Kayısıyı Markalaştırmak İçin Çeşitlendirin Önerisi

TSO salonunda marka, Franchise konularında bir toplantı yapıldı. Vali Ulvi Saran, TSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç ve İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Uluslararası Franchise Derneği Başkanı Dr. Mustafa Aydın ile kamu kurum ve kuruluş yöneticileri ile işadamlarının katıldığı toplantıda marka konusu anlatıldı.Toplantının açılışında konuşan Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, "Küresel ekonomi içinde söz sahibi olabilmek için ülke olarak markaya yönelik çalışmaları hızlı bir şekilde yapmalıyız. Bu konuda hükümetimizin son dönemde ciddi desteklerini görmeye başladık. siz ne kadar kaliteli üretirseniz, üretin, eğer o ürünün tanıtımını yapmamışsanız, markasını yapmamışsanız gerçek değeri elde edemezsiniz" şeklinde konuştu.Vali Ulvi Saran, başlangıçta dar ölçekli ekonomik alanlardaönemsenmeyen markalaşmanın bugün ekonomik hayatta çok önemli bir yer tuttuğunu belirterek, "Gönümüzde artık marka ve imajın ekonomik faaliyetler içerisinde ne kadar önemli yer tuttuğunu kimsenin artık inkar etmesi mümkün değil. Firmalar markalaşmaya dikkat etmeli" dedi.İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Uluslararası Franchise Derneği Başkanı Dr. Mustafa Aydın, "Marka insan olabilir. Adamın ismini duyunca herkes onu bilir. bir aile marka olabilir. O ailenin ismi zikredildiğinde herkes bilir. O aile marka olmuş demektir. Bir ilçe marka olabilir. İlçenin ortaya koyduğu tarihi ve kültürel vizyonu ile tanımış ve herkes o ilçede yaşamak ister. İlçe marka olmuş demektir. Bir ürün marka olabilir, bir ürün marka olabilir. O isim zikredildiğinde kalem aklagelir. Selpak, nedir selpak. Selpak bir markadır. Ama yıllardır bu ülkede selpak denilince kağıt mendil akla gelir. Bir ürün öyle marka haline geliyorki, o isim zikredildiğinde ürünün ismiymiş gibi akla geliyor. İşte o marka demektir. Marka demek ekonomik değer demek,. marka demek prestij demektir. Dünyanın sayılı fındık üreticilerinden birisi bizim ülkemizdir. Ama markalaştıramadığımız için maalesef dünya pazarlarında sıradan bir ürün olarak satmak durumunda kalıyoruz. Bugün fındığın en son 74 çeşit ürününüyaptılar. Biz kayısıyı iç ve dış pazarlara sattığımızda nasıl algılandığı, nasıl talep edildiği o kayısının ne kadar markalaştığı anlamına gelir. Biz eğer bugün kayısıyı kilo ile satıyorsak, burada bir problem var demektir. Kayısıdan 500 milyon TL para elde edilmesi çok büyük bir para değildir. Kayısıyı kilo satmaktan çıkartmalıyız, kayısıyı çeşitlendirmek zorundayız" dedi.