'Onu önce Avrupa tanıdı'
1981'de vefat eden ressam Mübin Orhon'un 20 yılını anlatan bir sergi, Ankara Galeri Nev'de açıldı. Sergiyi hazırlayanlardan Necmi Sönmez: "Orhon, önce Avrupa'da ünlendi" dedi.
Türk resim sanatının en önemli temsilcilerinden olan Mübin Orhon, öğrencilik yıllarından başlayarak Avrupa'da resimleriyle yer edindiği 20 yılını anlatan bir sergi ile Ankara Galeri Nev'e konuk oluyor. 2007 yılında açtığı son sergisinde Orhon'un 1973-1979 yılları arasında gerçekleştirdiği guajları sergileyen Galeri Nev, şimdi de 1952-1972 yılları arasına odaklanıyor. Birbirine eklemlenen bu iki sergi, böylece Mübin Orhon'un sanat hayatının neredeyse tamamını yeniden canlandırıyor. 1981 yılında Paris'te vefat eden sanatçının 'Mübin Orhon (1952-1972)' balıklı sergisine bir de katalog eşlik ediyor. 1996 yılında basılan Mübin Orhon: Robert ve Lisa Sainsbury Koleksiyonu'nun genişletilmiş ikinci baskısı olarak sunulan kataloğun metinleri, Ali Artun, Bénédicte (Orhon) Schribaux ve Necmi Sönmez' a ait.
'KENDİ TARZINI YARATTI'
Küratör Necmi Sönmez, serginin hazırlanmasında eserlerin seçiminde de katkıda bulunmuş. Sönmez, "Sergi, Orhon'un bugüne kadar sergilenmemiş olan erken dönem çalışmalarından (1952) başlayarak, onun kendi resminde ustalıklı bir anlatımı yakaladığı 1970'li yıllara kadar geçen süreci izleyicilere sunuyor. Mübin, siyasal bilgiler doktorası yapmak için Paris'e gitmesine rağmen burada resim sanatıyla ilgilenerek önce Académie de la Grande-Chaumiere'deki Art Abstrait Atölyesi'ne (Jean Dewasne, Edgard Pillet) devam etti. Burada soyut sanatla ilgilendi ve ilk denemelerine başladı. Bu özel akademide geometrik formlarla ve sade renklerle ilgilenerek, o yıllarda Paris'te gündemde olan resim anlayışına yakınlaşan kompozisyonlar gerçekleştirdi," diyor. Sönmez, Orhon'un Türk resim sanatındaki önemiyle ilgili olarak ise şunları söylüyor: "O kendi yolunu kendisi bulmuş ve çalışmalarını Avrupa sanatı çerçevesinde sürdürmüş bir sanatçıdır. Her ne kadar İstanbul'da 1970'lerde sergiler açmış olsa da, Türk sanat ortamı Mübin Orhon'u; Ali Artun'un İngiltere'deki ünlü Sainsbury Koleksiyonu'ndan derleyerek, 1996 yılında İstanbul'da açmış olduğu sergiyle tanıdı. Orhon'un önemi, yaşadığı dönemin atmosferinden etkilenmesine rağmen, diğer sanatçılardan farklı bir yol izleyerek kendi resmini yapmış olmasıdır." Sergi, 22 Nisan'a dek görülebilir. www.galerinev.com
'KENDİ TARZINI YARATTI'
Küratör Necmi Sönmez, serginin hazırlanmasında eserlerin seçiminde de katkıda bulunmuş. Sönmez, "Sergi, Orhon'un bugüne kadar sergilenmemiş olan erken dönem çalışmalarından (1952) başlayarak, onun kendi resminde ustalıklı bir anlatımı yakaladığı 1970'li yıllara kadar geçen süreci izleyicilere sunuyor. Mübin, siyasal bilgiler doktorası yapmak için Paris'e gitmesine rağmen burada resim sanatıyla ilgilenerek önce Académie de la Grande-Chaumiere'deki Art Abstrait Atölyesi'ne (Jean Dewasne, Edgard Pillet) devam etti. Burada soyut sanatla ilgilendi ve ilk denemelerine başladı. Bu özel akademide geometrik formlarla ve sade renklerle ilgilenerek, o yıllarda Paris'te gündemde olan resim anlayışına yakınlaşan kompozisyonlar gerçekleştirdi," diyor. Sönmez, Orhon'un Türk resim sanatındaki önemiyle ilgili olarak ise şunları söylüyor: "O kendi yolunu kendisi bulmuş ve çalışmalarını Avrupa sanatı çerçevesinde sürdürmüş bir sanatçıdır. Her ne kadar İstanbul'da 1970'lerde sergiler açmış olsa da, Türk sanat ortamı Mübin Orhon'u; Ali Artun'un İngiltere'deki ünlü Sainsbury Koleksiyonu'ndan derleyerek, 1996 yılında İstanbul'da açmış olduğu sergiyle tanıdı. Orhon'un önemi, yaşadığı dönemin atmosferinden etkilenmesine rağmen, diğer sanatçılardan farklı bir yol izleyerek kendi resmini yapmış olmasıdır." Sergi, 22 Nisan'a dek görülebilir. www.galerinev.com