'Ak Parti'yi destekliyor olmam onları rahatsız ediyor olabilir'
Yazar Mehmet Metiner geçtiğimiz günlerde bir suikast girişimin hedefi olduğunu öğrendi. Metiner neden kendisinin hedef olduğuyla ilgili, "Ak Parti'yi destekliyor olmam onları rahatsız ediyor olabilir" dedi.
NTV'de yayınlanan Mirgün Cabas'la Her şey programında dün akşam Star Gazetesi Yazarı Mehmet Metiner'in geçtiğimiz günlerde bir suikast girişimin hedefi olduğu konusu ele alındı. Programa konuk olan Metiner olayı nasıl öğrendiğini ve neden hedef olduğunu anlattı.
OLAYI NASIL ÖĞRENDİ
"Cumartesi akşam İstanbul Emniyetinden arayan ilgili il emniyet müdür yardımcısının telefonu üzerine bu olayı öğrendim. Arayıp ertesi gün emniyete çağırdılar. Bir kişinin yakalandığını ve bunun da suikast girişimini itraf ettiğini söylediler. Olayın tabi değişik bir öyküsü var. Kendince birşeyler serpiştirmiş. Abisinin yakın arkadaşı olduğumu söylemiş oysa ben abisini hiç tanımıyorum. Sonra abisi beni arayıp çok üzgün olduğunu, beni hiçbir şekilde tanımadığını söyledi. Silah bulunduğunu söylediler, çalıştığım televizyonun orda keşif yaptığını söylediler. Güya sonradan pişman olmuş, vazgeçmiş, pişmanlık yasasından yararlanmak istediğini söylemiş. Kendisine talimat veren kişinin kod adını söylüyor, fotoğrafını teşhis ediyor. Zaten emniyet gerekli diğer ayrıntıları sürdürüyor. Savcılık soruşturması devam ediyor. Ben bu şekilde öğrendim. Nasıl yakalandığını hiç bir bilmiyorum. Sanıyorum 1982 Bitlis doğumlu, K.G. başharfleri."
"Olayın öyküsü onun anlattığı gibiyse eğer, sevdiği bir kız dağa çıkmış o da sevdiği kıza kavuşmak için dağa gitmek istemiş" diyen Metiner, "X bir partinin ilçe binasına gitmiş oradaki sorumlu biriyle görüşmüş. Önce kovulmuş burası dağa asker alma merkezi mi gibi diye, sonradan sen git biz seni buluruz demişler ve tekrar bulmuşlar. Seni de göndereceğiz kız arkadaşının yanına demişler. Kişi kampta kalıyor ama senin x kişiyi öldürmen gerekiyor bizim yukarıdan aldığımız talimat böyle bunu yapman lazım denilmiş. Bunun üzerine olayı kabul ettiğini , keşif yaptığını, silah aldığını, sonra pişman olduğunu, eylem yapmaktan vazgeçtiğini, pişmanlık yasasından yararlanmak istediğini söylüyor. Bana göre de hiç inandırıcı değil, emniyet kaynakları da öyküyü hiç inandırıcı bulmadıklarını söylüyor. Sonuçta bir suikast girişimi ve yapılmadan önlendi sadece bu kadarını biliyorum" diye anlattı.
METİNER'İN HANGİ TAVRI ONU HEDEF HALİNE GETİRDİ
Neden kendisininin hedef olduğunu hiç bilmediğini ifade eden Metiner, "Ak Parti'yi destekliyor olmam onları rahatsız ediyor olabilir. Sonuçta ben bu ülkenin bir kürt meselesini olduğunu söyleyen ve bu meselenin çözülmesi için de yıllardır fikir imal eden bir insanım. Beni öldürmeye gelseler bile onlara düşmanlık beslemeyecek kadar da geniş yürekli olan bir insanım. Benim düşmanlarımdan bir farkım o. Ben düşmansız yaşayabiliyorum, ama birileri düşmansız yaşayamıyor. Ben dağda ellerinde silahla dolaşan bu ülke gençlerininde silahlarından arındırılıp topluma yeniden kazandırılması gerektiğini düşünen bir insanım. Sadece PKK'nın benimde çözmezseniz size çözdürtmem siyasetinin, dağda kalmasını gerektiren hiç bir amacının olmamasına rağmen silahlı tetiş yönetemini sürdürerek statükonun devamına olanak sağlayan bir pozisyonda durmasının kürtlere ve kürt sorununun çözümüne zarar verdiğini söylüyorum. Bu anlamda PKK'nın silahlı mücadelesini eleştiriyorum PKK'nın bugün geldiği yer itibariyle artık kürtlük vadisinde yeri olmadığını, siyasetiyle ve eylemselliğiyle kürtlere daha çok zarar vermeye başladığını söylüyorum bu açıdan PKK'yı eleştiriyorum." diye konuştu.
BDP'YE VE PKK'YA DEMOKRATİK ÖZERKLİK NEDENİYLE SEMPATİ BESLEYENLER YENİDEN DÜŞÜNSÜNLER
Demokratik özerklik projesini çok açık bir dille eleştirdiğini söyleyen Metiner şöyle devam etti:
"Zaten görüyorsunuz kendisinden faklı kürdü kürt kabul etmeyen hatta imha edilmesi gereken düşman olarak kabul eden bir anlayıştan ne demokrasi çıkar ne özerklik çıkar. Yani umarım BDP'ye PKK'ya demokratik özerklik dolayısıyla sempati besleyenler yeniden düşünürler. Bir şey daha söylüyorum o da şu; Güneydoğu coğrafyasında "Jitem"in yöntemlerinden rahatsız olan baskılarından rahatsız olan bir grubun kendileri gibi düşünmeyen yazarlara karşı "Jitem"in yöntemlerine benzer yöntemlerle bu sefer faili belli cinayetlere yönelmeleri, baskıya, tehdide yönelmeleri bu da giderek bazı çevrelerin kendi celladına dönüşmeye başladıklarının göstergesi. Bu nedenlerle PKK'yı eleştiren bir insanım, hükümeti destekleyen bir insanım. Çünkü demokratik açılım projesinin doğru olduğunu düşünen, içinin doğru doldurulması halinde bu sorundan tamamen kurtulacağımız bir proje olduğuna inanıyorum."
Türkiye'nin demokratikleşmesini çok önemsediğine işaret eden Metiner, "Ben kürt sorunu çözülmezse demokrasi çözülmez diyen bir yerde durmuyorum, tam tersine eksiksiz bir demokrasi sağlanırsa kürt sorununun çözüleceğine inanıyorum. Bütün bu açılardan baktığımız zaman kürt meselesine sahip çıkan, bu yüzden kimsenin asla ihanetçi diyemeyeceği, demokrasi mücadelesine sahip çıkan, herkes için özgürlük isteyen bir yerde duruyorum hatta dağdakiler için bile onurlu bir inişin mümkün yollarla hazırlanması gerektiğini söyleyen biriyim" şeklinde konuştu.
OLAYI NASIL ÖĞRENDİ
"Cumartesi akşam İstanbul Emniyetinden arayan ilgili il emniyet müdür yardımcısının telefonu üzerine bu olayı öğrendim. Arayıp ertesi gün emniyete çağırdılar. Bir kişinin yakalandığını ve bunun da suikast girişimini itraf ettiğini söylediler. Olayın tabi değişik bir öyküsü var. Kendince birşeyler serpiştirmiş. Abisinin yakın arkadaşı olduğumu söylemiş oysa ben abisini hiç tanımıyorum. Sonra abisi beni arayıp çok üzgün olduğunu, beni hiçbir şekilde tanımadığını söyledi. Silah bulunduğunu söylediler, çalıştığım televizyonun orda keşif yaptığını söylediler. Güya sonradan pişman olmuş, vazgeçmiş, pişmanlık yasasından yararlanmak istediğini söylemiş. Kendisine talimat veren kişinin kod adını söylüyor, fotoğrafını teşhis ediyor. Zaten emniyet gerekli diğer ayrıntıları sürdürüyor. Savcılık soruşturması devam ediyor. Ben bu şekilde öğrendim. Nasıl yakalandığını hiç bir bilmiyorum. Sanıyorum 1982 Bitlis doğumlu, K.G. başharfleri."
"Olayın öyküsü onun anlattığı gibiyse eğer, sevdiği bir kız dağa çıkmış o da sevdiği kıza kavuşmak için dağa gitmek istemiş" diyen Metiner, "X bir partinin ilçe binasına gitmiş oradaki sorumlu biriyle görüşmüş. Önce kovulmuş burası dağa asker alma merkezi mi gibi diye, sonradan sen git biz seni buluruz demişler ve tekrar bulmuşlar. Seni de göndereceğiz kız arkadaşının yanına demişler. Kişi kampta kalıyor ama senin x kişiyi öldürmen gerekiyor bizim yukarıdan aldığımız talimat böyle bunu yapman lazım denilmiş. Bunun üzerine olayı kabul ettiğini , keşif yaptığını, silah aldığını, sonra pişman olduğunu, eylem yapmaktan vazgeçtiğini, pişmanlık yasasından yararlanmak istediğini söylüyor. Bana göre de hiç inandırıcı değil, emniyet kaynakları da öyküyü hiç inandırıcı bulmadıklarını söylüyor. Sonuçta bir suikast girişimi ve yapılmadan önlendi sadece bu kadarını biliyorum" diye anlattı.
METİNER'İN HANGİ TAVRI ONU HEDEF HALİNE GETİRDİ
Neden kendisininin hedef olduğunu hiç bilmediğini ifade eden Metiner, "Ak Parti'yi destekliyor olmam onları rahatsız ediyor olabilir. Sonuçta ben bu ülkenin bir kürt meselesini olduğunu söyleyen ve bu meselenin çözülmesi için de yıllardır fikir imal eden bir insanım. Beni öldürmeye gelseler bile onlara düşmanlık beslemeyecek kadar da geniş yürekli olan bir insanım. Benim düşmanlarımdan bir farkım o. Ben düşmansız yaşayabiliyorum, ama birileri düşmansız yaşayamıyor. Ben dağda ellerinde silahla dolaşan bu ülke gençlerininde silahlarından arındırılıp topluma yeniden kazandırılması gerektiğini düşünen bir insanım. Sadece PKK'nın benimde çözmezseniz size çözdürtmem siyasetinin, dağda kalmasını gerektiren hiç bir amacının olmamasına rağmen silahlı tetiş yönetemini sürdürerek statükonun devamına olanak sağlayan bir pozisyonda durmasının kürtlere ve kürt sorununun çözümüne zarar verdiğini söylüyorum. Bu anlamda PKK'nın silahlı mücadelesini eleştiriyorum PKK'nın bugün geldiği yer itibariyle artık kürtlük vadisinde yeri olmadığını, siyasetiyle ve eylemselliğiyle kürtlere daha çok zarar vermeye başladığını söylüyorum bu açıdan PKK'yı eleştiriyorum." diye konuştu.
BDP'YE VE PKK'YA DEMOKRATİK ÖZERKLİK NEDENİYLE SEMPATİ BESLEYENLER YENİDEN DÜŞÜNSÜNLER
Demokratik özerklik projesini çok açık bir dille eleştirdiğini söyleyen Metiner şöyle devam etti:
"Zaten görüyorsunuz kendisinden faklı kürdü kürt kabul etmeyen hatta imha edilmesi gereken düşman olarak kabul eden bir anlayıştan ne demokrasi çıkar ne özerklik çıkar. Yani umarım BDP'ye PKK'ya demokratik özerklik dolayısıyla sempati besleyenler yeniden düşünürler. Bir şey daha söylüyorum o da şu; Güneydoğu coğrafyasında "Jitem"in yöntemlerinden rahatsız olan baskılarından rahatsız olan bir grubun kendileri gibi düşünmeyen yazarlara karşı "Jitem"in yöntemlerine benzer yöntemlerle bu sefer faili belli cinayetlere yönelmeleri, baskıya, tehdide yönelmeleri bu da giderek bazı çevrelerin kendi celladına dönüşmeye başladıklarının göstergesi. Bu nedenlerle PKK'yı eleştiren bir insanım, hükümeti destekleyen bir insanım. Çünkü demokratik açılım projesinin doğru olduğunu düşünen, içinin doğru doldurulması halinde bu sorundan tamamen kurtulacağımız bir proje olduğuna inanıyorum."
Türkiye'nin demokratikleşmesini çok önemsediğine işaret eden Metiner, "Ben kürt sorunu çözülmezse demokrasi çözülmez diyen bir yerde durmuyorum, tam tersine eksiksiz bir demokrasi sağlanırsa kürt sorununun çözüleceğine inanıyorum. Bütün bu açılardan baktığımız zaman kürt meselesine sahip çıkan, bu yüzden kimsenin asla ihanetçi diyemeyeceği, demokrasi mücadelesine sahip çıkan, herkes için özgürlük isteyen bir yerde duruyorum hatta dağdakiler için bile onurlu bir inişin mümkün yollarla hazırlanması gerektiğini söyleyen biriyim" şeklinde konuştu.