Böbrek Ticareti Davası

Haklarında, 9 ila 15 yıl arasında değişen hapis cezası istenen sanıklar, Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim önüne çıktı. Duruşmada, tutuklu sanıklar A.Ö., S.E., M.P., M.A., H.A.Ö., C.A., R.K. ve Ş.K. ile tutuksuz sanıklardan bazıları ve olaya karışan tanıklar hazır bulundu. Örgütün ele başı olduğu iddia edilen Abdulkerim Ö., ifadesinde suçlamaları kabul etmeyip, kimsenin böbreğinin alınıp satılmasına aracılık etmediğini ve bu iş için de kimseden para almadığını ve bir örgüt kurma söz konusu olmadığını ileri sürdü.suçlamaları kabul etmeyen bir diğer sanık S.E. de, "Kimsenin böbrek satışına aracılık yapmadım. İnternetten tanıştığım Kenan adlı bir kişinin babasına böbreğimi satacaktım. Kendisinden, bir miktar para almıştım ama sonra anlaşamadık" dedi. Sanık Ş.B. ise hiç kimseye böbrek satışı konusunda aracılık yapmadığını belirterek, "Bir otelde çalışıyorum. 1,5 yıl önce boşanmıştım ve borçluydum. Böbreğimi Ö.Y’ye 20 bin lira karşılığı sattım. N.S. aracı oldu. Antalya’da nakil gerçekleşti. Nakil kendi kimliğim ve adımla gerçekleşti, sahte kimlik söz konusu değildir" diye konuştu. Sanık N.K. da 10 sene diyalize girdiğini belirterek, "Böbrek nakli için sıraya girdim ama bir türlü çıkmadı. Antalya’da K. adlı bir kişiyle tanıştım. Böbrek bulunabileceğini söyledi. Sonra onun aracılığıyla böbreğini satan Burcu adlı kişiyle tanıştım ve kocası sanık H.A.Ö’ye 20 bin lira verdim. Nakil Adana’da gerçekleşti" dedi. Sanık B.Ö. ise kızlarının hasta olduğunu ve paraya ihtiyaçları olduğunu anlatarak, "Kızım halen de hasta. Böbreğini satmak için önce eşim H.A konuştu. Ama ben ’sen çalışıyorsun, benim böbreğimi satayım, sen kızımla bize bakarsın’ dedim. Aracı N., alıcıyı buldu. Nakil için benden iki fotoğraf istedi, başka bir şey istemediler" derken, eşi H.A.Ö de eşinin ifadelerini doğrulayıp, kendi böbreğini de 16 bin liraya sattığını belirterek, "Kızımın hastalığı nedeniyle çok borçluydum. Abdulkerim bana yardımcıoldu. Sattığım kişiyi tanımıyorum. Parayı sattığım kişiden aldım" ifadelerini kullandı.Diğer sanıkların bazıları da böbreklerini sattıkları ve böbrek satın aldıklarını kabul ederken, bazıları da tanıdıklarına ve aile dostlarına bağışta bulunduklarını ve karşılığında para almadıklarını savundu. Tanık olarak dinlenen İ.C. ise Ceyhan Belediye Başkan Yardımcısı olduğu dönemde Antalya’da satın aldığı bir böbreğin kendisine nakledildiğini belirterek, "Ceyhan kadastrosunda görevli bir arkadaşım aracılığıyla böbrek bulduk. Akrabalık bağımız olmadığı için etik kurul kararıyla nakil gerçekleşti"derken, tanık S.P. de nişanlısına böbreğini bağışladığını ve karşılığında para almadığını, ancak şu anda ayrıldıklarını söyledi. Tanık olarak dinlenen Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Erken, hastanelerinde yalnızca akrabalık bağı olan kişilerin böbrek naklinin yapıldığını ve kanunen etik kurulun kararıyla da yapılabilmesine rağmen bu uygulamayı kendilerinin gerçekleştirmediğini belirterek, "Sanıklardan B.Ö. ile N.K., evraklarda karı koca olarak görünüyorlardı ve bu şekilde nakilleri gerçekleşti" diye konuştu. Mahkeme başkanı, sanıklar A.Ö ile S.E’nin tutukluluk hallerinin devamına, tutuklu sanıklardan M.P, M.A, H.A.Ö, C.A, R.K. ve Ş.K.’nin tahliyelerine karar vererek duruşmayı diğer sanıkların ve tanıkların dinlenmesi için erteledi.