Aso Oda Meclisi Toplantısı
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, madencilerin ithalatla mücadele edemediklerini belirterek, "Demir-çelik üreticileri için, bunların kullanmış oldukları motorinin ÖTV‘si ürettikleri cevhere göre belli bir oranda kendilerine iade edilse, eminim ki hem kaynaklarımızı daha iyi kullanmış, hem de cari açıkta bir tasarruf sağlanmış olur" dedi..
ASO‘nun olağan Oda Meclisi toplantısında konuşan Özdebir, geçen yıl Temmuz ayında ASO çatısı altında I. OSB ile II. ve III. OSB‘lerle birlikte ‘Mesleki Test ve Sertifikalandırma Merkezi Kurulması‘ kapsamında Merkezi Finans ve İhale Birimine üç proje ile başvurduklarını ve bunların kabul edildiğini belirtti. Mesleki Test Ve Sertifikalandırma Merkezi kurulması programının genel amacının seçilen sektörlerde yer alan ilgili meslekler için Ulusal Meslek Standartları ile Ulusal Yeterliliklerin geliştirilmesi,
akredite edilmiş Mesleki Test ve Sertifikalandırma Merkezlerinin kurulmasını ve işletilmesini sağlayarak, sanayi sektörünün ihtiyaçlarına uygun işgücünün yetiştirilmesine ve kalitesinin artırılmasına katkıda bulunmak olduğunu söyleyen Özdebir, Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi ile uyumun destekleneceğini belirtti. Özdebir, projenin 2 yıl süreceği ve toplam bütçenin 1 milyon 135 bin Euro, bunun ise 879 bin 842 Eurosunun hibe olacağını ifade etti. Özdebir, "Türkiye‘de ilk defa yapılacak. Bunun gelişmesiyle
inanıyorum ki, Türkiye‘de bundan sonra çalışmanın ve iş yapmanın şekli de bir düzene girecektir. Ücretlerde bir kritere oturacak" diye konuştu.
"İŞSİZLİĞİN TEMELİNDE MESLEKSİZLİK YATIYOR"
Ülkenin en önemli sorunun işsizlik olduğunu ifade eden Özdebir, işsizlik varken, nitelikli eleman bulamadığından şikayet etti. Özdebir, mesleki eğitimin işsizlikle mücadele konusunda çok büyük önem taşıdığının altını çizerek, "İlanlar veriyoruz. Gelenlere baktığımızda, ülkemizin en büyük sorunu olan işsizliğin aslında temelinde bir mesleksizliğin yattığını bize göstermektedir. Son olarak UMEM-Beceri‘10‘da koordinatör Oda olarak görev aldık. Geçen toplantımızda da ifade ettiğim gibi UMEM Beceri‘10
programına maalesef son derece kısıtlı bir müracaat oldu. İşletmelerimizden gelen 924 stajyer talebine karşılık 340 kişi müracaat etti. Bu 340 kişiden 104 kişi mülakata alındı. Bunların içerisinden de 83 kişi açılacak kurslara uygun görüldü. Bunlardan kaçının kursu tamamlayacağını da bilmiyoruz" dedi.
Ankara‘da 250-300 bin civarında işsiz olduğunu belirten Özdebir, "Kurslara katılanlar 15 lira alacaklar, bir meslek sahibi olacaklar. Sonunda başarılı olurlarsa, yüzde 95 olasılıkla istihdam edilecekler. Buna rağmen maalesef yeterli sayıda müracaat alamadık. Bu aslında sosyal bir olay, bu başlı başına incelenmesi gereken bir husus" şeklinde konuştu.
İŞ-Kur vasıtasıyla işe alınan kişilerin eğitimi 10 kişiye kadar işverenin işyerinde de verebileceğini söyleyen Özdebir, 6 aylık kurs süresince İş-Kur 15 TL‘yi ödediğini ve işe başladıklarında da işveren payının 1 yıl boyunca devletin üstlendiğini ifade etti.
Türkiye ekonomisini yavaşlatma çabalarının devam ettiğini ifade eden Özdebir, "Para Politikası Kurulu, geçen hafta faizleri değiştirmeyip mevduatlara uygulanan karşılık oranlarını ortalama dört puan artırdı. Bu kararla, piyasadan 19 milyar TL çekileceği tahmin ediliyor. Ancak, Merkez Bankası‘nın munzam karşılıkların artırılmasına dayanan ve yaklaşık üç aydır uyguladığı bu politika beklenen etkiyi doğurmamıştır. Tüketici güveni artmaktadır. Yatırım harcamalarında da hissedilir bir yavaşlama henüz
olmamıştır. Bu gelişmeler, uygulanan politikanın başarı şansı konusunda iyimser olmamızı engellemektedir. Geçen hafta munzam karşılıkların beklenmedik bir şekilde artırılması, Para Politikası Kurulunun da izlenen politikanın başarısı konusunda tatmin olmadığını göstermektedir" diye konuştu.
Türkiye‘de cari açığın yapısal bir sorun olduğu ve sadece para politikasıyla bu konunun aşılamayacağını belirten Başkan Özdebir, "Cari işlemler açığını kapatmak için ekonomiyi yavaşlatmak yerine başka çözümler üzerinde odaklanmamız gerekir. Bunun için büyüme stratejisinin ve sanayi politikalarının gözden geçirilmesi ve yerli kaynaklarımızdan daha fazla yararlanmamızı sağlayacak tedbirlerin alınması gerekir. Örneğin, Devlet Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan‘ın geçtiğimiz günlerde açıkladığı Girdi Tedarik
Stratejisi, ara malı ithalatını azaltacak unsurlar içermektedir" dedi.
"MADENCİLERİN KENDİLERİNİ YENİLEYEBİLMELERİ, VERİMLERİNİ ARTTIRABİLMELERİ, SERMAYE BİRİKİMİ OLDUKÇA ZOR BİR İŞ"
14 milyar dolarlık demir cevher ithalatı yaptığını belirten Özdebir, firmaların fiyatları yükselttiğini söyledi. Madencilerin ise ithalatla mücadele edemediklerini ifade eden Özdebir, "Madencilerin kendilerini yenileyebilmelerdi, verimlerini arttırabilmeleri, sermaye birikimi oldukça zor bir iş. Cari açıktan bu kadar şikayet ederken, örneğin demir-çelik üreticileri için, bunların kullanmış oldukları motorinin ÖTV‘si ürettikleri cevhere göre belli bir oranda kendilerine iade edilse, eminim ki hem
kaynaklarımızı daha iyi kullanmış, hem de cari açıkta bir tasarruf sağlanmış olur" diye konuştu.
Sanayi üretiminin Ocak ayına göre yüzde 18,9 arttığını belirten Özdebir, şunları söyledi:
"Bu artışlar bizi memnun etmektedir. Ancak büyük resme baktığımızda sanayimizin son beş yıl iyi bir performans sergilemediği görülecektir. Katma değerde 2006-2010 yılları arasında önemli bir artış olmadığı görülmektedir. Sanayicilerin üstün çabasına ve verimlilikteki artışlara rağmen yerinde saymıştır. Bütün ekonomi politikalarında öncelik finans sektörüne verilirken sanayimiz üvey evlat muamelesi görmesi bu sonucu doğurmuştur. Biz yıllarca değerli TL‘nin kanser gibi sanayimizi içten içe yıprattığını ve
cari işlemler açığını artırdığını söyledik."scaat alamadık. Bu aslında sos
ASO‘ya eski üyelerden boşalan yerlere yeni üyelerin katılımı gerçekleşti. Yeni üyeler kendilerini tanıttılar. CHP Ankara 2. bölgeden aday adayı üye Mehmet Akyürek ise veda konuşması yaptı.
Kaynak: İHA
akredite edilmiş Mesleki Test ve Sertifikalandırma Merkezlerinin kurulmasını ve işletilmesini sağlayarak, sanayi sektörünün ihtiyaçlarına uygun işgücünün yetiştirilmesine ve kalitesinin artırılmasına katkıda bulunmak olduğunu söyleyen Özdebir, Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi ile uyumun destekleneceğini belirtti. Özdebir, projenin 2 yıl süreceği ve toplam bütçenin 1 milyon 135 bin Euro, bunun ise 879 bin 842 Eurosunun hibe olacağını ifade etti. Özdebir, "Türkiye‘de ilk defa yapılacak. Bunun gelişmesiyle
inanıyorum ki, Türkiye‘de bundan sonra çalışmanın ve iş yapmanın şekli de bir düzene girecektir. Ücretlerde bir kritere oturacak" diye konuştu.
"İŞSİZLİĞİN TEMELİNDE MESLEKSİZLİK YATIYOR"
Ülkenin en önemli sorunun işsizlik olduğunu ifade eden Özdebir, işsizlik varken, nitelikli eleman bulamadığından şikayet etti. Özdebir, mesleki eğitimin işsizlikle mücadele konusunda çok büyük önem taşıdığının altını çizerek, "İlanlar veriyoruz. Gelenlere baktığımızda, ülkemizin en büyük sorunu olan işsizliğin aslında temelinde bir mesleksizliğin yattığını bize göstermektedir. Son olarak UMEM-Beceri‘10‘da koordinatör Oda olarak görev aldık. Geçen toplantımızda da ifade ettiğim gibi UMEM Beceri‘10
programına maalesef son derece kısıtlı bir müracaat oldu. İşletmelerimizden gelen 924 stajyer talebine karşılık 340 kişi müracaat etti. Bu 340 kişiden 104 kişi mülakata alındı. Bunların içerisinden de 83 kişi açılacak kurslara uygun görüldü. Bunlardan kaçının kursu tamamlayacağını da bilmiyoruz" dedi.
Ankara‘da 250-300 bin civarında işsiz olduğunu belirten Özdebir, "Kurslara katılanlar 15 lira alacaklar, bir meslek sahibi olacaklar. Sonunda başarılı olurlarsa, yüzde 95 olasılıkla istihdam edilecekler. Buna rağmen maalesef yeterli sayıda müracaat alamadık. Bu aslında sosyal bir olay, bu başlı başına incelenmesi gereken bir husus" şeklinde konuştu.
İŞ-Kur vasıtasıyla işe alınan kişilerin eğitimi 10 kişiye kadar işverenin işyerinde de verebileceğini söyleyen Özdebir, 6 aylık kurs süresince İş-Kur 15 TL‘yi ödediğini ve işe başladıklarında da işveren payının 1 yıl boyunca devletin üstlendiğini ifade etti.
Türkiye ekonomisini yavaşlatma çabalarının devam ettiğini ifade eden Özdebir, "Para Politikası Kurulu, geçen hafta faizleri değiştirmeyip mevduatlara uygulanan karşılık oranlarını ortalama dört puan artırdı. Bu kararla, piyasadan 19 milyar TL çekileceği tahmin ediliyor. Ancak, Merkez Bankası‘nın munzam karşılıkların artırılmasına dayanan ve yaklaşık üç aydır uyguladığı bu politika beklenen etkiyi doğurmamıştır. Tüketici güveni artmaktadır. Yatırım harcamalarında da hissedilir bir yavaşlama henüz
olmamıştır. Bu gelişmeler, uygulanan politikanın başarı şansı konusunda iyimser olmamızı engellemektedir. Geçen hafta munzam karşılıkların beklenmedik bir şekilde artırılması, Para Politikası Kurulunun da izlenen politikanın başarısı konusunda tatmin olmadığını göstermektedir" diye konuştu.
Türkiye‘de cari açığın yapısal bir sorun olduğu ve sadece para politikasıyla bu konunun aşılamayacağını belirten Başkan Özdebir, "Cari işlemler açığını kapatmak için ekonomiyi yavaşlatmak yerine başka çözümler üzerinde odaklanmamız gerekir. Bunun için büyüme stratejisinin ve sanayi politikalarının gözden geçirilmesi ve yerli kaynaklarımızdan daha fazla yararlanmamızı sağlayacak tedbirlerin alınması gerekir. Örneğin, Devlet Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan‘ın geçtiğimiz günlerde açıkladığı Girdi Tedarik
Stratejisi, ara malı ithalatını azaltacak unsurlar içermektedir" dedi.
"MADENCİLERİN KENDİLERİNİ YENİLEYEBİLMELERİ, VERİMLERİNİ ARTTIRABİLMELERİ, SERMAYE BİRİKİMİ OLDUKÇA ZOR BİR İŞ"
14 milyar dolarlık demir cevher ithalatı yaptığını belirten Özdebir, firmaların fiyatları yükselttiğini söyledi. Madencilerin ise ithalatla mücadele edemediklerini ifade eden Özdebir, "Madencilerin kendilerini yenileyebilmelerdi, verimlerini arttırabilmeleri, sermaye birikimi oldukça zor bir iş. Cari açıktan bu kadar şikayet ederken, örneğin demir-çelik üreticileri için, bunların kullanmış oldukları motorinin ÖTV‘si ürettikleri cevhere göre belli bir oranda kendilerine iade edilse, eminim ki hem
kaynaklarımızı daha iyi kullanmış, hem de cari açıkta bir tasarruf sağlanmış olur" diye konuştu.
Sanayi üretiminin Ocak ayına göre yüzde 18,9 arttığını belirten Özdebir, şunları söyledi:
"Bu artışlar bizi memnun etmektedir. Ancak büyük resme baktığımızda sanayimizin son beş yıl iyi bir performans sergilemediği görülecektir. Katma değerde 2006-2010 yılları arasında önemli bir artış olmadığı görülmektedir. Sanayicilerin üstün çabasına ve verimlilikteki artışlara rağmen yerinde saymıştır. Bütün ekonomi politikalarında öncelik finans sektörüne verilirken sanayimiz üvey evlat muamelesi görmesi bu sonucu doğurmuştur. Biz yıllarca değerli TL‘nin kanser gibi sanayimizi içten içe yıprattığını ve
cari işlemler açığını artırdığını söyledik."scaat alamadık. Bu aslında sos
ASO‘ya eski üyelerden boşalan yerlere yeni üyelerin katılımı gerçekleşti. Yeni üyeler kendilerini tanıttılar. CHP Ankara 2. bölgeden aday adayı üye Mehmet Akyürek ise veda konuşması yaptı.