Diyarbakır‘da 146 Stk‘dan Eylemsizlik Açıklaması
PKK terör örgütü tarafından yapılan ‘eylemsizlik kararının bittiği‘ açıklaması üzerine Diyarbakır‘da bulunan bazı Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcileri, huzurun bozulmaması için ortak bir basın açıklaması yaptı.
PKK tarafından yapılan ‘ateşkesin bittiği‘ açıklamasının ardından Diyarbakır‘daki STK temsilcileri bir araya gelerek durum değerlemesinin ardından ortak basın açıklaması yaptı. Yapılan değerlendirmede bazı STK temsilcilerinin alınan kararlara imza atmadığı belirtilirken, BDP‘ye yakınlığıyla bilinen 146 STK temsilcisi, ortak açıklamalarını yaptı. GAP Belediyeler Birliği Konuk Evi‘nde bir araya gelen STK temsilcileri adına ortak basın açıklaması İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Sekreteri Raci
Bilici tarafından okundu. Bilici, Kürt sorunun çözülmemesi nedeniyle ülkenin en sıkıntılı anlarını yaşadığını söyledi. Sorunun çözülmesi için, STK‘ların daha önce yaptığı çağrıya olumlu yanıt veren PKK‘nın, 2010 Haziran ayında tek taraflı ateşkes ilan ettiğini belirten Bilici, aradan geçen süre içinde ateşkesin karşılığını bulamadığından yine çatışmaların eşiğine gelindiğini kaydetti. Bilici, "Oysaki süresiz ateşkesin ilan edildiği 2010 Ağustos ayında bölgedeki 693 STK bu duruma dikkat çekmiş, devletin ve
hükümetin bu ateşkese olumlu ve çözüm içeren yanıtlar vermesi gerektiğini önemle vurgulamıştı. Ancak askeri ve siyasi operasyonlar devam etmiştir. ‘Açılım‘ politikaları sadece bir oyalama ve sorunu çözüyormuş gibi yapıp yanılsamalar yayma amacından öteye gidememiştir" dedi.
Hükümetin, mesaisini barış ve demokrasinin geliştirilmesine ayırması, hakikatleri araştırma komisyonları kurup, devlet adına yapılan hukuk dışılıkları açığa çıkaracağına, tam tersi bir yol izlediğini öne süren Bilici, Kürt siyasetçilere karşı tutuklama ve operasyonlar gerçekleştirildiğini söyledi. Bilici, "Yapılan yargılamalarda, sayısı milyonlarla ifade edilen bir halkın diline ‘anlaşılmayan bir dil‘ denilmiştir. 90‘lı yıllarda denenen güvenlik eksenli politikaların yeniden yaşama geçirilmeye
çalışılması, tüm bu yaşananlar ışığında sorunun çözülmemesi için kör bir siyasette ısrar edildiğini üzülerek ifade etmek zorundayız. Oysa demokrasi, hukuk ve insan hakları coğrafyaya, kişiye göre değişmeyen evrensel değerlerdir. Bu durum, toplumun vicdanı durumunda olan biz STK‘ları derin endişelere sevk etmekte ve bizim de içinde olduğumuz toplumun geleceği adına tüm toplumu kaygılandırmaktadır. Barış için önemli fırsatların yakalandığı bu dönemde devlet yetkilileri sorunun tarafları ile doğrudan temasta
olmasına rağmen bunun kalıcı bir barışa dönüşmemesi de ayrıca bizleri derin endişeye sevk etmektedir" şeklinde konuştu.
"ÖCALAN, UYGUN KOŞULLAR OLUŞTURULARAK EV HAPSİNDE TUTULMALIDIR"
Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan için uygun koşulların oluşturularak ev hapsine alınmasını talep eden Bilici, bu adımın süreci kolaylaştıracağını söyledi. Bilici, "Bu adım hem süreci kolaylaştıracak bir etmen hem de çözüme dair bir iyi niyet göstergesi olarak değerlendirileceği kanaatindeyiz. STK‘lar olarak, Kürt sorununun çözümü için devletin ve hükümetin acilen kamuoyunu rahatlatacak diyalogdan müzakere sürecine adım atmasını bekliyoruz. Bu sebeple biz bu kentin STK‘ları olarak önümüzdeki sürecin
kardeşliğin ve barışın başlangıcı olmasını diliyoruz" ifadelerine yer verdi.
Öte yandan, Diyarbakır‘da bulunan tüm STK‘ların durum değerlendirmesi için bir araya gelmesine rağmen bazılarının hazırlanan ortak basın açıklamasına katılmadığı görüldü. Basın açıklamasına Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Diyarbakır Baro Başkanlığı, Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Derneği gibi etkin kuruluşların katılmaması ise dikkat çekti. Açıklama sonrasında gazetecilerin, ‘Bazı STK‘ların ortak basın açıklamasına katılmaması görüş ayrılığına mı yol açtı‘ şeklindeki soruya yanıt veren Bilici,
herhangi bir sorun olmadığını ve herkesin kendi açıklamasını yapacağını söyledi. Bir gazetecinin ‘Bu çağrıya taraflardan olumlu yanıt bekliyor musunuz?‘ şeklindeki soruya da yanıt veren Bilici, daha önce de bu tür çağrılar yaptıklarını ve bu açıklamanın 3. olduğunu söyledi. Bilici, "Bundan önceki çağrılarımıza olumlu yanıt verildi. Ateşkes bizce daha bozulmamıştır. Eğer hükümet gerçekten pozitif adımlar atacaksa ve kamuoyunu rahatlatacak açıklamalar yapacaksa, bence yine kaldığı yerden devam edecektir"
dedi.
Kaynak: İHA
Bilici tarafından okundu. Bilici, Kürt sorunun çözülmemesi nedeniyle ülkenin en sıkıntılı anlarını yaşadığını söyledi. Sorunun çözülmesi için, STK‘ların daha önce yaptığı çağrıya olumlu yanıt veren PKK‘nın, 2010 Haziran ayında tek taraflı ateşkes ilan ettiğini belirten Bilici, aradan geçen süre içinde ateşkesin karşılığını bulamadığından yine çatışmaların eşiğine gelindiğini kaydetti. Bilici, "Oysaki süresiz ateşkesin ilan edildiği 2010 Ağustos ayında bölgedeki 693 STK bu duruma dikkat çekmiş, devletin ve
hükümetin bu ateşkese olumlu ve çözüm içeren yanıtlar vermesi gerektiğini önemle vurgulamıştı. Ancak askeri ve siyasi operasyonlar devam etmiştir. ‘Açılım‘ politikaları sadece bir oyalama ve sorunu çözüyormuş gibi yapıp yanılsamalar yayma amacından öteye gidememiştir" dedi.
Hükümetin, mesaisini barış ve demokrasinin geliştirilmesine ayırması, hakikatleri araştırma komisyonları kurup, devlet adına yapılan hukuk dışılıkları açığa çıkaracağına, tam tersi bir yol izlediğini öne süren Bilici, Kürt siyasetçilere karşı tutuklama ve operasyonlar gerçekleştirildiğini söyledi. Bilici, "Yapılan yargılamalarda, sayısı milyonlarla ifade edilen bir halkın diline ‘anlaşılmayan bir dil‘ denilmiştir. 90‘lı yıllarda denenen güvenlik eksenli politikaların yeniden yaşama geçirilmeye
çalışılması, tüm bu yaşananlar ışığında sorunun çözülmemesi için kör bir siyasette ısrar edildiğini üzülerek ifade etmek zorundayız. Oysa demokrasi, hukuk ve insan hakları coğrafyaya, kişiye göre değişmeyen evrensel değerlerdir. Bu durum, toplumun vicdanı durumunda olan biz STK‘ları derin endişelere sevk etmekte ve bizim de içinde olduğumuz toplumun geleceği adına tüm toplumu kaygılandırmaktadır. Barış için önemli fırsatların yakalandığı bu dönemde devlet yetkilileri sorunun tarafları ile doğrudan temasta
olmasına rağmen bunun kalıcı bir barışa dönüşmemesi de ayrıca bizleri derin endişeye sevk etmektedir" şeklinde konuştu.
"ÖCALAN, UYGUN KOŞULLAR OLUŞTURULARAK EV HAPSİNDE TUTULMALIDIR"
Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan için uygun koşulların oluşturularak ev hapsine alınmasını talep eden Bilici, bu adımın süreci kolaylaştıracağını söyledi. Bilici, "Bu adım hem süreci kolaylaştıracak bir etmen hem de çözüme dair bir iyi niyet göstergesi olarak değerlendirileceği kanaatindeyiz. STK‘lar olarak, Kürt sorununun çözümü için devletin ve hükümetin acilen kamuoyunu rahatlatacak diyalogdan müzakere sürecine adım atmasını bekliyoruz. Bu sebeple biz bu kentin STK‘ları olarak önümüzdeki sürecin
kardeşliğin ve barışın başlangıcı olmasını diliyoruz" ifadelerine yer verdi.
Öte yandan, Diyarbakır‘da bulunan tüm STK‘ların durum değerlendirmesi için bir araya gelmesine rağmen bazılarının hazırlanan ortak basın açıklamasına katılmadığı görüldü. Basın açıklamasına Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Diyarbakır Baro Başkanlığı, Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Derneği gibi etkin kuruluşların katılmaması ise dikkat çekti. Açıklama sonrasında gazetecilerin, ‘Bazı STK‘ların ortak basın açıklamasına katılmaması görüş ayrılığına mı yol açtı‘ şeklindeki soruya yanıt veren Bilici,
herhangi bir sorun olmadığını ve herkesin kendi açıklamasını yapacağını söyledi. Bir gazetecinin ‘Bu çağrıya taraflardan olumlu yanıt bekliyor musunuz?‘ şeklindeki soruya da yanıt veren Bilici, daha önce de bu tür çağrılar yaptıklarını ve bu açıklamanın 3. olduğunu söyledi. Bilici, "Bundan önceki çağrılarımıza olumlu yanıt verildi. Ateşkes bizce daha bozulmamıştır. Eğer hükümet gerçekten pozitif adımlar atacaksa ve kamuoyunu rahatlatacak açıklamalar yapacaksa, bence yine kaldığı yerden devam edecektir"
dedi.