Batılı gazeteciler ‘Bizim Büyük Çaresizliğimiz‘deki dostluğu anlayamadı

Berlin Film Festivali‘nde (Berlinale) sona yaklaşırken sahneyi, Seyfi Teoman’ın ikinci filmi Bizim Büyük Çaresizliğimiz aldı. Sabah saatlerinde basının ve jürinin karşısına çıkan film, sinematografisinin yanı sıra oyunculuklarıyla da beğeni topladı. Basın



Türkiye’de gayet anlaşılabilir olan bu durum festival çevresinde, şaşkınlığa sebep olmuş gibiydi. Bazı basın mensuplarının sorularının arka planında da, yönetmenin Türkiye’nin ‘baskıcı’ durumundan dolayı bu tür bir ilişkiye yer veremediği inancı yatıyordu. Soruların yarıdan fazlası bu konu etrafında dönüp durunca yönetmen Seyfi Teoman, sonunda açık ve net bir şekilde, “Ender ve Çetin arasında gizli ya da açık herhangi bir cinsel yakınlık yok. Gizlediğimiz ya da anlatamadığımız için değil, onların ilişki biçimi böyle!” demek zorunda kaldı. Filmde Çetin’i oynayan Fatih Al ise, “Film benim için tam anlamıyla bir sanat eseri. Çünkü hazır reçetelerin getirdiği şeyleri reddediyor. Aynı sevgiyi hissediyorlar, ama sevgi farklı nasıl gösterilebilir onu gördüm. Ben İlker’i filmden önce tanımıyordum ama filmde sevmeye başladım. İlker de ben de evli olmasak aynı eve çıkalım mı diyeceğim." ifadelerini kullandı.

ROMEN GAZETECİLER HAGİ‘Yİ MERAK ETTİ
George Hagi de basın toplantısında gündeme gelen isimdi. Karakterlerden birinin sırtında forması görünen Hagi’ye ilgi de Romanyalı bir basın mensubundan geldi. Seyfi Teoman da filmin uyarlandığı kitapta böyle bir konu olmadığını ancak “Ben Galatasaraylı olduğum ve Hagi’ye saygım ve sevgimden dolayı o forma vardı.” cevabını verdi.

Ender ile Çetin’i oynayan İlker Aksum ve Fatih Al, filmi henüz izlemediklerini, 1,5 yıldır bu akşamki galayı beklediklerini söyledi. Aksum, Al ile aralarındaki uyumu da “tamamen çalışmak ve konuşmakla ilgili” diye açıkladı.

“Bu erkekler, tamam iyi dost ama nasıl oluyor böyle?”, “Niye bu kadar çok sigara içiyorlar?”, “Neden Türkçe müzik dinlemiyorlar?” vs. gibi sorularla geçen basın toplantısında, filmin en güçlü yanı olan karakter tahlilleri gündeme gelmedi.

‘TRT’NİN SON 10 YILDA VERDİĞİ İLK DESTEK’
Filmde Ender ve Çetin’in evinde kalan üniversite öğrencisi Nihal’i oynayan Güneş Sayın da, tıpkı Nihal gibi kendisinin de Ankara’yı film çekilirken tanıdığını söyledi. Filmin Türkiye’deki yapımcılarından Nadir Öperli, Türkiye’den alınabilecek en iyi finans desteğini aldıklarını belirtti. Kültür Bakanlığı’nın yanı sıra belki de son 10-12 yılda TRT’nin sinema filmine yaptığı ilk desteği aldıklarını söyleyen Öperli, bunun diğer filmler için de bir kapı açabileceğini söyledi.