Aday adayı oldu ama istifa etmiyor

Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, CHP'den milletvekili aday adayı olduğunu kamuoyuna duyurdu. Aday olduğunu açıklayan bir basın toplantısı düzenledi ve burada iki kurumdaki başkanlık görevinden istifa etmeyi düşünmediğini, bunu ancak seçilme ihtimali netleştiği taktirde gerçekleştireceğini söyledi

Aday adayı oldu ama istifa etmiyor
Niçin göze alamıyor?
Yerel Gündem'den Halide Demir'e değerlendirmelerde bulunan aralarında kendileri de aday olduğu için köşe yazarlığını bırakan veya yaptığı programları durduran gazeteciler de olmak üzere pek çok gazeteci, köşe yazarı ve basın-yayın organı temsilcisi, "Sayın Sertel'in aday olması ya da kişiliği hiç kimsenin sorunu değil. Sorun kendisinin etik ilkeleri hiçe sayarak ya da dikkate almayarak yürüttüğü görevlerden ayrılmayı niçin göze alamadığı" sorusunda birleşti.

Mesleğimize zarar verme hakkı yok
Gazeteci ve köşe yazarlarının buluştuğu ortak nokta ise, "İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) siyaset yeri olmamıştı", "Başkanın mesleğimize zarar verme hakkı yok", "Hem parti rozeti taşıyıp hem her görüşten gazetecinin bulunduğu cemiyetimizi tarafsız olarak temsil edemez", "Daha adaylık başvurusu yapmadan önce ayrılması gerekiyordu", "Acaba cemiyeti bir merdiven olarak kullanmak için mi Başkan oldu diye düşünmeye başladık", "Cemiyet üyesi bir gazeteci istifa etmeden aday olsaydı nasıl karşılardı acaba" şeklinde oldu.

Aynaya kalabalık bakmak yanıltabilir
"Ben aday olsaydım istifa ederdim" diye söze başlayan Sertel'den önce İGC Başkanlığı görevini yürüten Erol Akıncılar, "Basın kuruluşları siyaset yeri veya siyasete basamakyapılacakyerler değildir. İstifa etmemek herşeyden önce etik değildir. Cemiyet başkanının aday olması temsil ettiği kuruluşu da bağlar. Çünkü basın kuruluşlarında ve cemiyetimizde her görüşten gazeteci varır. Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi bile bir siyasi partiye üye olduğu gün istifa etmiş, Denizli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı başkanlık seçimlerine aday olacağı gerekçesiyle katılmamıştır. Siyasetle ilgilenmedim ancak cemiyet başkanlığı dönemimde aday adayı olsaydım istifa ederdim" dedi.

En kısa ve net konuşan Gazeteci-Yazar Erdal İzgi oldu. İzgi, Sertel'e, "Bir insan kendini net yalın görmek istiyorsa aynanın karşısına tek başına geçmelidir. Bu yapılırsa o işin tadı güzeldir. Gerçek oradadır. Aynaya kalabalık bakmak insanı yanıltabilir" şeklinde seslendi. Aralarında Akif Beki, Şamil Tayyar'ın da bulunduğu köşe yazarlarının dışında İzmir'de yayın yapan medya kurumlarında görev yapan gazeteci ve temsilcilerin Sertel'in İGC ve TGF Başkanlıkları görevlerinden istifa etmemesine duydukları tepkileri şu cümlelerle değerlendirdi:

AKİF BEKİ: "Tarafsızlık maskesini basamak yapıp onun üzerinden siyasete soyunmak kabul edilebilir birşey değil. Bu, tartışmaya açık konu değil. Herkesin siyaset hakkı var bu kimsenin elinden alınamaz. Başkanın da girme hakkı var, elinden alınamaz. Ancak eğer buna niyetlenirse yakasında parti rozeti taşıyıp hem de Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olarak kalmak anlaşılmaz bir ihtiras değil. Siyasete girme hakkı var ancak mesleğe zarar vermeye hakkı yok. Bir an önce istifa etmesi lazım, hatta bu spekülasyonun çıktığı andan itibaren ve öncesinde bunu yapmalıydı. Yakasındaki rozetle, meslek örgütünün mesafe gerektiren başkanlığını sürdürmekte ısrar etmesiyle en büyük zararı ilkelerini korumayı taahhüt ettiği gazeteciliğe vermiş olur."


ŞAMİL TAYYAR: "Hukuken bir zorunluluk yok bildiğim kadarıyla. Ancak mesleki etik açısından parti rozeti takmaya başlarsanız temsil ettiğiniz kurumlardaki görevinizi bırakmalısınız. Ben aday aday olduğumda görevimi bıraktım, yazarlığı da. Hatta üç televizyonda telif sözleşmesiyle yürüttüğü programlarımı da durdurdum. Aday listeleri 11 Nisan'da açıklanacak, ben öncesinde görevlerimden ayrıldım. Normal şartlarda olması gereken bu. Etik açıdan doğru davranış istifa etmek. Gazetecileri temsilen üstlendiği tüm görevleri bırakması gerekiyor. Başkanlığını yaptığı federasyonda farklı görüşlere mensup yeraldığı gazeteciler var. Hatta adaylık başvurusu yapmadan önce başkanlığı bırakması gerekirdi. Mesleki ahlak bunu gerektiriyor. Bir meslektaşı olarak kendisine tavsiyem bir an önce görevinden ayrılması yönünde olacak."

UFUK TÜRKYILMAZ (AKŞAM GAZETESİ EGE BÖLGE TEMSİLCİSİ) : "Müsteşarı, valisi, başhekimi, daire başkanları, STK başkanları, gazeteciler aday adayı olduklarını açıkladıktan sonra istifa etti. Ancak ne hikmettir ki Sayın Sertel aday adaylığını açıkladıktan sonra bunu yapmadı. Bu kesinlikle etik değil.Kuruluşu 65 yıla dayanan İGC'de ilk kez böylesi bir olay meydana gelmiştir. Üyesi olmaktan gurur duyduğum cemiyetim adına üzüldüm. Kendisinin bunca tepkiden sonra istifa etmesini bekliyoruz. Benim etik olarak beklentim var, insani değerler açısından var, bekliyorum. Ama kendisi istifa eder mi bilmiyorum. Etmemesinde ne gibi bir beklenti var onu da anlamak mümkün değil. Siz bir partiden aday adayı olduğunuzu açıkladıktan sonra tarafsızlığını yitirirsiniz. Ben aday adayıyım diyorsanız bulunduğunuz koltuğu bırakmanız lazım. Cemiyetimizin çok değerli üyeleri var, büyüklerim var, küçüklerim var. 65 yıllık bir süreçte ilk kez böyle bir şeyle karşılaşıyoruz. Hatta 'acaba istifa etmedi, şaşırtmaca mı bu' diye düşündüm. Hiç kimseden bekleyemezsiniz. Birçok gazeteci ve köşe yazarı aday oldu, bunlar da istifa etti. Hiç yakışmayan, etik olmayan bu durum ortadan kalksın."

BAHRİ OKUMUŞ (TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI İZMİR ŞUBE BAŞKANI) : "Öncelikle sayın Atilla Sertel'in aday adayı olmasına rağmen, Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) başkanlıklarını sürdürme kararı almasının, geç de olsa tartışılmaya başlanması önemli bir gelişmedir. Atilla Sertel'in istifa etmesi gerektiğini düşünen 60'ya yakın gazetecinin İGC'ye bu taleplerini dilekçeyle ilettikleri belirtiliyor. Gerekçeleri ''Sertel'in artık taraflı olması''... Bildiğim kadarıyla sayın Atilla Sertel, aday adayı olduğu partinin yaklaşık 2 yıldır delegesi... Yani ''taraflılık'' meselesinin yeni bir tarafı yok, partili kimliği hep vardı. Yine de bu arkadaşlarımızı kutluyorum, çünkü en azından gerekçeleri bir prensip içeriyor. Diğer tarafta Sertel'in istifa etmeme yönündeki iradesini muvafık bulan arkadaşlarımız var. Gerekçeleri özetle ''Sertel'in iyi birisi olması''. Düşüncelerini ilkesel bir zemine oturtma zahmetine bile katlanmamışlar. 2 yıl gecikmeli başlayan bu tartışmanın, Atilla beyi karar değişikliğine sevk edecek boyuta ulaşacağını düşünmüyor ve geçmiş olsun diyorum."

AHMET KAPLAN (STAR GAZETESİ EGE BÖLGE TEMSİLCİSİ) : "Atilla Sertel, cemiyetin üyesi olarak cemiyetin başkanı bir siyasi partide milletvekili adayı olsaydı tepkisi ne olurdu? Bunu kabullenebilir miydi? Bir siyasi partiden adaylığını açıklayan kişi aynı zamanda bir partinin düşüncenin tarafı ve destekçisi haline gelmiştir. Bir siyasi parti milletvekili aday adayı olarak gazetecilik temel ilkeleri açısından yasalar ve kanunlar açısından demiyorum, bu durumu gerçekten etik buluyor mu içine sindiriyor mu? Kendisini böyle bir noktada tarafsız görebiliyor mu? Bu durum 'Gazetecilik Hak ve Sorumluluk Bildirgesi'ndeki ilkelere uyuyor mu? Kesinlikle herhangi bir dışarıdan söze gerek kalmaksızın kendi etik anlayışı varsa, gazetecilik ilkelerine değer veriyorsa istifa etmeli. Üstelik durum bu noktaya gelmeden istifa etmesi gerekirdi."

ÜMİT OTAN (GAZETECİ-YAZAR) :
Özgürlük istiyoruz, ben de herşeyi istiyorum ama önce kendimize bakıp etik kurallarla ilgili ne yaptığımıza bakmalıyız.Mesafe sorunumuz sıfır, politikacı, polis, askerle siyasetçiyle herkesle sıfır mesafe. Mesafe sıfır olunca o zaman gazetecilik de gazetecilik olmaktan çıkar.Sendikalarına üye olmaları gerekiyor önce. Korkuyla gazetecilik yapılmaz. 4 yıllığına başkanlığa seçiliyorsun, aradan 2 yıl geçtikten sonra milletvekili adayı oluyorsun yani o zaman oturup düşünüyorum. Acaba cemiyet bir yere merdiven mi yapılıyor?
Aday adayıyım, aday olursam istifa ederim bu palavra. Derhal istifa etmeli. Hem gazetecilik hem politikacılık hem cemiyet başkanlığı. Cemiyet başkanı cemiyet başkanlığı yapsın, politikacı politikacılık yapsın; herşey birbirine karıştı. Tüm gazeteciler milletvekili olmak için sıraya girmiş. Gerçek gazetecilik yapmak, milletvekilliği yapmaktan çok daha iyi. Nedense arkadaşlar kuyruğa girmişler, komik bu. -mış gibi hayatlarla bir yere varılmaz. Biz gazeteciler olarak önce özeleştiri yapıp kendimizi terazinin kefesine koymalıyız. Önce biz."

NÜVİT TOKDEMİR(GAZETECİ-SPOR YAZARI):
"Daha önce de kendisine bu konuda düşüncemi söylemiştim. 'Sen partiler üstü bir görevde bulunuyorsun, sana bir teklif gelirse değerlendirebilirsin onların da onayını almak suretiyle. Ama direkt çıkıp aday adayı olman yanlış olur' demiştim. Doğru söylüyorsun. Kendisine de zarar verir bugünkü durum. Keşke adaylığını açıkladığı gün isitfa ettiğini de açıklasaydı."

HALİDE DEMİR-YEREL GÜNDEM