'Benim romanlarımın dışında kalan bir konu'
Nobel ödüllü Türk Yazar Orhan Pamuk, "Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olması gerektiği konusu veya söylemi, benim romanlarımın dışında kalan bir konudur.
Ben romanlarımı Avrupa'daki ve Türkiye'deki okuyucular -Biz AB'liyiz- desinler diye yazmıyorum" dedi.
Orhan Pamuk, Belçika'nın başkenti Brüksel'de, uluslararası çapta tanınan yazarlarla söyleşilerin düzenlendiği Passa Porta Festivali'ne onur konuğu olarak katıldı. Söyleşide, politik roman yazmanın tehlikeli olabileceğini ifade eden Orhan Pamuk, "Bu tip romanlar, sadece hükümet ve devlet ile başınızın derde girmesine neden olmakla kalmıyor; aynı zamanda romanınızı da öldürüyor" dedi. Türkiye'de daha önce de çok sayıda yetenekli, vatansever ve iyi yazarlar tarafından eleştirel politik romanlar yazıldığını kaydeden Pamuk, belki de sırf bu yüzden bu romanların daha az değer taşıdığına inanıldığını belirtti.
Avrupa Birliği (AB) - Türkiye ilişkileri ile ilgili bir soruya Pamuk, "Türkiye'nin AB'ye üye olması gerektiği konusu veya söylemi, benim romanlarımın dışında kalan bir konudur. Ben romanlarımı Avrupa'daki ve Türkiye'deki okuyucular -Biz AB'liyiz- desinler diye yazmıyorum. Kanımca ben ve yazdıklarım, bundan daha derin şeyler. Evet, Türkiye'nin AB ile müzakereleri tıkandığı için üzgünüm ama bunun için oturup evde ağlamıyorum. Eğer oturup ağlayacağım bir şey varsa, o da yazdıklarımdan memnun olmadığım zamandır ki, bu benim için her şeyden önemlidir" cevabını verdi.
Söyleşiden sonra okurlarının kitaplarını imzalayan Pamuk, festivalle ve söyleşiyle ilgili şöyle konuştu:
"Brüksel'de Pass Porta Festivali'ne geldim, konuştum, çok büyük bir kalabalık vardı ve bundan çok memnun oldum. Fransa'da bildiğiniz gibi Masumiyet Müzesi çıktı. Ayrıca Hollanda'da Flemenkçesi basıldı. Ayrıca Harvard Üniversitesi'nde verdiğim derslerin de kitabı çıktı. Bütün kitaplarımdan bahsettik söyleşide, güzel bir akşam oldu. Burada olmaktan çok sevindim ve gurur duydum."
Kitap imzalatanlardan Canan Karaosmanoğlu, çocukluğundan beri Pamuk'un kitaplarını okuduğunu ve onu Brüksel'de görmekten memnuniyet duyduğunu ifade etti. Pamuk'un eserlerini ve vizyonunu çok beğendiğini belirten Polonyalı Adrianna Miekina ise, "Özellikle İstanbul'u detaylı şekilde tasvir etmesini ve melankolik tarzını çok beğeniyorum. Öyle sanıyorum ki Pamuk'un kitapları, Türkiye'de yaşayan insanların günlük hayatlarını, nasıl yaşadıklarını, Türkiye'nin tadını anlamanın çok iyi bir yolu. Kitaplarından gerçek Türkiye'yi ve Türkleri öğrenmek inanılmaz faydalı ve hoştu" dedi.
Kaynak: İHA
Orhan Pamuk, Belçika'nın başkenti Brüksel'de, uluslararası çapta tanınan yazarlarla söyleşilerin düzenlendiği Passa Porta Festivali'ne onur konuğu olarak katıldı. Söyleşide, politik roman yazmanın tehlikeli olabileceğini ifade eden Orhan Pamuk, "Bu tip romanlar, sadece hükümet ve devlet ile başınızın derde girmesine neden olmakla kalmıyor; aynı zamanda romanınızı da öldürüyor" dedi. Türkiye'de daha önce de çok sayıda yetenekli, vatansever ve iyi yazarlar tarafından eleştirel politik romanlar yazıldığını kaydeden Pamuk, belki de sırf bu yüzden bu romanların daha az değer taşıdığına inanıldığını belirtti.
Avrupa Birliği (AB) - Türkiye ilişkileri ile ilgili bir soruya Pamuk, "Türkiye'nin AB'ye üye olması gerektiği konusu veya söylemi, benim romanlarımın dışında kalan bir konudur. Ben romanlarımı Avrupa'daki ve Türkiye'deki okuyucular -Biz AB'liyiz- desinler diye yazmıyorum. Kanımca ben ve yazdıklarım, bundan daha derin şeyler. Evet, Türkiye'nin AB ile müzakereleri tıkandığı için üzgünüm ama bunun için oturup evde ağlamıyorum. Eğer oturup ağlayacağım bir şey varsa, o da yazdıklarımdan memnun olmadığım zamandır ki, bu benim için her şeyden önemlidir" cevabını verdi.
Söyleşiden sonra okurlarının kitaplarını imzalayan Pamuk, festivalle ve söyleşiyle ilgili şöyle konuştu:
"Brüksel'de Pass Porta Festivali'ne geldim, konuştum, çok büyük bir kalabalık vardı ve bundan çok memnun oldum. Fransa'da bildiğiniz gibi Masumiyet Müzesi çıktı. Ayrıca Hollanda'da Flemenkçesi basıldı. Ayrıca Harvard Üniversitesi'nde verdiğim derslerin de kitabı çıktı. Bütün kitaplarımdan bahsettik söyleşide, güzel bir akşam oldu. Burada olmaktan çok sevindim ve gurur duydum."
Kitap imzalatanlardan Canan Karaosmanoğlu, çocukluğundan beri Pamuk'un kitaplarını okuduğunu ve onu Brüksel'de görmekten memnuniyet duyduğunu ifade etti. Pamuk'un eserlerini ve vizyonunu çok beğendiğini belirten Polonyalı Adrianna Miekina ise, "Özellikle İstanbul'u detaylı şekilde tasvir etmesini ve melankolik tarzını çok beğeniyorum. Öyle sanıyorum ki Pamuk'un kitapları, Türkiye'de yaşayan insanların günlük hayatlarını, nasıl yaşadıklarını, Türkiye'nin tadını anlamanın çok iyi bir yolu. Kitaplarından gerçek Türkiye'yi ve Türkleri öğrenmek inanılmaz faydalı ve hoştu" dedi.