Batum: Basının sorunlarını çözeceğiz

CHP Seçim ve Hukuk İşleri Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum Karaelmas Gazeteciler Derneği'ni ziyaretinde basın üzerindeki baskıların amacının yandaş ve olayları görmezden gelen bir medya yaratmak olduğunu söyledi.

Batum, iktidara geldikleri takdirde basının gerek yasal gerekse özlük haklarının basın emekçilerinin istediği şekilde düzenleyeceklerinin sözünü verdi.

ADD Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Erol Sarıal'ın ''Büyük Planın İç Aktörleri/Küresel Sürtükler'' adlı kitabının imza gününe katılmak için Zonguldak’a gelen CHP Seçim ve Hukuk İşleri Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, beraberindekilerle birlikte Karaelmas Gazeteciler Derneği’ni ziyaret ederek yerel basının sorunları ve talepleri hakkında bilgi aldı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum’un ziyaretine CHP Zonguldak Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Ali İhsan Köktürk, Zonguldak Belediye Başkanı İsmail Eşref, Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, CHP 22. Dönem Milletvekili Harun Akın, işadamı Şerafettin Turpçu ve çok sayıda partili eşlik etti.

Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanı Atilla Öksüz, Başkan Yardımcısı Harun Ersoy ve çok sayıda gazeteci tarafından karşılanan Batum güncel konulardaki sorulara yanıt verdi.

Dernek Başkanı Atilla Öksüz Batum’a ziyaretinden dolayı teşekkür ederek derneğin çalışmaları hakkında kısa bilgilendirdi. Zonguldak’ta yerel basının durumu ve beklentileri hakkında görüşlerini paylaşan Öksüz, yaygın medyaya kıyasla yerel medyanın daha özgür bir ortamda çalıştığını ancak bunun yeterli olmadığını belirterek gazetecilerin haklarına yönelik bazı düzenlemelerin hayata geçmesini beklediklerini söyledi.

Medya üzerinden yürütülen çatışmaların yaygın basın üzerinde olumsuz izler bıraktığını belirten Öksüz, CHP’nin yerel basına ve gazetecilerin çalışma hayatına dair nasıl bir politikalarının olduğunu bilmek istediklerini sordu.

Batum basın özgürlüğünü önemsediklerini belirterek bugün basının iktidar baskısıyla susturulmak istendiğini ve bunda da başarılı olduğunun altını çizdi.

CHP’nin iktidar olması durumunda basın özgürlüğünü kısıtlayıcı tüm uygulamalara son vereceklerini belirten Batum, yıpranma payı gibi çalışma yaşamına yönelik hukuksal düzenlemeleri gazetecilerin ve meslek örgütlerinin talebi doğrultusunda düzenleme sözü verdi. Türkiye’de yandaş medya kavramının günden güne geliştiğini belirten Batum, basın üzerindeki baskılara karşı gazetecilerin de karşı durmasını istedi.

Anadolu’da bulunan gazetelerin, sesinin daha gür çıkmasını önemsediklerini belirten Batum; “İnşallah iktidara geliriz ve burada söylediklerimizi nasıl yaptığımızı yine burada konuşuruz” dedi.



Balbay ve Özkan konusunda ısrarlı

Ergenekon davası sanıklarından gazeteci Tuncay Özkan'ın milletvekilliğine aday olma kararı aldığını açıklamasıyla ilgili ne düşündüğü sorusunu Batum, şöyle yanıtladı:

''Ben Tuncay Özkan ile görüşebilme imkânına sahip değilim, izin vermiyorlar. Benim bir önerim oldu, 'şahsi önerim' dedim. Hepimizin gözü önünde, bugün medya emekçilerinin haliyle kimse ilgilenmiyor. Aynı şey Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay gibi birkaç kişi için geçerli. Ben oradaki herkese kefil olmak durumunda değilim. Ben hayatımda Veli Küçük'ü tanımam, suçları varsa çekerler cezalarını. Bu insanların durumunu gördüm. Oraya gittim gencecik teğmeni gördüm, 29 aydır içeride. Diyorlar ki 'telefonunda 139 kayıt var, Hizb-ut Tahrir liderleri sende'. Tanımam diyor, inandıramıyor, sonra da ortaya çıkıyor ki polis yüklemiş. Ben de diyorum ki sehven devleti olduk. Buna dikkat çekmek lazım. Ben önerimi yapacağımı söyledim. Adım politikanın önüne geçmemeli. Türkiye'de hukuksuzlukları CHP görmezden gelmeyecektir. İstedikleri gibi ürkütmeye çalışsınlar.''

Batum, Türkiye'de birilerinin otoriter devlet yarattığını, bunu görenlere de saldırıldığını savunarak, şöyle devam etti:

''Önerim ortadadır. Parti Meclisi toplanacağı zaman aynı konuyu gündeme getireceğim. 3-5 iktidar yanlısından korkacak olsak, siyasete girmezdik. Kesinlikle geri adım atamayacağım. Kabul ederler, etmezler bunu bilmiyorum, nisan ayında göreceğiz. Türkiye'de hiçbir dava kanıtlar sehven karartılmaz, sehven kanıt yaratılmaz. İnsanlar hakim görmeden 2 yıl tutuklu kalmaz. Bu önerimin içinde kimseyi kurtarmak filan yok.''

''Öneriniz Parti Meclisinde kabul görmezse tavrınız ne olur'' sorusunu Batum, ''Parti Meclisi'ndeki arkadaşlarımız 'Hukuksuzlukları boş ver, biz de yandaşlar gibi görmezden gelelim' derlerse ciddi bir şeydir. Böyle diyeceklerini tahmin etmiyorum'' diye yanıtladı.

Batum, İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın odasının aranmasını da eleştirerek, ''Odayı 3 saat arıyorlar. Buraya gireni çıkanı devlet göremiyor mu? PKK elebaşısı Adbullah Öcalan bugün istediği şeyi avukatları aracılığıyla yansıtabiliyor, onun hücresini böyle aramıyor bu devlet'' dedi.