Wikileaks Belgeleri - Hristofyas: Talat Türk Oldu, Onu Yeniden Kıbrıslı Yapmayı Umut Ediyo
WikiLeaks‘in Kıbrıs’a ilişkin belgeleri Yunan basına sızdı. Belgelerde özellikle ABD’nin Rum tarafındaki büyükelçisinin Rum Yönetimi Başkan Hristofyas’a ilişkin iletileri yer aldı.
WikiLeaks‘in Kıbrıs’a ilişkin belgeleri Yunan basına sızdı. Belgelerde özellikle ABD’nin Rum tarafındaki büyükelçisinin Rum Yönetimi Başkan Hristofyas’a ilişkin iletileri yer aldı.
Rum Flelefheros “WikiLeaks Belgeleri Hristofyas-Urbancic Görüşmelerini İçeriyor”başlıklı haberinde WikiLeaks belgelerinin ABD’nin Lefkoşa Büyükelçiliğinin müzakereler konusunda gönderdiği bilgi notlarının yer aldığını kaydetti.
Yunanistan’da yayımlanan “Kathimerini” gazetesinde yer alan belgelerde, ABD Büyükelçisi Frank Urbancic ile Hristofyas arasında yapılan görüşmelere ilişkin Urbancic’in bilgi notları yer alıyor.
Belgelere göre Haziran 2009 yılında Hristofyas, Urbancic’le gerçekleştirdiği görüşmede Kıbrıs sorununun çözümü durumunda “Kıbrıslı Rumların çoğunluğunun Kıbrıs Türk tarafındaki mülklerine geri dönmemeyi tercih edecekleri” değerlendirmesinde bulundu.
Belgelerde Hristofyas’ın, KKTC’nin ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat için, “Talat siyasi yaşamına Kıbrıslı olarak başladı. Sonra Kıbrıslı Türk oldu. Şimdi ise Türk’tür” ifadesinin kullandığı ve Urbancic’e “Talat’la düzenli yapacağı kişisel temaslar sonrasında kısa zamanda Talat’ı yeniden Kıbrıslı yapmayı umut ediyorum." dediği iddia edildi.
Öte yandan, Şüpheci Kıbrıslı Rumları “Evet” demeye ikna edebilmek için Annan Planı’ndan fazlasına ihtiyacı olduğunu” savunan Hristofyas “anahtarın mülklerin iadesi ve Karpaz yarımadasını da içeren cesur toprak iadeleri olduğunu” öne sürdü.
Belgelere göre Hristofyas; mülkleri “kapitalist sistemin ruhları” şeklinde nitelendirdi ve “bağımsız bir organın Kıbrıslı Rumları mülkleri hakkında karar vereceği bir sistemi desteklemesinin mümkün olmadığını” belirtti. “Bunun yerine her gerçek mülk sahibine reddetme hakkı verilmesini tercih ettiğini” söyleyen Hristofyas, “Aslında Kıbrıslı Rumların çoğunluğu Kıbrıs Türk tarafındaki terk edilmiş mülklerine dönmemeyi tercih ederler.” şeklinde konuştu.
Hristofyas ayrıca “Türkiye’ye şantaj yapmaya niyeti olmadığını ancak işgal ve Kıbrıs’ın tanınmaması durumu devam ettiği sürece Türkiye’nin AB’ye üyeliğine yeşil ışık yakmasının imkansız olduğunu” da sözlerine ekledi.
Rum Flelefheros “WikiLeaks Belgeleri Hristofyas-Urbancic Görüşmelerini İçeriyor”başlıklı haberinde WikiLeaks belgelerinin ABD’nin Lefkoşa Büyükelçiliğinin müzakereler konusunda gönderdiği bilgi notlarının yer aldığını kaydetti.
Yunanistan’da yayımlanan “Kathimerini” gazetesinde yer alan belgelerde, ABD Büyükelçisi Frank Urbancic ile Hristofyas arasında yapılan görüşmelere ilişkin Urbancic’in bilgi notları yer alıyor.
Belgelere göre Haziran 2009 yılında Hristofyas, Urbancic’le gerçekleştirdiği görüşmede Kıbrıs sorununun çözümü durumunda “Kıbrıslı Rumların çoğunluğunun Kıbrıs Türk tarafındaki mülklerine geri dönmemeyi tercih edecekleri” değerlendirmesinde bulundu.
Belgelerde Hristofyas’ın, KKTC’nin ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat için, “Talat siyasi yaşamına Kıbrıslı olarak başladı. Sonra Kıbrıslı Türk oldu. Şimdi ise Türk’tür” ifadesinin kullandığı ve Urbancic’e “Talat’la düzenli yapacağı kişisel temaslar sonrasında kısa zamanda Talat’ı yeniden Kıbrıslı yapmayı umut ediyorum." dediği iddia edildi.
Öte yandan, Şüpheci Kıbrıslı Rumları “Evet” demeye ikna edebilmek için Annan Planı’ndan fazlasına ihtiyacı olduğunu” savunan Hristofyas “anahtarın mülklerin iadesi ve Karpaz yarımadasını da içeren cesur toprak iadeleri olduğunu” öne sürdü.
Belgelere göre Hristofyas; mülkleri “kapitalist sistemin ruhları” şeklinde nitelendirdi ve “bağımsız bir organın Kıbrıslı Rumları mülkleri hakkında karar vereceği bir sistemi desteklemesinin mümkün olmadığını” belirtti. “Bunun yerine her gerçek mülk sahibine reddetme hakkı verilmesini tercih ettiğini” söyleyen Hristofyas, “Aslında Kıbrıslı Rumların çoğunluğu Kıbrıs Türk tarafındaki terk edilmiş mülklerine dönmemeyi tercih ederler.” şeklinde konuştu.
Hristofyas ayrıca “Türkiye’ye şantaj yapmaya niyeti olmadığını ancak işgal ve Kıbrıs’ın tanınmaması durumu devam ettiği sürece Türkiye’nin AB’ye üyeliğine yeşil ışık yakmasının imkansız olduğunu” da sözlerine ekledi.