Ege Sanayiciler ve İşadamları Derneği (ESİAD) Başkanı Sıtkı Şükürer, bazı alacakların yeniden yapılandırılması kanunuyla getirilen düzenlemelerin af anlamına geldiğini, bunun da vergisini zamanında ödeyeni incittiğini söyledi. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü, Maliye Kulübü ve İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından, 22. Vergi Haftası etkinlikleri kapsamında "Geçmişten Günümüze Mali Aflar: Etkiler ve Beklentiler‘‘ konulu bir panel düzenlendi. Sakıp Sabancı Kültür Merkezi‘ndeki panelde konuşan ESİAD Başkanı Şükürer, söz konusu affın istifade edenler yönünden hoş göründüğünü ancak İzmir gibi kayıtdışı ekonominin daha az uğradığı coğrafyalarda memnuniyet doğurmadığını belirtti. Vergisini düzgün ödeyen mükelleflerin yanısıra devletin de incindiğini savunan Şükürer, “Devlet, adı üzerinde kavram itibarıyla soyut bir varlık ve düzgün bir duruştur. Her zaman pragmatik olmamalı ve bununla da övünmemelidir. Af, bir yönüyle devletin erkinin aczinin ifadesidir. 2016 yılı seçimlerinden önce ülkemizi tekrar bir mali af beklemektedir. Her af beklentisi, kayıtdışılığı teşvik ediyor. Kayıtlı ekonomi içinde çalışanların mağduriyeti katmerleniyor.” dedi. Devleti yönetenlerin bu konuda samimi olmadığını iddia eden Sıtkı Şükürer, "Nereden buldun?" sorgusuyla tesis edilmiş bir sistem oluşturulması için bütün gerekçelerin bulunduğunu ve bunun otomatik olarak sisteme kazandırılması gerektiğini ifade etti. Gelir İdaresi Başkanlığı Daire Başkanı Ömer Ergenç ise Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun‘un, kamuoyunda ‘‘mali af‘‘ olarak bilinmesine rağmen yapılandırmayla ilgili olduğunu söyledi. Ergenç, vergi asıllarında herhangi indirimin söz konusu olmadığını, gecikme faizi ve zammı yerine enflasyon oranlarıyla hesaplanan bir güncelleme yapılacağını, toplam borcun taksitlendirilerek tahsil edileceğini anlattı. Kanunla Maliye Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, il özel idareleri, belediyelerle su ve kanalizasyon idarelerinin alacaklarının yeniden yapılandırılmasının öngörüldüğünü kaydetti. Ergenç bundan böyle yeni bir af anlamına gelecek düzenlemelerden kaçınmak için ellerinden geleni yapacaklarını sözlerine ekledi. Marmara Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bumin Doğrusöz ise düzenlemenin bir af kanunu olduğunu savundu. Doğrusöz, dünyada aflar uygulandıktan sonra kapsamlı reformlar yapılarak affı gerektiren sebeplerin ortadan kaldırıldığını, Türkiye‘de hiçbir aftan sonra böyle bir düzenleme yapılmadığını belirtti. Yrd. Doç. Dr. Doğrusöz, kanunun getirdiği birçok düzenlemenin usulsüzlükler içerdiğini ve adaletsizlik doğurduğunu öne sürerek, “Kanunun içinde vergi aslını kaldıran düzenlemeler var. Gecikme cezası ve faizi üzerinde af yapabilirsiniz ancak aslına dokunamazsınız. Bunlar Anayasa‘yla çelişiyor.‘‘ şeklinde konuştu. Doğrusöz, düzenlemede ceza adaleti bulunmadığını, vergi kaçıranın affedildiğini, suça iştirak edenin cezalandırıldığını iddia ederek, ‘‘Bugüne kadar hiçbir aftan yararlanamamış bir kitle var. Ücretlilerin herhangi bir şekilde af kanunu kapsamı altına girmesi mümkün değil. Asıl ödülün onlara verilmesi gerekiyor.‘‘ dedi. Bir soru üzerine affın bütçe açığını kapatmak ya da seçime yatırım yapmak amacıyla çıkarılıp çıkarılmadığını değerlendiren Bumin Doğrusöz, şunları söyledi: "Talep tabandan gelir. Yaşadığımız krizin etkisiyle fahiş gecikme faizi nedeniyle piyasalar, vergi borcunu ödeyemez hale gelmiştir. Hükümet üzerine baskı vardır. İdare ve yargının içinde bulunduğu iş yükü birleşerek bu kanunu çıkartmıştır. Sadece para açığını kapatmak ya da sadece seçime yatırım gibi tek amaca bağlamak doğru değildir, bütün bunların birleşimidir." TÜRMOB Yönetim Kurulu Üyesi ve Gelir İdaresi eski Başkanı Osman Arıoğlu ise görevi dönemindeki af düzenlemelerinden sonra vergi reformu çalışması yapmaya çalıştıklarını ancak yerleşmesi için bir nesil geçmesi gerektiğini ifade etti. Arıoğlu, yeni kanunun bir milat kabul edilmesi gerektiğini de söyledi.
