Anne Babasıyla Aynı Yatakta Yatan Çocuğun Özgüveni Gelişmiyor
Uzman psikolog Ahmet Kurt, çocukların ruhsal yönden sağlıklı gelişebilmeleri için ebeveynleriyle aynı yatakta değil, ayrı odada yatmaları gerektiğini söyledi.
Uzman psikolog Ahmet Kurt, çocukların ruhsal yönden sağlıklı gelişebilmeleri için ebeveynleriyle aynı yatakta değil, ayrı odada yatmaları gerektiğini söyledi.
Ahmet Kurt, özellikle 3–4 yaş yaşındaki çocukların anne ve babalarıyla uyumak istediğini, ancak ebeveynlerin buna izin vermemesinin çocuğun ruhsal sağlığı için önemli olduğunu kaydetti.
Anne ve babasıyla aynı yatakta uyuyan çocuğun özgüven duygusunun gelişmesinin olumsuz yönde etkileneceğini ifade eden Kurt, “Sürekli anne ve babasıyla uyuyan çocuk, yalnız kalmaktan, ayrı odada yakmaktan korkar hale gelir. Bu da onun kendine güven duygusunu zedeler, bağlılık duygusunu artırır, bağımlılığa kadar gidebilir. Kişilik gelişimi sağlıklı olmaz. Hayatı boyunca olumsuz etkilerini görür.” dedi.
Çocuğun ruhsal gelişiminin ailenin davranışlarına bağlı olduğunu ifade eden Kurt, 12 yaşında çocuğuyla birlikte yatan aileler olduğunu kaydetti. Kurt, çocuğun davranışlarıyla ilgili bir şikâyetin aslında ailenin yanlış davranışından kaynaklandığını dile getirerek, “Çocuk aslında ailenin aynasıdır, ailesini yansıtır. Ne verirse onu alır. Eğer çocukla ilgili bir şikâyet varsa, önce ailenin kendisini sorgulaması gerekir. 12 yaşında kadar bir çocuğu yanında yatıran aile ‘Çocuk bizden ayrılmıyor’ şikâyetinde bulunması doğru değildir. Çünkü çocuğu kendisi bu hale getirmiş, aslında kendisi çocuktan ayrılmamıştır.” diye konuştu.
Ailesiyle yatan çocuğun dış dünyada da kendini güvende hissetmeyeceğini self (kendilik) algısının gelişmeyeceğini vurgulayan Kurt, şöyle konuştu: “Bu da çocuğun tüm hayatını olumsuz şekilde etkileyecektir. Kendisine güvenemeyecektir. Ailesinin hep yanında olmasını isteyecektir. Fazla korumacı ailelerin çocukları ne yazık ki başarılı olamıyor, insan ilişkileri sağlıklı yürümüyor. Hâlbuki insanlar doğaya baksa bile ibret alabilirler. Örneğin bir aslan yeni doğan yavrusunu önce sütüyle besler, sonra avladığı avın etini hamur hale getirip verir. Yavru biraz büyüyünce daha az çiğneyip yavrusuna yedirir. Belli bir zaman sonra kendisinin beslenmesine izin verir. Yanında ava götürüp avlanmayı öğretir. Onu hayata hazırlar. Avlandıktan sonra da onu doğayla baş başa bırakır.”
ÇOCUKLARI AYRI ODADA YATIRMAK İÇİN NELER YAPILMALI
—Öncelikle çocuk daha bebeklikten itibaren ebeveyn yatağına alınmamalı
—Anne bebeğini emzirir emzirmez kendi beşiğine koymalı, aynı zamanda bu ezilme tehlikesini de ortadan kaldırır.
—Bazı çocuklar ‘karanlıktan korkuyorum’ diyerek ebeveyn yatağına gelmek ister. Bu durumda çocuğun yattığı odaya ‘gece lambası’ takılabilir.
-‘Korkunç bir rüya gördüm’, ‘canavar gördüm’ diyen çocukları duygusal davranıp yatağa almak yerine, bazen uyuyana kadar bir masal anlatmak ya da çocuğun odasında oyalanmak yaralı olabilir.
—Çocuğa kendi odasını ve yatağını sevdirecek oyuncak ve objeler konulabilir.
—Çocuğun odasının kapısını tamamen kapatmak yerine biraz aralıklı bırakılabilir.
-‘Merak etme seslendiğin zaman seni duyarım’ telkini yapılabilir.
—Bazı durumlarda bir uzmandan yardım alınabilir.
Ahmet Kurt, özellikle 3–4 yaş yaşındaki çocukların anne ve babalarıyla uyumak istediğini, ancak ebeveynlerin buna izin vermemesinin çocuğun ruhsal sağlığı için önemli olduğunu kaydetti.
Anne ve babasıyla aynı yatakta uyuyan çocuğun özgüven duygusunun gelişmesinin olumsuz yönde etkileneceğini ifade eden Kurt, “Sürekli anne ve babasıyla uyuyan çocuk, yalnız kalmaktan, ayrı odada yakmaktan korkar hale gelir. Bu da onun kendine güven duygusunu zedeler, bağlılık duygusunu artırır, bağımlılığa kadar gidebilir. Kişilik gelişimi sağlıklı olmaz. Hayatı boyunca olumsuz etkilerini görür.” dedi.
Çocuğun ruhsal gelişiminin ailenin davranışlarına bağlı olduğunu ifade eden Kurt, 12 yaşında çocuğuyla birlikte yatan aileler olduğunu kaydetti. Kurt, çocuğun davranışlarıyla ilgili bir şikâyetin aslında ailenin yanlış davranışından kaynaklandığını dile getirerek, “Çocuk aslında ailenin aynasıdır, ailesini yansıtır. Ne verirse onu alır. Eğer çocukla ilgili bir şikâyet varsa, önce ailenin kendisini sorgulaması gerekir. 12 yaşında kadar bir çocuğu yanında yatıran aile ‘Çocuk bizden ayrılmıyor’ şikâyetinde bulunması doğru değildir. Çünkü çocuğu kendisi bu hale getirmiş, aslında kendisi çocuktan ayrılmamıştır.” diye konuştu.
Ailesiyle yatan çocuğun dış dünyada da kendini güvende hissetmeyeceğini self (kendilik) algısının gelişmeyeceğini vurgulayan Kurt, şöyle konuştu: “Bu da çocuğun tüm hayatını olumsuz şekilde etkileyecektir. Kendisine güvenemeyecektir. Ailesinin hep yanında olmasını isteyecektir. Fazla korumacı ailelerin çocukları ne yazık ki başarılı olamıyor, insan ilişkileri sağlıklı yürümüyor. Hâlbuki insanlar doğaya baksa bile ibret alabilirler. Örneğin bir aslan yeni doğan yavrusunu önce sütüyle besler, sonra avladığı avın etini hamur hale getirip verir. Yavru biraz büyüyünce daha az çiğneyip yavrusuna yedirir. Belli bir zaman sonra kendisinin beslenmesine izin verir. Yanında ava götürüp avlanmayı öğretir. Onu hayata hazırlar. Avlandıktan sonra da onu doğayla baş başa bırakır.”
ÇOCUKLARI AYRI ODADA YATIRMAK İÇİN NELER YAPILMALI
—Öncelikle çocuk daha bebeklikten itibaren ebeveyn yatağına alınmamalı
—Anne bebeğini emzirir emzirmez kendi beşiğine koymalı, aynı zamanda bu ezilme tehlikesini de ortadan kaldırır.
—Bazı çocuklar ‘karanlıktan korkuyorum’ diyerek ebeveyn yatağına gelmek ister. Bu durumda çocuğun yattığı odaya ‘gece lambası’ takılabilir.
-‘Korkunç bir rüya gördüm’, ‘canavar gördüm’ diyen çocukları duygusal davranıp yatağa almak yerine, bazen uyuyana kadar bir masal anlatmak ya da çocuğun odasında oyalanmak yaralı olabilir.
—Çocuğa kendi odasını ve yatağını sevdirecek oyuncak ve objeler konulabilir.
—Çocuğun odasının kapısını tamamen kapatmak yerine biraz aralıklı bırakılabilir.
-‘Merak etme seslendiğin zaman seni duyarım’ telkini yapılabilir.
—Bazı durumlarda bir uzmandan yardım alınabilir.