Zeytin Sektörü Bakanlığa Sert Çıktı

Maden Yasası’nı değiştirmek için yapılan çalışmaların yanı sıra, ‘Zeytincilik Kanunu’nun işlevsiz hale getirilmesinin önüne geçilmesinin ardından, şimdide Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nca, Bakanlar Kurulu’na sunulan, 25 dönümden az zeytini olan (250 ağaç

IHA0389110-YRL/15-02-2011/389110/F:7 YRL- ZEYTİN SEKTÖRÜ BAKANLIĞA SERT ÇIKTI(FOTOĞRAFLI)SUAT SALGINBALIKESİR (İHA) - Maden Yasası’nı değiştirmek için yapılan çalışmaların yanı sıra, ‘Zeytincilik Kanunu’nun işlevsiz hale getirilmesinin önüne geçilmesinin ardından, şimdide Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nca, Bakanlar Kurulu’na sunulan, 25 dönümden az zeytini olan (250 ağaç) olan alanların ‘Zeytinlik Alan’ statüsünden çıkarılmasını öngören yönetmeliğin değiştirilmesi için yoğun lobi çalışmaları gösterdiği iddia edilen Madencilere, Balıkesir’in Ayvalık ilçesindeki sektör temsilcilerinden sert tepkiler geldi.Konuyla ilgili önceki gün bir açıklama yapan Zeytin Üreticileri Sendikası (Zeytin-Sen) Yönetim Kurulu Üyesi ve Ayvalık Temsilcisi Hasan Cengiz Yazar, Zeytincilik Yasası’nın delinmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, “Yıllar önce Balıkesir Milletvekili Melih Pabuççuoğlu’nun çabalarıyla “Zeytinlik Alanların Koruması Yasası” çıkarılmıştı. Bu yasa, her ne kadar bir yaptırım içermese de, şimdiye kadar bir ölçüde, zeytin alanlarının korunması açısından önemli bir işlev görmüştü. Bir süre önce uluslararası tekellerin emriyle Maden Yasası değiştirilmeye çalışılmış, bu aşamada Zeytincilik Kanunu’da işlevsiz hale getirilmek istenmişti. Bu durum, kamuoyunun ve zeytincilerin baskısıyla o sırada savuşturulmuştu. Bu başarıda kabul edilmelidir ki, büyük zeytinlik sahiplerinin iktisadi ve siyasi gücü etkili olmuştur” diye konuştu.Bu durumdan yılmayan maden şirketlerinin, şimdi de, 25 dönümden az zeytini olan (250 ağaç) çiftçileri kolay lokma olarak görerek, “Zeytinlik Tanımı 25 dönüm altı araziler için geçerli değildir” şeklinde bir “tanım” değişikliğini zorladıklarını savunan Yazar, “Bu tanım bir yönetmelikle yapılmaktadır. Yani yasayla yapılamayan yönetmelikle yapılmak istenmektedir. Bu kabul edilemez. Bu yönetmelik Danıştay tarafından iptal edilse bile iptal gerçekleşene kadar bu tanıma uygun olan 130 milyon zeytin ağacımızın 100 milyonu tehdit altına girer. Bu çabadan derhal vazgeçilmelidir. Hükümeti, madencileri, şirketleri değil; milyonlarca çiftçiyi ve tabiatı korumaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.“MADENCİLER, YÖNETMELİKLE ÜÇKÂĞITÇILIK YAPMAYA ÇALIŞIYOR”Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın, Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılmasına Dair Yönetmelik’te değişiklik hazırlığında olmasına Ayvalık Zeytin Üreticileri Derneği Başkanı ve ‘Z’ Zeytincilik Ortaklarından Salih Madra’da sert tepki gösterdi. 25 dönümden küçük olan zeytinlik arazilerin, söz konusu yönetmelik tarafından zeytinlik alan sayılmamasını bir üçkâğıtçılık olarak niteleyen Madra, “Çünkü Türkiye genelindeki zeytin alanları içinde 25 dönümden büyük olan arazi sayısı çok azdır. Türkiye genelindeki zeytinlik arazilerin yüzde 70’inin, 25 dönümden küçük durumdayken, birilerinin söz konusu yönetmelik kapsamında bu maddeyi hayata geçirmeye çalışmasının altında yatan gerçek, bu adamların zeytinlik arazilerin, zeytin alan statüsünden çıkarılmasıyla istedikleri her şeyi yapabilmelerinin önünü açmak demektir” diye konuştu.Zeytin’in Altından daha değerli olduğuna ilişkin yapmış oldukları çalışmaları sürdürdüklerini kaydeden Madra, “Söz konusu yönetmeliğin geçmemesi için Zeytin Araştırma Komisyonunda bulunan CHP’li milletvekillerinin yanı sıra TBMM’de ki tüm milletvekillerine hazırladığımız konuyla ilgili bilgilendirmelerimizi içeren dosyalarımızı gönderdik. Amacımız yönetmeliğin geçmemesini sağlayabilmek. Bunun için bizler ve Ulusal Zeytin Konseyi’de gereken mücadeleyi sürdürüyorlar” dedi.“MEVCUT YASAYA, ZEYTİNLİK ARAZİLERDE MADEN ARANAMAZ HÜKMÜ KONULMALI”Türkiye İhracatçılar Birliği ve Ege Zeytinyağı İhracatçılar Birliği Başkanı Ali Nedim Güreli’de, 25 dönümün altında bulunan bir zeytinlik arazide zeytin tarımının yapılabilmesinin herhangi bir rantabilitesinin olmadığını söyleyerek, “Buradan yola çıkarak, madenlerden bahsedilmeden, 25 dönümün altındaki araziler zeytinlik sayılamaz gibi endirekt bir müsaadenin ya da yönetmelin çıkması zeytincilik sektörüne çok büyük bir zarar verir” dedi.Yurt dışında tarımın çok geniş araziler üzerinde yapıldığına dikkat çeken Güreli, ülkemizde ise bu durumun çeşitli sebeplerden dolayı dar araziler üzerinde yapılmaya çalışıldığına dikkat çekti. Zeytincilik Kanunu maddelerinin arasına, ‘Zeytinlik alanlarda hiçbir şekilde maden aranamaz’ şeklinde bir hükmü yazılı olarak koydurmak gerektiğini vurgulayan Güreli, “Bu durumun en basit çözümü budur. Biz yarın Birliğimizde bu konuyu da gündemimize alarak toplantı yapacağız. Bizim tarıma ayrılmış arazilerde madencilik yapılmasının o tarımı öldüreceği yönünde bir görüşümüz var. Bunun yanı sıra, herhangi bir yerde altın aranması sonrasında söz konusu alanda altın ya da aranılan madenin bulunmaması bile o tarım alanını tahrip ediyor. Orada maden arama çalışmalarının ardından tahrip edilen arazide bir ağacın yetişmesi en azın 20 seneye tekabül ediyor. Tüm bunların yanı sıra madenciler, ilgili yönetmeliği değiştirerek, bizlerin de yönetmeliği Danıştay’a götürüp, iptal ettireceğimizin de bilinciyle hareket edip, yönetmeliğin uygulanmasından iptaline kadara olan süreç içinde yetkili mercilerden Maden Arama izinlerini almış olacaklar ve söz konusu yönetmeliğin iptalinden sonra da almış oldukları izinler ‘kazanılmış hak olarak’ ellerinde kalacak ve böylelikle yine zeytinlik arazilerde maden arama faaliyetlerini sürdürecekler. İşte biz buna engel olabilmek için dev bir lobi çalışması yaparak, yönetmeliğin ta baştan hayata geçirilmemesi için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz” diye konuştu.Yerli madencilik şirketlerinin söz konusu zeytinlik arazilerde maden arama konusunda çok iştahlı olabileceklerine inanmadığını kaydeden Güreli, “Ama yabancı menşeli madencilik firmalarında müthiş dev fonlar var. O firmalarda ülkemize gelip zeytin fiyatının kaç lira olduğuna bakmaksızın zeytin arazileri satın alabiliyor. Maden aranılan her yerde maden çıkmıyor. Mesela bahsettiğimiz o yabancı şirket 20 dönümlük bir zeytinlik alanda maden aradığında, bunu o coğrafyada sadece 20 dönümlük arazide değil, en az 10 katı belki de 20 katı bir çapta çevresel zararları oluyor. Türkiye’de ki iklimleri belirleyen en önemli unsurlardan biri de ağaçlık arazilerle ölçülür. Türkiye’de, kuraklığın sebebi ağaçların hızla azalmasıdır. Zeytin ağaçları da buna dahildir” dedi.“ZEYTİNLİKLERİN HEM ALTINDAN, HEMDE ÜZERİNDEN RANT SAĞLAMAYA ÇALIŞIYORLAR”Ayvalık Ziraat Odası Başkanı ve Balıkesir İl Genel Meclisi Üyesi Yusuf Şen’de, madencilere zeytinliklerin peşkeş çekilmesine izin vermeyeceklerini vurgulayarak, “Edremit Körfezi genelinde bulunan tüm Ziraat Odaları Başkanları olarak yaptığımız toplantılarda bu yönetmeliğin hayata geçirilmemesi için yoğun girişimlerde bulunduk. Söz konusu yönetmeliğin hayat geçirilmesine bölgede zeytincilikten ekmeğini çıkarmaya çalışan herkes karşı. Hatta aramızda Ak Parti üyesi olan Ziraat Odası Başkanları da bu yönetmeliğin hayata geçirilmemesi için Ak Parti Genel Merkezi nezdinde girişimlerde bulundu” diye konuştu.Söz konusu yönetmeliğin yanı sıra, Zeytin Yasası’nın değiştirilmesi için mücadele edenlerin madenciliğin yanı sıra, maden aranılan ya da çıkarılan bölgeyi daha sonra 2B kapsamına sokarak söz konusu arazileri imara açmanın gayretinde olduklarını kaydeden Şen, “Adamlar zeytinlik arazilerin hem altından, hem de üstünden rant sağlamaya çalışıyorlar” dedi.Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın, Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılmasına Dair Yönetmelik’te değişiklik hazırlığında olması ise, zeytin üreticileri tarafından tepkiyle karşılanıyor. Değişiklikle zeytin alanlarında, elektrik üretim tesisi, madencilik, petrol ve doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri, savunmaya yönelik stratejik girişimle yapılmasına olanak tanınmak istendiği belirtiliyor.BAŞKAN TÜRKÖZEN, “YASANIN ARKASINDAN DOLANIYORLAR”Söz konusu yönetmelik değişikliğine sert tepki gösteren Ayvalık Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen,"Çevreyi hiçe sayan maden lobisi ve destekçileri yönetmelikleri öne sürüp, yasanın arkasından dolanıyorlar. Ne yapsak ta doğanın altını üstüne getirsek, diye sürekli uğraşıyorlar. Bu tür girişimler turizme darbe vurur. Oturup önce kazanımlarla kaybedilenler arasındaki hesaplamayı yapsınlar" diyerek görüşlerini dile getirdi.Ayvalık zeytinlerini coğrafi işaretle taçlandıran ve bu ürünü her yıl düzenlenen Zeytin Hasat Şenlikleriyle iç piyasaya tanıtan Ayvalık Ticaret Odası (ATO), 6.şenliği ‘Zeytin altından değerlidir’ temasıyla gerçekleştirdiklerini hatırlatan ATO Başkanı Rahmi Gençer ise, yönetmelikle ilgili olarak, “Biz zeytinciler, ‘Zeytin altından değerlidir’ temalı hasat şenliğinde bu konuda sesimizi yeterince duyurmaya çalıştık” diye konuştu.Zeytincilik Yasası, zeytin alanlarını ve zeytinlikleri koruyan bir yasa olduğunu vurgulayan Gençer, “Bölgemiz insanlarının geliri zeytindir. Madenlerini ülkemizin doğru yerlerinde arasınlar. Burası binlerce yıldır zeytincilikle geçinen insanların yurdu. Yöremizde daha binlerce yıl sürecek bir hayat var. Turizmle zeytin iç içedir ama madenle zeytin yan yana bile gelemez. Bu bölgede madenciliğin işi yok. Türkiye de 400 bin ailenin geçimini sağladığı zeytinin lobisi çok güçlü. Zeytinciler bu konularda birlik beraberlik sağlayabiliyorlar. Mecliste iki kez Zeytin Yasası’nın değiştirilmesi için teklif verilmesine karşın sonunda yine sağduyu kazandı” ifadelerini kullandı.Kanunların yönetmelikle delinemeyeceğini savunan Gençer, dünyadaki demokratik ülkelerde yasaların üzerine çıkılmadığını anımsattı.
Kaynak: İHA