Doç. Dr. İhsan Bakır' dan Mehmet Haberal açıklaması.
Doç.Dr.İhsan Bakır, ergenkon davası kapsamında tutuklu bulunan Haberal' ın hastanede bulunduğu süre içerisindeki tüm işlemlerin Ali Tıp Kurumu kararı ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı' nın bilgisi dahilinde olduğunu söyledi.
İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İhsan Bakır, ''Ergenekon'' davası kapsamında tutuklu bulunan eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın, gerek hastaneye sevk edilmesi, gerekse de hastaneden sevk işlemlerinin, Adli Tıp Kurumu kararı ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının yazıları ve raporları doğrultusunda gerçekleştirildiğini bildirdi.
Yazılı açıklama yapan Doç. Dr. Bakır, kendisi ve eşi hakkında bazı gazetelerde gerçekle ilgisi olmayan yazı ve yorumların yer aldığını, bunun için açıklama yapma ihtiyacı duyduklarını kaydetti.
Açıklamasında, ''Mehmet Haberal'ın Adli Tıp Kurumu tarafından güncellenmesi istenen tahlil ve tetkikleri yapılarak, sonuçlar 'rapor haline getirilmeden' ilgili kuruma gönderilmiştir'' diyen Bakır, hastane kayıtlarından da görülebileceği üzere, Mehmet Haberal ile ilgili herhangi bir raporun Mehmet Akif Ersoy Hastanesi Kardiyoloji Klinik şefliklerince ve başhekimlikçe yazılmadığına vurgu yaptı. Bakır, uluslararası deneyimi olan bir hekim olarak, etik ilkelere her zaman bağlı kalarak görev yaptığını ve mesleğinin gereklerini tüm hastaları için ayırt etmeden uyguladığını belirtti.
Hastalar için gereken her türlü tıbbi olanağın ve hizmetin sağlanması konusunda tüm gayretiyle çalışmaya devam ettiğini belirten, Doç. Dr. Bakır, açıklamasında ''Mehmet Haberal'ın hastanemizde bulunduğu süre içinde de, bu amaç doğrultusunda hareket ederek, kendisine sadece bir hasta gözüyle bakılmış ve bir doktor olarak gerekli işlemler gerçekleştirilmiştir. Haberal'a da diğer her hastaya uygulanan tetkik ve tedaviler uygulayarak, kendisiyle ilgili müspet ya da menfi bir ayrım gözetilmemiştir'' şeklinde görüşlere yer verdi.
Doç. Dr. Bakır, eşi Pelin Gündeş Bakır'ın milletvekili adaylığıyla ilgili olarak gerçekle ilgisi olmayan yazıların yazıldığını savunarak, eşinin, kendisini akademik olarak kanıtlamış, yaptığı çalışmaların yerel ve uluslararası tüm platformlarda yer alan bir bilim insanı olduğunu kaydetti.
Eşinin deprem konusundaki uluslararası birikimini Türkiye'nin faydasına sunmak üzere, her hür Türk vatandaşı gibi demokratik hakkını kullanarak milletvekili adaylığı için başvuru yaptığını ifade eden Bakır, şu ifadelere yer verdi:
''Böylesine başarılı kariyere sahip bir bilim kadınının siyasi geleceğini, 'var olmayan bir rapor isnat ederek' konuyu kamuoyunda şaibeli duruma düşürmenin basın etik ilkeleriyle ne kadar bağdaşacağını da kamuoyu vicdanına bırakıyorum. Eşimin adaylığının konumumla ilişkilendirilmesi, beni ve eşimi son derece üzmüştür. Mesleğini her zaman etik ilkeler çerçevesinde yapan akademik kariyer sahibi bilim adamları olarak ne ben ne de eşim bu tartışmaların içinde yer almak arzusundadır.''
Kaynak: AA
Yazılı açıklama yapan Doç. Dr. Bakır, kendisi ve eşi hakkında bazı gazetelerde gerçekle ilgisi olmayan yazı ve yorumların yer aldığını, bunun için açıklama yapma ihtiyacı duyduklarını kaydetti.
Açıklamasında, ''Mehmet Haberal'ın Adli Tıp Kurumu tarafından güncellenmesi istenen tahlil ve tetkikleri yapılarak, sonuçlar 'rapor haline getirilmeden' ilgili kuruma gönderilmiştir'' diyen Bakır, hastane kayıtlarından da görülebileceği üzere, Mehmet Haberal ile ilgili herhangi bir raporun Mehmet Akif Ersoy Hastanesi Kardiyoloji Klinik şefliklerince ve başhekimlikçe yazılmadığına vurgu yaptı. Bakır, uluslararası deneyimi olan bir hekim olarak, etik ilkelere her zaman bağlı kalarak görev yaptığını ve mesleğinin gereklerini tüm hastaları için ayırt etmeden uyguladığını belirtti.
Hastalar için gereken her türlü tıbbi olanağın ve hizmetin sağlanması konusunda tüm gayretiyle çalışmaya devam ettiğini belirten, Doç. Dr. Bakır, açıklamasında ''Mehmet Haberal'ın hastanemizde bulunduğu süre içinde de, bu amaç doğrultusunda hareket ederek, kendisine sadece bir hasta gözüyle bakılmış ve bir doktor olarak gerekli işlemler gerçekleştirilmiştir. Haberal'a da diğer her hastaya uygulanan tetkik ve tedaviler uygulayarak, kendisiyle ilgili müspet ya da menfi bir ayrım gözetilmemiştir'' şeklinde görüşlere yer verdi.
Doç. Dr. Bakır, eşi Pelin Gündeş Bakır'ın milletvekili adaylığıyla ilgili olarak gerçekle ilgisi olmayan yazıların yazıldığını savunarak, eşinin, kendisini akademik olarak kanıtlamış, yaptığı çalışmaların yerel ve uluslararası tüm platformlarda yer alan bir bilim insanı olduğunu kaydetti.
Eşinin deprem konusundaki uluslararası birikimini Türkiye'nin faydasına sunmak üzere, her hür Türk vatandaşı gibi demokratik hakkını kullanarak milletvekili adaylığı için başvuru yaptığını ifade eden Bakır, şu ifadelere yer verdi:
''Böylesine başarılı kariyere sahip bir bilim kadınının siyasi geleceğini, 'var olmayan bir rapor isnat ederek' konuyu kamuoyunda şaibeli duruma düşürmenin basın etik ilkeleriyle ne kadar bağdaşacağını da kamuoyu vicdanına bırakıyorum. Eşimin adaylığının konumumla ilişkilendirilmesi, beni ve eşimi son derece üzmüştür. Mesleğini her zaman etik ilkeler çerçevesinde yapan akademik kariyer sahibi bilim adamları olarak ne ben ne de eşim bu tartışmaların içinde yer almak arzusundadır.''