'ÖSYM 10 gündür bir şey yapmıyor'
Milliyet Gazetesi Yazarı Abbas Güçlü, YGS'deki şifre olayları ile ilgili ÖSYM'nin 10 gündür bir şey yapmadığını belirterek, "Ankara'da hala bağımsız bir denetleme organının kurulup bu olayın üstüne gidilmemesi de çok enteresan" dedi.
YGS‘de şifreli kopya iddiası (Son Detaylar)
NTV'nin haber programına konuk olan Milliyet Gazetesi Yazarı Abbas Güçlü ÖSYM Başkanı'nın adaylara gönderdiği mektupta sehven şifre itirafını değerlendirdi.
Baştan beri ÖSYM'nin verdiği bilgilere bakıldığında basına verilen kitapçığın sınavdan sonra hazırlandığının söylendiğini anımsatan Güçlü, "Ama ÖSYM'nin internet sitesine dün tıkladığınız zaman o kitapçığın sınavdan üç gün önce düzenlendiğini görüyorsunuz. Yani verilen bilgilerde, mektupta ve daha önce yapılan açıklamalarla gerçek bilgiler arasında bir çelişki olduğunu vurguluyorduk. ÖSYM bugün bu konuda açıklama yapacağına ÖSYM internet sitesinden hemen kitapçığı kaldırıvermiş anasayfadan. Oysa bu konuda bir açıklama yapsaydı çok daha inandırıcı olurdu" diye konuştu.
Zaten baştan beri süphelerin doğmasına neden olan kuşkuların, sürekli çelişkili açıklamaların yapılıyor olmasından kaynaklandığını belirten Güçlü, "Nasıl ki bir şifreleme yoktur deyip sonra sehven olmuştur dendiyse sınav kitapçığın ve basına verilen kitapçığın oluşturulma tarihleri konusunda da sürekli çelişkili bilgiler oluyor. Bunlarda insanların kafasını kurcalamaya ve şüphelerin artmasına neden oluyor" dedi.
"Sınav iptal edilmeli mi?" sorusu üzerine Güçlü, "Edilecek ya da edilmeyecek. Bir söz vardır, 'en kötü karar kararsızlıktan iyidir' diye. İnsanları esas sıkıntıya sokan 10 gündür bu konuda bir karar verilmemesi. Ya kamuoyunu ikna edecekler ya da iptal edilceksede bu kararın alınması gerekiyor. Ama bunu kim yapacak belli değil" ifadelerini kullandı.
"AYNI OLAY KPSS'DE OLMUŞTU"
Geçen sene KPSS'de aynı olayın olduğunu ifade eden Güçlü şöyle devam etti:
"ÖSYM yine günlerce olayı reddetmişti. Ama daha sonra hem ÖSYM başkanı istifa etmişti hem sınav iptal edilmişti. Aynı filmi bir kez daha izliyoruz. Niye bu kadar uzatılıyor? Bu kadar çelişkiden sonra hala bu kararda inat edilmesi doğru değil. Bir de tabi iptal her şeyi de getirmeyecek. İptal olduktan sonra ne olacağı çok önemli. Bir öğrenciye ikinci kez aynı sınava girin demekten daha büyük bir eziyet verci durum olmaz. Ama onun yerine nasıl bir sistem olacağı düşünülmesi lazım. Onun da ötesi Haziran'da LYS yapılacak. LYS'ye bu kuşkularla nasıl girilecek, ne kadar inandırıcı olacak."
"HALA BAĞIMSIZ DENETLEME ORGANININ KURULMAMASI ENTERESAN"
Ankara'da hala bağımsız bir denetleme organının kurulup bu olayın üstüne gidilmemesinin de çok enteresan olduğuna dikkat çeken Güçlü, "Örneğin geçen yıl KPSS'de aynı olay yaşandığı zaman Cumhurbaşkanı Devlet Denetleme Kurulu'nu, Başbakan MİT'İ, YÖK Yüksek Disiplin Kurulu'nu görevlendirmişti. Ayrıca Ankara Savcılığı devreye girmişti. Dört koldan bir soruşturma olmuştu. Ama nedense bütün bunların hiç birisi bugün yapılmıyor. İnsanların garipsediği durum da bu. O zaman bir önceki ÖSYM Başkanı'nı istifa ettirip o koltuğu boşaltmak için yapıldığı iddialarını da güçlendirmiş oluyor" şeklinde konuştu.
Güçlü, "Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun bu konuda devereye girmesi gerekirdi ama bu konuyla uzaktan yakından ilgilenmedi. Bu da çok garip" dedi.
BEYAZ GAZETE
NTV'nin haber programına konuk olan Milliyet Gazetesi Yazarı Abbas Güçlü ÖSYM Başkanı'nın adaylara gönderdiği mektupta sehven şifre itirafını değerlendirdi.
Baştan beri ÖSYM'nin verdiği bilgilere bakıldığında basına verilen kitapçığın sınavdan sonra hazırlandığının söylendiğini anımsatan Güçlü, "Ama ÖSYM'nin internet sitesine dün tıkladığınız zaman o kitapçığın sınavdan üç gün önce düzenlendiğini görüyorsunuz. Yani verilen bilgilerde, mektupta ve daha önce yapılan açıklamalarla gerçek bilgiler arasında bir çelişki olduğunu vurguluyorduk. ÖSYM bugün bu konuda açıklama yapacağına ÖSYM internet sitesinden hemen kitapçığı kaldırıvermiş anasayfadan. Oysa bu konuda bir açıklama yapsaydı çok daha inandırıcı olurdu" diye konuştu.
Zaten baştan beri süphelerin doğmasına neden olan kuşkuların, sürekli çelişkili açıklamaların yapılıyor olmasından kaynaklandığını belirten Güçlü, "Nasıl ki bir şifreleme yoktur deyip sonra sehven olmuştur dendiyse sınav kitapçığın ve basına verilen kitapçığın oluşturulma tarihleri konusunda da sürekli çelişkili bilgiler oluyor. Bunlarda insanların kafasını kurcalamaya ve şüphelerin artmasına neden oluyor" dedi.
"Sınav iptal edilmeli mi?" sorusu üzerine Güçlü, "Edilecek ya da edilmeyecek. Bir söz vardır, 'en kötü karar kararsızlıktan iyidir' diye. İnsanları esas sıkıntıya sokan 10 gündür bu konuda bir karar verilmemesi. Ya kamuoyunu ikna edecekler ya da iptal edilceksede bu kararın alınması gerekiyor. Ama bunu kim yapacak belli değil" ifadelerini kullandı.
"AYNI OLAY KPSS'DE OLMUŞTU"
Geçen sene KPSS'de aynı olayın olduğunu ifade eden Güçlü şöyle devam etti:
"ÖSYM yine günlerce olayı reddetmişti. Ama daha sonra hem ÖSYM başkanı istifa etmişti hem sınav iptal edilmişti. Aynı filmi bir kez daha izliyoruz. Niye bu kadar uzatılıyor? Bu kadar çelişkiden sonra hala bu kararda inat edilmesi doğru değil. Bir de tabi iptal her şeyi de getirmeyecek. İptal olduktan sonra ne olacağı çok önemli. Bir öğrenciye ikinci kez aynı sınava girin demekten daha büyük bir eziyet verci durum olmaz. Ama onun yerine nasıl bir sistem olacağı düşünülmesi lazım. Onun da ötesi Haziran'da LYS yapılacak. LYS'ye bu kuşkularla nasıl girilecek, ne kadar inandırıcı olacak."
"HALA BAĞIMSIZ DENETLEME ORGANININ KURULMAMASI ENTERESAN"
Ankara'da hala bağımsız bir denetleme organının kurulup bu olayın üstüne gidilmemesinin de çok enteresan olduğuna dikkat çeken Güçlü, "Örneğin geçen yıl KPSS'de aynı olay yaşandığı zaman Cumhurbaşkanı Devlet Denetleme Kurulu'nu, Başbakan MİT'İ, YÖK Yüksek Disiplin Kurulu'nu görevlendirmişti. Ayrıca Ankara Savcılığı devreye girmişti. Dört koldan bir soruşturma olmuştu. Ama nedense bütün bunların hiç birisi bugün yapılmıyor. İnsanların garipsediği durum da bu. O zaman bir önceki ÖSYM Başkanı'nı istifa ettirip o koltuğu boşaltmak için yapıldığı iddialarını da güçlendirmiş oluyor" şeklinde konuştu.
Güçlü, "Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun bu konuda devereye girmesi gerekirdi ama bu konuyla uzaktan yakından ilgilenmedi. Bu da çok garip" dedi.
BEYAZ GAZETE