Bülent Arınç'tan Şivan Perver'e destek
Bir zamanlar Kürtçe şarkıları nedeniyle yargılanan ve ömrünü sürgünde geçiren Şivan Perwer'i şimdi PKK ve BDP eleştiriyor, devlet ise sahip çıkıyor.
Hükümetin Kürt açılımı çerçevesinde temas kurduğu sanatçı Şivan Perwer'le en son Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Almanya ziyareti sırasında görüştü. Arınç, 1976'dan bu yana Almanya'da yaşayan Şivar Perwer'e ülkeye dönebileceğini, Türkiye'nin artık çok değiştiğini söylemişti. Perwer'in gerek Arınç'la görüşmesi, gerekse TRT Şeş'e 'Kürt açılımını olumlu bulduğu' ile ilgili açıklamaları nedeniyle, PKK çeverelerinde eleştirilmişti. Fırat Haber Ajansı, Roj TV, Yeni Özgür Politika Gazetesi ve Dicle Haber Ajansı gibi yayın organlarında hedef haline gelen Perwer 'hain' olarak nitelendirilince, sessizliğini bozdu. Perwer, yazılı açıklamayla "Eğer bir hain varsa, o da başkalarını hainlikle suçlayandır" dedi.
ARINÇ PERWER'İ TEHDİT EDENLERİ LANETLEDİ
Perwer'e yapılanlar karşısında Başbakan Yardımcısı Arınç da sessiz kalmadı. Arınç, Perwer'i tehdit edenleri lanetleyerek şunları dedi: "Değerli bir sanatçıdır. Bu işi layıkıyla yapan bir kimsedir. (Almanya'daki görüşmede) Kendisinde büyük bir yurtseverlik gördüm. Toprağına, vatanına, milletine bağlı bir insan ve hasret içinde yanıyor. Türkiye'nin gerçeklerini çok iyi biliyor. Türkiye'de yeniden birlik bütünlük olmasını arzu ediyor. Terör faaliyetlerinin durmasını, akan kanların durmasını arzu ediyor. Bu kapsamda, Türkiye'deki gelişmeleri desteklemek amacıyla, demokratik açılıma, birlik ve bütünlük hareketine destek vermek amacıyla bir konser verebileceğini, bu konserin de TRT'den yayınlanabileceğini ifade etmiştir. Bundan büyük bir sevinç duydum. 1-2 saatlik görüşmemizde neden büyük bir sanatçı olduğunu çok yakından gördüm. Örgütün birkaç yayın organı var, onu ihanetle suçlayacak kadar alçaldılar. Bu cesur duruşunu tebrik ediyorum. Türkiye'nin ihtiyacı budur. Türkiye'de birlik ve bütünlüğün yolunu ön planda sanatçılar açacaktır. Bu tehditlerin boşa çıkacağına inanıyorum."
BDP: Siyasetiyle mahkûm BDP'li Demirtaş ise, Şivan Perwer'e tepkimiz göstermediklerini belirterek, "Kürt ozanı olarak sanatına saygı duyduğumuzu belirttik. Siyasetine saygı duymak zorunda olmadı hiç kimse. Açılıma destek veriyor diye eleştirmiş değiliz, isteyen herkes açılım-saçılım politikasına destek verebilir. Perwer şarkılarıyla gönüllerde taht kurdu ama siyasetiyle gönüllerde mahkûm oldu" dedi.
Perwer, PKK'ya yakın olduğu öne sürülen kuruluşların eleştiri oklarına hedef olan tek sanatçı değil. TRT Şeş'te program yapan isimlerden Rojin, Nilfür Akbal, Murat Batgi, yazarlardan Ümit Fırat, Abidin Parıltı, Muhsin Kızılkaya, Orhan Miroğlu, Bejan Matur örgüte yakın yayın organlarının hedefi olan isimler yalnız birkaçı.
KÜRT SANATÇI AKBAL: SALDIRILARI KINIYORUM
Kürt sanatçı Nilüfer Akbal da Radikal'e şunları söyledi: "Şivan Perwer'e yapılan saldırıları kınıyorum. Henüz insanlarda -ben de dahil- Kürtlük duygusu yokken, onun şarkılarıyla ulusal dilimizi tanıdık. Kürt kimliğinin tanınmasında bir öncüdür."
Yazdıkları nedeniyle 'devlet yanlısı' olarak yaftalanan yazar Ümit Fırat'sa, "PKK bunu her zaman yapıyor. Eğer bir insan bir etkinlikte bulunuyorsa, örgütün kendi onayları ile bunu yapmasını istiyor" diye konuştu.
'AHMET KAYA'YA YAPILANDAN FARKLI DEĞİL'
TRT Şeş'le ilgili yazıları nedeniyle örgütün hedefi olan Yazar Abidin Parıltı da Radikal'e şöyle dedi: "Fikir özgürlüğünü kendimizden başlayarak hayata geçirmeyeceksek, durumun Ahmet Kaya'nın yaşadığı linç girişiminden pek de bir farkı kalmaz."
ARINÇ PERWER'İ TEHDİT EDENLERİ LANETLEDİ
Perwer'e yapılanlar karşısında Başbakan Yardımcısı Arınç da sessiz kalmadı. Arınç, Perwer'i tehdit edenleri lanetleyerek şunları dedi: "Değerli bir sanatçıdır. Bu işi layıkıyla yapan bir kimsedir. (Almanya'daki görüşmede) Kendisinde büyük bir yurtseverlik gördüm. Toprağına, vatanına, milletine bağlı bir insan ve hasret içinde yanıyor. Türkiye'nin gerçeklerini çok iyi biliyor. Türkiye'de yeniden birlik bütünlük olmasını arzu ediyor. Terör faaliyetlerinin durmasını, akan kanların durmasını arzu ediyor. Bu kapsamda, Türkiye'deki gelişmeleri desteklemek amacıyla, demokratik açılıma, birlik ve bütünlük hareketine destek vermek amacıyla bir konser verebileceğini, bu konserin de TRT'den yayınlanabileceğini ifade etmiştir. Bundan büyük bir sevinç duydum. 1-2 saatlik görüşmemizde neden büyük bir sanatçı olduğunu çok yakından gördüm. Örgütün birkaç yayın organı var, onu ihanetle suçlayacak kadar alçaldılar. Bu cesur duruşunu tebrik ediyorum. Türkiye'nin ihtiyacı budur. Türkiye'de birlik ve bütünlüğün yolunu ön planda sanatçılar açacaktır. Bu tehditlerin boşa çıkacağına inanıyorum."
BDP: Siyasetiyle mahkûm BDP'li Demirtaş ise, Şivan Perwer'e tepkimiz göstermediklerini belirterek, "Kürt ozanı olarak sanatına saygı duyduğumuzu belirttik. Siyasetine saygı duymak zorunda olmadı hiç kimse. Açılıma destek veriyor diye eleştirmiş değiliz, isteyen herkes açılım-saçılım politikasına destek verebilir. Perwer şarkılarıyla gönüllerde taht kurdu ama siyasetiyle gönüllerde mahkûm oldu" dedi.
Perwer, PKK'ya yakın olduğu öne sürülen kuruluşların eleştiri oklarına hedef olan tek sanatçı değil. TRT Şeş'te program yapan isimlerden Rojin, Nilfür Akbal, Murat Batgi, yazarlardan Ümit Fırat, Abidin Parıltı, Muhsin Kızılkaya, Orhan Miroğlu, Bejan Matur örgüte yakın yayın organlarının hedefi olan isimler yalnız birkaçı.
KÜRT SANATÇI AKBAL: SALDIRILARI KINIYORUM
Kürt sanatçı Nilüfer Akbal da Radikal'e şunları söyledi: "Şivan Perwer'e yapılan saldırıları kınıyorum. Henüz insanlarda -ben de dahil- Kürtlük duygusu yokken, onun şarkılarıyla ulusal dilimizi tanıdık. Kürt kimliğinin tanınmasında bir öncüdür."
Yazdıkları nedeniyle 'devlet yanlısı' olarak yaftalanan yazar Ümit Fırat'sa, "PKK bunu her zaman yapıyor. Eğer bir insan bir etkinlikte bulunuyorsa, örgütün kendi onayları ile bunu yapmasını istiyor" diye konuştu.
'AHMET KAYA'YA YAPILANDAN FARKLI DEĞİL'
TRT Şeş'le ilgili yazıları nedeniyle örgütün hedefi olan Yazar Abidin Parıltı da Radikal'e şöyle dedi: "Fikir özgürlüğünü kendimizden başlayarak hayata geçirmeyeceksek, durumun Ahmet Kaya'nın yaşadığı linç girişiminden pek de bir farkı kalmaz."