Gikder, Harşit Çayı‘ndaki Balık Ölümlerini Sorguladı
Gümüşhane İktisadi ve Kültürel Kalkınma Derneği (GİKDER) Yönetim Kurulu Üyesi Metin Sevindik, sağlıklı bir çevrede büyümenin her yurttaşın olduğu gibi Gümüşhaneliler’in de hakkı olduğunu belirterek geçtiğimiz ay Harşit Çayı’nda meydana gelen balık ölümlerinin nedeninin hala açıklanmamasını eleştirdi.
Yaptığı açıklamada, 15 Şubat 2011 tarihinde merkez Mescitli Köyü mevkiinde Harşit Çayı’nda meydana gelen balık ölümleri ile ilgili bugüne kadar yetkili mercilerden kamuoyunu aydınlatacak ve tatmin edici bir açıklamanın yapılmamasını Gümüşhane’yle alay edilmesi anlamına geldiğini öne süren sevindik, olayın üzerinden 1 aydan fazla bir zaman geçmesine rağmen Çevre İl Müdürlüğü’nün sessiz kalmasını sorguladı.
Çevrenin korunması görevi kanunla kendilerine verilen resmi kurumların, çevresel felaketler karşısında kamuoyunu görmezden gelmesini başlı başına büyük bir handikap olarak nitelendiren Sevindik, “Vergilerimizle kurulan Çevre İl Müdürlüğü’ne kamuoyu olarak şu soruları yöneltiyor ve cevaplarını bekliyoruz. 15 Şubatta Harşit Çayı’nda meydana gelen ve balıkların ölümüne yol açan kirliliğin sebepleri neden hala tespit edilmedi. Tespit edildiyse bu kirliliğin sebepleri nelerdir. Çok kısa süre içerisinde suyun temiz olduğu kamuoyuna açıklanmışken, ölü bulunan balıkların tahlil sonuçları 1 ay geçmesine rağmen neden hala kamuoyuna açıklanmıyor. Harşit Çayı’ndan yöre insanının balık tutma yasağı hala devam ediyor mu? Harşit Çayı’nın kirlenmesine yol açan ve balık ölümlerinin meydana gelmesine neden olan olayla ilgili herhangi bir kurum veya kuruluşa ceza kesildi mi? Bundan sonra Harşit Çayı’nda olabilecek herhangi bir çevresel felakete karşın Çevre İl Müdürlüğü ne gibi tedbirler ve önlemler almıştır? Alınan tedbirler ve önlemler neden kamuoyuyla paylaşılmamıştır. Eğer hiçbir tedbir ve önlem alınmadıysa bu durum da ilgili kurum görevini açıkça ihmal ve suistimal etmiyor mu? İlimizin göz bebeği olan Harşit Çayı’nın temizlenmesi konusunda Çevre İl Müdürlüğü’nün bir stratejik planı var mı?”
Sevindik, bu soruların cevabını Çevre İl Müdürlüğü yetkililerinden beklediklerini belirterek, tatmin edici bir cevap alamadıkları takdirde olayı TBMM Çevre Komisyonu ile Çevre ve Orman Bakanlığı’na götüreceklerini söyledi.
Kaynak: İHA
Çevrenin korunması görevi kanunla kendilerine verilen resmi kurumların, çevresel felaketler karşısında kamuoyunu görmezden gelmesini başlı başına büyük bir handikap olarak nitelendiren Sevindik, “Vergilerimizle kurulan Çevre İl Müdürlüğü’ne kamuoyu olarak şu soruları yöneltiyor ve cevaplarını bekliyoruz. 15 Şubatta Harşit Çayı’nda meydana gelen ve balıkların ölümüne yol açan kirliliğin sebepleri neden hala tespit edilmedi. Tespit edildiyse bu kirliliğin sebepleri nelerdir. Çok kısa süre içerisinde suyun temiz olduğu kamuoyuna açıklanmışken, ölü bulunan balıkların tahlil sonuçları 1 ay geçmesine rağmen neden hala kamuoyuna açıklanmıyor. Harşit Çayı’ndan yöre insanının balık tutma yasağı hala devam ediyor mu? Harşit Çayı’nın kirlenmesine yol açan ve balık ölümlerinin meydana gelmesine neden olan olayla ilgili herhangi bir kurum veya kuruluşa ceza kesildi mi? Bundan sonra Harşit Çayı’nda olabilecek herhangi bir çevresel felakete karşın Çevre İl Müdürlüğü ne gibi tedbirler ve önlemler almıştır? Alınan tedbirler ve önlemler neden kamuoyuyla paylaşılmamıştır. Eğer hiçbir tedbir ve önlem alınmadıysa bu durum da ilgili kurum görevini açıkça ihmal ve suistimal etmiyor mu? İlimizin göz bebeği olan Harşit Çayı’nın temizlenmesi konusunda Çevre İl Müdürlüğü’nün bir stratejik planı var mı?”
Sevindik, bu soruların cevabını Çevre İl Müdürlüğü yetkililerinden beklediklerini belirterek, tatmin edici bir cevap alamadıkları takdirde olayı TBMM Çevre Komisyonu ile Çevre ve Orman Bakanlığı’na götüreceklerini söyledi.