Menderes: Vesayet rejiminin beyni CHP, 27 Mayıs benzeri bir darbenin özlemi içinde (Özel)
Aydın Menderes, vesayet rejiminin beyninin CHP olduğunu belirterek, iktidar olamayacağını anlayan CHP‘nin, 27 Mayıs benzeri bir darbenin özlemi içine girdiğini söyledi. Vesayet rejiminin ideolojisinin ‘tek parti ideolojisi‘ olduğuna dikkat çeken Menderes,
Aydın Menderes, vesayet rejiminin beyninin CHP olduğunu belirterek, iktidar olamayacağını anlayan CHP‘nin, 27 Mayıs benzeri bir darbenin özlemi içine girdiğini söyledi. Vesayet rejiminin ideolojisinin ‘tek parti ideolojisi‘ olduğuna dikkat çeken Menderes, adliyenin, Türk Silahlı Kuvvetler (TSK) bünyesindeki hükümet darbesi iddiaları üzerine gitmesinin Türkiye için bir ilk olduğunu vurguladı. Menderes, ortada bir sindirmenin olmadığını, tam tersine on yıllardır devam eden bir sindirmeye karşı meşru tedbir olduğunu ifade etti. 27 Mayıs askeri darbesi sonrası idam edilen Başbakan Adnan Menderes‘in oğlu Aydın Menderes, gündeme ilişkin Cihan Haber Ajansı muhabirinin sorularını cevapladı. Balyoz davasında emekli ve muvazzaf generallerin de aralarında bulunduğu 163 sanık hakkında tutuklama kararını değerlendiren Menderes, kararın yaşanan adli sürecin bir parçası olduğunu, dolayısıyla münhasıran bu karar üzerinde durmanın ise yargının işine karışmak olacağına dikkat çekti. Menderes, Türkiye‘de adliyenin TSK bünyesindeki hükümet darbesi iddiaları üzerine gitmesinin Türkiye için bir ilk olduğunun altını çizdi. Yapılanların Türkiye‘de hem meşruiyetin, hem de demokrasinin yerleşmesi açısından son derece gerekli ve doğru adımlar olduğunu dile getiren Menderes, "Türk adliyesinin bu cesur adımları karşısında asker-sivil darbeci kesim devlete kafa tutmaya varacak bir tepki göstermişlerdir. Hükümetin bunların karşısında büyük bir dirayetle durması son derece de takdire şayandır." dedi. "BATUM‘UN ORDUYA ‘KAĞITTAN KAPLAN‘ DEMESİ, CHP YÖNETİMİNİN ŞUUR ALTININ DIŞA VURUMUDUR" CHP‘nin, Ergenekon ve Balyoz başta olmak üzere davalara bakışını da eleştiren Menderes, Türkiye‘de darbelerin yaşandığı, hem de çok acı sonuçlar bıraktığının tartışmasız bir gerçek olduğunu ifade etti. Bunun yanı sıra 1960‘tan itibaren askerin sivil yönetimin her işine karıştığının da inkârı mümkün olmayan bir gerçek olduğunu vurgulayan Menderes, şöyle devam etti: "Bir başka ifadeyle, Türkiye son kırk yıldır asker ve yüksek yargıdan oluşan bir vesayet rejimi altındaydı. Bu vesayet rejiminin beyni zaman zaman CHP, zaman zaman ise CHP zihniyeti ve bazı CHP‘liler olmuştur. Vesayet rejiminin ideolojisi tek parti ideolojisidir. Şimdi Türkiye‘de gerek yargının somut darbe girişimlerinin ardına düşmesi ve gerekse iktidarın bunların tekrarlanmaması için yasal tedbirler alması gayet hayırlı gelişmelerdir. Bu gerçekleri çarpıtıp CHP‘nin Ergenekon‘u sindirme olarak niteleyip sıra halka gelecek demesi, Türkiye‘deki vesayet rejiminin hala yanında olduğunun kanıtıdır. Süheyl Batum‘un orduyu kâğıttan bir kaplana benzetmesi, CHP yönetiminin şuur altının dışavurumudur. CHP yönetimi iktidar olamayacağını anlamış ve 27 Mayıs benzeri bir darbenin özlemi içine girmiştir. Ortada sindirme yoktur. Tam tersine on yıllardır devam eden bir sindirmeye karşı meşru tedbirler vardır." "CHP‘NİN, ASKERİ DARBEYE TEŞVİK ETMESİ ADETİDİR" "1960 darbesinin arka planında ve babanızın asılmasında CHP‘nin büyük rolünün olduğu" iddialarına yönelik olarak Menderes, bugünkü CHP yönetiminin, 27 Mayıs özlemi içerisinde olduğunu tekrarladı. "CHP‘nin âdetidir. İktidar olamayınca diktatörlük geliyor propagandasıyla askeri darbeye teşvik eder." diyen Menderes, "Ancak 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbeleri CHP‘ye yar olmayınca, CHP de darbecilikten vazgeçer gibi olmuştur. AK Parti‘nin iktidarını CHP, yeni bir askeri müdahalenin gerekçesi olabileceği şeklinde yorumladı. Eski huyu, yani darbeciliği tekrar ortaya çıktı." diye konuştu. Kendisinin, kimseyle kişisel bir hesabı, kimseye karşı bir kin ve öfkesinin bulunmadığını vurgulayan Menderes, ülküsünün Türkiye‘de meşruiyetin tesisi ve ileri bir demokrasi olduğunu söyledi. Bugün atılan adımların bu istikamette olduğu için memnun olduğunu dile getiren Menderes, "Kimi siyasetçiler, darbeler ve askeri müdahaleler karşısında direnmek yerine ‘Şapkamı alıp giderim‘ şeklinde bir tavır ortaya koymuştu. Öyle değil de darbe girişimlerine direnilmesi halinde aynı hadiseler yaşanır mıydı?" sorusuna Menderes, "Günlük politikanın ve bu tür demokratikleşmeyi asıl hedefinde saptırabilecek kıyaslamaların dışındaydı." karşılığını verdi. Menderes, hükümetin tavrını ise gayet olumlu ve yerinde bulduğunu sözlerine ekledi.