Heyelan Ormancılığından Karbon Ormancılığına

Yüzölçümünün üçte biri ormanlarla kaplı olan Türkiye’de orman sektörüne yeni yaklaşımlar benimseniyor. Günümüze kadar sadece odun üretim ve heyelanları önleme amacıyla dikilen fidanlar artık karbon emisyonlarının toplanması için toprakla buluşuyor. Çevre ve Orman Bakanlığı ve üniversiteler nezdinde Türkiye’nin yaptığı bu başarılı çalışmalar Birleşmiş Milletler (BM) 9. Ormancılık Forumu’nda da dünya ülkeleriyle paylaşıldı. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun öncülüğünde foruma katılan Türkiye delegasyonu üyelerinden Prof.Dr. Özden Görücü, ormanların kırsal yoksullukla mücadelede de önemli bir sektör haline gelmesi gerektiğini belirtti. Forumda Ortadoğu, Orta Asya, Pasifik ve Afrika ülkeleriyle yapılan ortak çalışmalarda elde edilen tecrübelerin diğer dünya ülkelerine de aktarıldığını ifade eden Görücü, bu düşüncelerin forumun sonuç deklarasyonunda da yer aldığını dile getirdi. Tüm dünya ülkelerinin ormanlardan farklıyönleriyle faydalanmak için çalışmalar içerisine girdiğine dikkat çeken Görücü, şöyle konuştu: "Karbon ağaçlandırmaları dünyada giderek gelişiyor ve bizim de bu yönde bazı çalışmalarımız var. Biz buna ekosistem hizmetleri için ödeme çalışmaları diyoruz. Yani artık ormancılık sektörü sadece odun türevli, odun üretim amaçlı ormancılıktan çıkıyor ve daha fazla fonksiyonlarıyla değer yaratma, değer üretme, sosyal değerleri geliştirme, ekonomik değerleri geliştirme noktasında orman kaynaklarının nasılyönetilmesi gerektiği noktasında yoğunlaşıyor. Matematiksel programlama tekniklerini kullanarak orman kaynaklarının kırsal kesim halkına daha fazla değer ve üretim vermesini sağlamak mümkün. Tabi bakıldığı zaman çoğu sanayi tesislerinin orman kaynaklarıyla iç içe yapılaşmasının yararlı sonuçlar doğurabileceği de mümkün." Karbon emisyonlarının azaltılması bakımından karbon ağaçlandırmalarının gündeme geldiğini anlatan Görücü, sözlerine şöyle devam etti: "Daha önce odun üretimi ve erozyonla mücadele için ağaçlandırma yapmak revaçtayken, şimdilerde karbon ağaçlandırmaları, su üretimine dönük ağaçlandırmalar yaban hayatının gelişimi ve biyolojik çeşitliliğin gelişimine dönük ağaçlandırmalar çok büyük etken oldu." ORMANCILIK FORUMU NEW YORK DIŞINA ÇIKIYOR BM’nin forumun sonuç deklarasyonunda 2011 yılını ormancılık yılı olarak ilan ettiğini hatırlatan Görücü, Bakan Eroğlu’nun foruma katılmasının da başarılı sonuçlar ortaya çıkardığına dikkat çekti. Yapılan girişimler sonucu 2013 10. Ormancılık Forumu’nun ilk kez Birleşmiş Milletler’in merkezi olan New York’tan çıkarak İstanbul’da yapılacağına vurgu yapan Görücü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın bakanımızın bu toplantıya katılımı gerçekten farklı açılımlara da yol açtı. Türkiye’nin bu forumdaki etkinliği daha fazla artmış oldu. Özellikle 2013 yılı 10. Ormancılık forumunun İstanbul’da yapılacak olması Türkiye delegasyonunun en önemli başarısı olmuştur. Çünkü, bu güne kadar ormancılık forumlarının hepsi ABD’nin New York kentinde Birleşmiş Milletler’de yapılmıştır. Ama Birleşmiş Milletler Türkiye’nin 9. ormancılık forumuna yapmış olduğu katkıları, oradaki çözümlemeleri, açıklamalarını gözönüne alarak sayın bakanımızın da girişimleriyle 10. Ormancılık Forumunun 2013’te İstanbul’da yapılmasına karar vermiştir. Bu ülkemiz için son derece büyük bir kazançtır, son derece iyi bir gelişmedir. Bu açıdan bakılacak olursa artık dünya platformlarında Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye ormancılığının ses getirdiğini görmek anlamak mümkündür." Türkiye coğrafyasının üçte birinin ormanlarla kaplı olduğunu söyleyen Prof.Dr. Görücü, bu zenginliğin gayrisafi milli hasılaya yeterince yansımadığına işaret etti. Ormancılığın Türkiye’nin input -output tablosuna katkı yapan 64 sektörden biri olduğunu kaydeden Görücü, sözlerine şöyle devam etti: "Örneğin burada istihdam açısından baktığımızda ağaçlandırma çalışmalarının önemi çok büyük. Ağaçlandırma ve ormancılık aslında emeği yoğun bir sektör. Biz yıllarca odun üretim amaçlı, erozyon önleme amaçlıağaçlandırma yaptık. Bundan sonraki ağaçlandırmalar karbon üretim amaçlı ağaçlandırmalar olacak."Karbon üretim amaçlı ağaçlandırmaların daha teknik daha özel daha arazide spesifik ağaçlandırmalar olduğunu anlatan Görücü, şöyle konuştu: "Bu açıdan bakılacak olursa emek yoğun ağaçlandırmalardır. Daha fazla işçi istihdam etmek mümkündür buralarda. Bu en önemlilerinden bir tanesidir. Bir diğeri ormancılıkta yükselen değer su üretimidir. Bakın biz yıllarca bu noktayı da çok önemsemedik. Türkiye’de orman üretimlerinden elde edilen gayrisafi milli hasılanın payı sadece yüzde birdir. Ama ülkemizin üçtebirinin ormanlarla kaplı olduğunu düşünüyor ve biliyoruz. Bakıldığında bu üçte birlik orman alanları ve bunun üzerindeki servet gerçekten gayrisafi milli hasıla üretiminde yeterince etkili ve verimli olamıyor. Bunları daha fazla işlememiz lazım. Bunlardan bir tanesi karbon ağaçlandırmaları, bir diğeri su üretimine dönük ağaçlandırmalardır. Yani lokal olarak o bölgelerin ormancılık bakımından üzerindeki servet değer ne tip amaçlarla kullanılabileceği, işletilebileceği tespit edildikten sonra ormanköylerinin niteliklerinin geliştirilmesi yani orman işçisinin nasıl bir üretim yapmasına dair ona teknik eğitimleri vermeliyiz. Yani insan kapasitelerini artırarak onların daha fazla gelir seviyesi daha teknik üretim yapması mümkün olacaktır." Böylelikle yerel halkın, kırsal halkın gelir düzeyinin artmasının mümkün olacağını belirten Görücü, sözlerini şöyle tamamladı: "Daha nitelikli insanlar daha vasıflı insanlarımız olacak demektir. Ayrıca insanlarımız daha teknik üretim yapacak, daha verimli üretimyapacak, orman kaynaklarını daha prodiktif daha verimli işletmiş olacağız. Böylelikle hem kaynağımızın sürekliliğini sağlamış olacağız. Hem insanımızın çalışma değerini, insani değerini artırmış olacağız, vasıf kazandırmış olacağız. Böylelikle o da bu vasfının karşılığında daha fazla gelir elde etmiş olabilecek." Türkiye’nin orman yangınları ile mücadelede de son derece başarılı olduğunu belirten Görücü, bu başarının Yunanistan ve İsrail’de meydana gelen büyük orman yangınlarına müdahalede sergilendiğini sözlerine ekledi.