERSİN TÜRKİYE‘NİN EN ÖNEMLİ KALE VARLIĞINA SAHİP”
Mersin‘in; Alahan Manastırı‘ndan Anamurium antik kentine, Tarsus‘taki Eshab-ı Kehf‘ten Danyal Peygamber‘in makamına, Silifke‘deki Ayatekla‘dan her düzeydeki inanç değerlerine kadar büyük zenginliği sahip olduğuna işaret eden Güzeloğlu, bu yönüyle de kentin Türkiye‘nin en önemli kale varlığına sahip olduğunu vurguladı. Güzeloğlu, “Mersin‘deki tüm kalelerin ışıklandırılmasından kullanımının turizme konu edilmesine, bu değerlerini turistik eşya ve objelerle el emeği ürünlerle anı ve hediye olarak sunulmasından, tanıtım ve rehberlik hizmetlerinin profesyonelce gerçekleştirilmesine, hizmet sektöründeki dolmuş şoföründen servis elemanına kadar dil öğrenmekten nitelikli servis yapmaya kadar, fiyat kalitesinden, çevre düzenine kadar bunu yaptığımız ve yapmaya başladığımız zaman adım attığımız zaman değişimi fark edeceğiz, kazancı elde edeceğiz” ifadesini kullandı.
Konuşmaların ardından Erdemli Kaymakamı İbrahim Özefe, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Mühendislik Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Nida Naycı ve Ayaş ABelediye Başkanı Süleyman Koç öncülüğünde Kanlıdivane Örenyeri‘nde bir gezi gerçekleştirildi. MEÜ Arkeoloji bölümü öğrencilerinin dönemin kıyafetlerini giyerek, tarihi mekanları tanıtmaları renkli görüntüler oluşturdu.
Kaynak: İHA
“2013 YILINDA BÖLGEDEKİ YATAK KAPASİTESİ 15 BİNE ULAŞACAK”
2013 yılının Mersin için bir dönüm noktası olacağını savunan Güzeloğlu, “Şuan 8 bin‘e yakın bir yatak kapasitemiz var. 7 bin 600 yataksa, 2013 yılı Haziran ayı öncesinde hizmete girecek. Böylelikle bölgemizde yaklaşık 15 bin yatak kapasitesine ulaşmış olacağız. Belki 2013‘te diğer yatırımlarla 20 bin yatak kapasitesine ulaşılacak. Buradaki hedef; mevcut yatak kapasitesinin arttırılması değil, nitelikli yatak ve turizm anlamında altyapı sunulmasıdır. Sektörel anlamda sektörün bütün oyuncularının, turizm işletmecilerinin, her düzeyde katkı sunan sosyal ve sivil kesimin, belediyelerimizin her düzeydeki yönetici ve kamu görevlisi arkadaşlarımın turizmi sadece turizmle değil, kentin geleceği ve şüphesiz gelişmesinin en önemli noktası olarak görmesini istiyorum. 2011 geleceğe güven verecek bir sonuçla kapatacağımıza inanıyorum” dedi.
“MERSİN, TÜRKİYE VE DÜNYA TURİZMİNE ÖNEMLİ KATKILAR SUNACAKTIR”
Mersin‘in Türkiye ve dünya turizmine çok daha büyük katkılar sunabileceğini ifade eden Güzeloğlu, Türkiye‘nin turizmdeki yükselişinin yanı sıra sektördeki gelişimi ve ortay koymuş olduğu hedeflere dünya ölçeğinde zirveye ulaştırabilmenin çabası içinde olduğunu anlattı. Bu noktada da Mersin‘in, Türkiye ve dünya turizmine çok daha büyük katkılarda bulunabileceğinin altını çizen Güzeloğlu, “Mersin turizminin sadece tek boyutta değil, deniz ve güneş gibi çok sığ anlamda da değil, sürdürülebilir tüm boyutlarıyla ve zenginliğin tüm yanlarıyla gelişen bir turizm olduğunu, olması gerektiğini bilmeliyiz. Turizm bir bütün olarak düşünüldüğünde ilk anda akla gelen; güneş ve deniz olması ne kadar doğalsa, Mersin‘in de bu boyutta sınırlandırılması da o kadar yanlıştır. İçinde bulunduğumuz ve açılışı gerçekleştirdiğimiz bu çok özel ören yeri de dahil olmak üzere Mersin denize kıyı tüm kuşakları binlerce yıllık kültürü geçmiş medeniyet ve uygarlıkların, insanların izlerinin bugüne taşındığı capcanlı bir şekilde karşımızda bulunduğu ama sadece arkeolojik bir ören yeri olarak değil, doğal zenginlik ve güzellikleriyle bezenen, kimi zaman Toroslar‘dan ardıç ağaçlarından gelen, kekikle buluşan kokusu, kimi zaman narenciyenin insanlara sunduğu meyveler, yeşillikler gezilmesi görülmesi gereken yerleri ” ifadesini kullandı.
“GEÇMİŞTE YAPILAN YANLIŞLARI YAPMAMAK İÇİN DİKKATLİ OLMALIYIZ”
Mersin‘in turizm ve ticaret açısından son derece önemli gelişmelerin eşiğinde olduğunu dile getiren Güzeloğlu, konuşmasını da şöyle sürdürdü; “İnanç turizmi denilen, her inanç ve kutsalı açısından önem taşıyan merkezleri, her inancın karşılığını bulabileceği, inancın yerleştiği adeta geliştiği inanç değerlerini bulunduğu merkezleri. Ve şüphesiz bunlarla birlikte her açıdan sunulabilen güzellikler. Geçmişten bugüne baktığımız zaman; tüm Türkiye‘de ve Mersin‘de yapılmış ve yapılan yanlışları bir daha yapmamak adına çok dikkatli ve özenli davranıyoruz. Mersin adına çok önemli gelişmelerin eşiğindeyiz. Mersin, uluslararası ticaret ve artık liman kentidir. 2010 yılı sonu itibariyle Türkiye‘nin yaklaşık 16 milyar dolarlık bir dış ticaret toplamıyla İstanbul‘dan sonra ikinci büyük dış ticaret ve ihracat merkezi. Bu tanınırlığı arttırdığı gibi uluslararası ilişkilerinde Mersin‘de buluşmasını ve tüm tarafların Mersin ismini tanımasını kolaylaştırıyor ve zenginleştiriyor. Mersin, lojistik anlamda Türkiye‘nin ve özellikle Akdeniz ve dünya ticaretinin değişen ivmesi ve merkezleri konumunda çok belirleyici bir uluslar arası ilişkiler merkezi konumunda.”
“ÇUKUROVA BÖLGESEL HAVALANI TARİHİ BİR YATIRIMDIR”
Bir turizm kenti olabilmenin ve bunun sağlanabilmesi için erişim ve ulaşımın mutlak suretle sağlanması gerektiğini vurgulayan Hasan Güzeloğlu, turistlerin ulaşmak ve en kısa sürede hedefine erişmek isteyeceğini, bu noktada da en önemli ve öncelikli projeler arasında; ‘Çukurova Bölgesel Havaalanı Projesi‘nin yer aldığını dile getirdi. Uluslararası ölçekte olacak olan havaalanıyla ilgili kamulaştırma çalışmalarının sürdürüldüğüne dikkat çeken Güzeloğlu, projenin ihalesinin de bu yıl içinde gerçekleştirileceği bilgisini verdi. Güzeloğlu, “Çukurova Bölgesel Havaalanı, bu bölgenin ve özellikle Mersin‘in havayolu bağlantısı ve ulaşımında ve şüphesiz uluslararası ilişkilerde bu doğrultuda güçlenmesi havaalanı tarihi önemde bir yatırımdır. Ama projenin Tarsus‘ta gerçekleşmesi, Mersin bütünselliği içerisindeki turizm perspektifi açısından tek başına da yeterli değil. Özellikle Mersin‘in batısında ve sahil boyunda transfer edilebilir, sadece turizme hizmet edebilir, bir küçük stol tipi havaalanı da gündemimizde. Kıyı bandında gelişecek ve güçlenecek turizmin bu tip bir havaalanına ihtiyacı olduğu da açık” diye konuştu.
“AKDENİZ SAHİL YOLU YILDA BİR MİLYON EK KONAKLAMA İMKANI SUNACAK”
2012 yılında tamamlanması beklenen; ‘Doğu Akdeniz Sahil Yolu‘ ile ilgili olarak açıklamalarda da bulunan Vali Güzeloğlu, Mersin-Antalya bağlantısı ve Mersin-Karaman-Konya bağlantısının sağlanmasıyla birlikte ulaşımdaki mevcut beklentilerin de büyük ölçüde karşılanacağını, bunun yanında Mersin‘in turizmdeki potansiyelini kullanılabilir dinamiklerinin de bu yatırımdan olumlu etkileneceği gibi mevcut potansiyeli de daha da pekiştirip güçlendireceğini söyledi. Güzeloğlu, “Yılların özlemi olan ve dilekten ve söylemden öteye geçemeyen bu çalışmalar başarılı bir şekilde sürdürülmektedir. 2012 sonunda bitecek olan bu yolun, Mersin‘e yılda bir milyon ek konaklama ve gecelemeyi getireceğini çok açık” yorumunda bulundu.
“TARİHİ VE KÜLTÜREL VARLIKLARA SAHİP ÇIKILMASI BİR ZORUNLULUK”
Özellikle tarihi ve kültürel varlıkların yeniden restore edilip, turizme kazandırılması ve fonksiyonel bir misyon yüklenmesi gerektiği düşüncesini savunan Güzeloğlu, özellikle Kanlıdivane‘nin çok uzun yıllar ihmal edilen ve üzerinde çalışılması konusunda geç kalınan bir tarihi mekan olduğunu ifade etti. Tarihi ve kültürel varlıklara sahip çıkılması, sadece restore edilmekle kalınmayıp, buranın fonksiyonel bir turistik amaca konu edilmesi, buralardan en yüksek ekonomik değerin elde edilmesi gerektiğini vurgulayan Güzeloğlu, tüm bunların da ancak bir ‘taktım çalışması‘ ile mümkün olabileceğinin altını çizdi. Turizme böylesi bir bakış açısıyla bugüne kadar bakılmadığı için sektörden istenilen ve beklenilen verimin alınamadığını kaydeden Güzeloğlu, turizmin birçok alanı olumlu yönde etkileyen bir hizmet sektörü olduğunu, bunun da bir ülkenin olduğu kadar, bir kentin kalkınmasının da önemli bir anahtarı olduğunu kaydetti.
“MERSİN TÜRKİYE‘NİN EN ÖNEMLİ KALE VARLIĞINA SAHİP”
Mersin‘in; Alahan Manastırı‘ndan Anamurium antik kentine, Tarsus‘taki Eshab-ı Kehf‘ten Danyal Peygamber‘in makamına, Silifke‘deki Ayatekla‘dan her düzeydeki inanç değerlerine kadar büyük zenginliği sahip olduğuna işaret eden Güzeloğlu, bu yönüyle de kentin Türkiye‘nin en önemli kale varlığına sahip olduğunu vurguladı. Güzeloğlu, “Mersin‘deki tüm kalelerin ışıklandırılmasından kullanımının turizme konu edilmesine, bu değerlerini turistik eşya ve objelerle el emeği ürünlerle anı ve hediye olarak sunulmasından, tanıtım ve rehberlik hizmetlerinin profesyonelce gerçekleştirilmesine, hizmet sektöründeki dolmuş şoföründen servis elemanına kadar dil öğrenmekten nitelikli servis yapmaya kadar, fiyat kalitesinden, çevre düzenine kadar bunu yaptığımız ve yapmaya başladığımız zaman adım attığımız zaman değişimi fark edeceğiz, kazancı elde edeceğiz” ifadesini kullandı.
Konuşmaların ardından Erdemli Kaymakamı İbrahim Özefe, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Mühendislik Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Nida Naycı ve Ayaş ABelediye Başkanı Süleyman Koç öncülüğünde Kanlıdivane Örenyeri‘nde bir gezi gerçekleştirildi. MEÜ Arkeoloji bölümü öğrencilerinin dönemin kıyafetlerini giyerek, tarihi mekanları tanıtmaları renkli görüntüler oluşturdu.