Mudef Başkanı Özkan

Muhtar Dernekleri Federasyonu (MUDEF) Genel Başkanı Hüseyin Özkan, Afyonkarahisar’da muhtarlarla bir araya geldi. Afyonkarahisar Belediyesi Meclis Salonu’nda bir konuşma yapan Özkan, ’Torba Yasa’da muhtarların beklediği Bağ-Kur prim borçlarının özel idare tarafından ödenmesi maddesinin bulunduğunu, yasa kabul edilirse muhtarların Bağ-Kur prim borçlarının özel idareler tarafından karşılanacağını söyledi. Özkan, Torba Yasa’da muhtarların Bağ-Kur primlerinin özel idareler tarafından ödenmesi ile ilgilimaddenin komisyondan geçip geçmediğinin takipçisi olduğunu anlattı. Bütün muhtarlar adına konuyu takip ettiğini ileten Özkan, "Benim geçirin bu kanunu deme gibi bir yetkim yok. Yani siz bana söylüyorsunuz ben Bakan’a Başbakan’a söylüyorum ya da parti grup başkan vekillerine söylüyorum. Bu iş benim söylediğim gibi olması için parlamentodakilerin çoğunluğu muhtar olması lazım. ’Haydi arkadaş gelin bunu yapalım’ dememiz lazım" ifadelerine yer verdi. Özkan, seçimden önce Bağ-Kur primlerini özel idarelerin ödeyeceğini anımsatarak, şöyle konuştu: "Çünkü bu primden dolayı çok mağdur olan arkadaşlar biliyorum. Hatta bilirsiniz Bağ-Kur Genel Müdürü vardı İsmet Atilla. Onun zamanında dedim ki, ’İsmet Bey Bağ-Kur’a muhtarlar borçlu, bak inek tarla satıyor.’ O zaman bana demişti ki, ’Yahu fazla zorlama bu Bağ-Kur affı çıkarsa Bağ-Kur batar. Bağ-Kur batmadı çıkmadı. Ama bu kesin değil. Mart ayından itibaren ödenek ve Bağ-Kur primlerinin hayata geçeceğini veartık Bağ-Kur primlerinin devlet tarafından ödeneceğini yüzde 99 tahmin ediyorum." "MUHTARLARA 650 LİRA ÖDENEK SINIR OLSUN" Muhtarlara yönelik olarak bakanlığın 3 kademeli ödenek tespiti yaptığını aktaran Özkan, bunların içerisinde 400 lira alan köy muhtarı sayının çok fazla olduğunu bunun çözümü için Başbakan’a yazılı başvuruda bulunduğunu anlattı. Özkan, muhtarlara yapılan ödeneğin 650 lira ile sınır olmasını Başbakan’dan talep ettiğini ve bunu ümitle beklediğini belirterek, "Bu işi bırakırsak 50 sene daha bizi unuturlar arkadaşlar" dedi. Başbakan’ın konuya sıcak baktığını söyleyen Özkan, şu ifadelere yer verdi:"Başbakan’ın karşısına çıkıp bir milletvekili, genel başkan yardımcısı, ’Ya Sayın Başbakan, bu muhtarlar çok bekledi. Şunların işini verelim, bitirelim’ diyecek cesarette adam yok. Bu adam olmadığı için ben bazen gidiyorum Başbakan grup toplantısına giderken Başbakan’la ayaküstü konuşuyorum. Salih Kapusuz bana en son dedi ki, ’Bu işler ayaküstü olmuyor. Sana randevu vereceğiz, yarım saat bir saat bunu Başbakan’a anlatacaksın.’ Bunu anlattığımız gün meseleler bitecek inşallah. Çünkü Başbakan dinliyor amabunlar olmadan biraz zor." Özkan, konuşmasına ’İlginç bir şey geldi aklıma’ diyerek ara verdi. ’Torba Yasa’nın Mısır’da olması halinde Hüsnü Mübarek’in hala kalacağı görüşünü öne süren Özkan, şu ifadelere yer verdi: "Mısır’da biliyorsunuz halk ayaklandı. Mısır Devlet Başkanı ülkeyi terk etti, parlamento fesh oldu, hükümet fesh oldu. Şu ’Torba Yasa’ denilen yasanın bir benzerini Mısır parlamentosu çıkarsaydı Hüsnü Mübarek yerinden olmazdı. Meclis de kurtulurdu hükümet de kurtulurdu. Yani o 234 maddelik yasada muhtarı ilgilendirenonu bunu ilgilendiren bir sürü madde var. Yani halkın taleplerine kulak verseydi Mısır parlamentosu bu halk ayaklanması olmaz ve Mısır devleti bu hale düşmezdi."