Eğilerek Çalışanlarda Eklem Kireçlenmesi Riski Fazla
Niğde Özel Hayat Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Osman Güneş, eğilerek çalışmak zorunda olanlarda eklem kireçlenmesi riskinin 5 kat daha fazla görüldüğünü söyledi.
Teknoloji ile birlikte yaşadığımız modernleşmenin, hayatımızı her anlamda etkilediğini ifade eden Dr. Osman Güneş, ekonomisi tarıma dayalı bölgelerde yaşayan insanların da yaşam kalitesini artıracak modernizasyonu günlük hayatına uygulaması gerektiğinin altını çizerek, "Sağlığımızın kalitesini artırmak bizlerin elinde. Niğde, tarıma dayalı bir ekonomiye sahip bir kent ve burada en sık karşılaştığımız rahatsızlıkların başında eklem kireçlenmeleri gelmekte. Burada görev yapmaya başladığım günden bu yana
dikkatimi çeken en önemli konu hastalarımızın yüzde 10‘dan fazlasında eklem kireçlenmesi olmasıdır. Tarım ağırlıklı ekonomiye sahip olmayan illere göre Niğde‘deki bu rakam neredeyse 5-6 kat daha fazla. Bu gerçekten çok büyük bir rakam. Bunun en önemli nedenlerinin arasında da genellikle tarıma dayalı bir ekonomi olması ve insanların eğilerek çalışmaları gelmektedir. Bu da, eklemlerde ve bağlarda zamanla zorlanmaya ve buna bağlı olarak zedelenmelere neden olmaktadır. Kıkırdak dokularda yaşanan aşınmalarda
zamanla kendisini eklem kireçlenmesi olarak göstermektedir" dedi.
Aşırı kilonun eklemlere binen yükü artırdığını ve hastalıklara davetiye niteliğini taşıdığını ifade eden Güneş, "Halk arasında doğru olarak bildiğimiz yanlışlardan birisi de içtiğimiz suların kireçli olmasının eklem kireçlenmesine neden olabileceği gibi bir düşüncedir. Bunun hiçbir etkisi yoktur. Genellikle eğilerek çalışmak, fazla kilolar ve biraz da genetik etkenler bu rahatsızlıkları tetiklemektedir" şeklinde konuştu.
Eklem kireçlenmesinin dört aşamada kendini gösterdiğini vurgulayan Güneş, "Birinci evrede doktorunuzun önereceği egzersizlerle bu rahatsızlık tedavi edilebilmekte, ikinci aşamada yine egzersiz ve devamında halk arasında kapalı ameliyat denilen artroskopi ile tedavi yoluna gidilebilmekte. Üçüncü ve dördüncü aşamaya gelindiği zaman bu sefer kıkırdak yapı tamamen erimiş oluyor ve açık ameliyat ile protez eklem takılması gerekiyor. Günlük yaşantısında yoğun ağrı ve rahatsızlık şikayeti bulunan hastalarımızın
bu konuda uzman bir doktora müracaat etmeleri yaşam kalitelerini hem artıracak, hem de acılarına son verecektir" diye konuştu.
Kaynak: İHA
dikkatimi çeken en önemli konu hastalarımızın yüzde 10‘dan fazlasında eklem kireçlenmesi olmasıdır. Tarım ağırlıklı ekonomiye sahip olmayan illere göre Niğde‘deki bu rakam neredeyse 5-6 kat daha fazla. Bu gerçekten çok büyük bir rakam. Bunun en önemli nedenlerinin arasında da genellikle tarıma dayalı bir ekonomi olması ve insanların eğilerek çalışmaları gelmektedir. Bu da, eklemlerde ve bağlarda zamanla zorlanmaya ve buna bağlı olarak zedelenmelere neden olmaktadır. Kıkırdak dokularda yaşanan aşınmalarda
zamanla kendisini eklem kireçlenmesi olarak göstermektedir" dedi.
Aşırı kilonun eklemlere binen yükü artırdığını ve hastalıklara davetiye niteliğini taşıdığını ifade eden Güneş, "Halk arasında doğru olarak bildiğimiz yanlışlardan birisi de içtiğimiz suların kireçli olmasının eklem kireçlenmesine neden olabileceği gibi bir düşüncedir. Bunun hiçbir etkisi yoktur. Genellikle eğilerek çalışmak, fazla kilolar ve biraz da genetik etkenler bu rahatsızlıkları tetiklemektedir" şeklinde konuştu.
Eklem kireçlenmesinin dört aşamada kendini gösterdiğini vurgulayan Güneş, "Birinci evrede doktorunuzun önereceği egzersizlerle bu rahatsızlık tedavi edilebilmekte, ikinci aşamada yine egzersiz ve devamında halk arasında kapalı ameliyat denilen artroskopi ile tedavi yoluna gidilebilmekte. Üçüncü ve dördüncü aşamaya gelindiği zaman bu sefer kıkırdak yapı tamamen erimiş oluyor ve açık ameliyat ile protez eklem takılması gerekiyor. Günlük yaşantısında yoğun ağrı ve rahatsızlık şikayeti bulunan hastalarımızın
bu konuda uzman bir doktora müracaat etmeleri yaşam kalitelerini hem artıracak, hem de acılarına son verecektir" diye konuştu.