Erdoğan'dan Mısır halkına destek

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'e seslenerek, "Bizler faniyiz. Halkın sesine duasına ve bedduasına hazır olalım. Onun için halkın haykırışına kulak verin, kulak verelim" dedi.

Erdoğan'dan Mısır halkına destek
Başbakan Erdoğan ' 8 Ocak'ta Kars'ta toplu açılış töreni gerçekeştirdik. TOKİ'den toplu konut teslimlerine, yollara, eğitim ve sağlık adına Kars'lı kardeşlerimize kazandırdık, aynı gün Kars Sarıkamış ilçesinde 1914 harekatında hayatlarını kaybeden şehitlerimizi de bir kez daha yad ettik orada ruhlarına bir kez daha Fatiha'lar okuduk. Kars'ta ki temaslarımızın ardından Kuveyt ve Katar'a hareket ettik. 15 Ocak'ta Fethiye'deydik, ardından İstanbul'da büyük bir açılış coşkusu yaşadık İstanbul Büyükşehir Belediyemizin inşaa ettiği 28 kavşak 3 spor salonu ve 3 adet stad bağlantı törenini bir tek toplu açılış töreni ile tüm İstanbul'lulara kazandırdık.

Sadece bu açılış töreni ile toplam bedeli 7 yüz 55 trilyon, Ardahan'da 27 tesis Batman'da 69 tesis açtık. Pazar günü de Denizli'de soğuğa rağmen Adalet Parkı'nı doldurmuş binlerce vatandaşkımızla beraber açılışlar yaptık. Ukrayna'ya resmi bir ziyaretimiz oldu imzalar atıldı vize muhafiyeti konusunda çalışmaların başlatılması kararını aldık. Erzurum'da 7 Ocak'ta 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları için Erzurum'a kazandırdığımız 6 yüz 50 trilyonluk yatırımı Erzurum'a kazandırdık. 27 Ocak'ta da Erzurum şehir stadında da dünyanın bir çok yerinden gelmiş insanla buluştuk. Erzurum için olduğu kadar ülkemiz ve milletimiz için büyük bir gurur tablosuydu lapa lapa yağan karla beraber stadda kardeşlik duygusu yaşandı hele hele 80 yaşında ki dedemizle 10 yaşında ki torunu ile birlikte stadları selamlaması 80 ülkenin televizyonlarından canlı olarak yayınlandı o manzara karşısında gözyaşlarına hakim olabilmek mümkün değildi. 1. Dünya Savaşında kilit rol oynamış Doğu'nun en büyük önemli olan ve kilit isim olan Erzurum bizden önce çok ihmal edilmişti. Artık Erzurum Uluslararası bir marka ve kent olma yolunda sınavını başarı ile geçti.

Bugün grup toplantımızın ardından Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'e ziyarete gideceğiz, görüşmeler ve toplantılar yapıp yarın akşam inşallah vatanımıza döneceğiz. Ben yaptığımız tüm açılışların ve eserlerin ülkemize vatanımıza hayırlı olmasını diliyorum. Burada eğitime ilişkin kısa bir kaç notu paylaşmak istiyorum dün TRT televizyonunun 14. kanalı olan TRT OKUL'un açılışını gerçekleştirdik. Gerçekeleştirdiğimiz yasal bir değişiklikle Kredi ve Yurtlar kurumumuz artık yurtdışında olan öğrencilerimze de kredi veriyor. Milli Eğitim Bakanlığımız başarılı öğrencilerimize burs desteği sağlıyordu şuanda 212 bin öğrencimiz bu burstan yararlanıyor. Biz 2010 yılında bursları 80 liraya kadar çıkarmıştık 2011 yılında aylık 107 liraya ulaştırdık böylece 2002 yılına göre burslarda yüzde 750 oranında artış gerçekleştirmiş oluyoruz bu artışlarında öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum.

Bölgemizde yakın coğrafyamızda önemli olaylar tarihe yön verecek önemli gelişmeler yaşanıyor. Bizim AK Parti olarak bölgede ki bu olaylara yaklaşımımız bu olaylar hakkında ki tutumumuz günlerdir siyasi çevreler ve medyada sorgulanıyor. AK Parti her zaman hak ve özgürlükten yana olmuştur, bizim bırakın bu ülkeyi Dünya'nın neresinde olursa olsun hiç bir zulüme sessiz kalmamız mümkün değildir. AK Parti her zaman ileri demokrasiye gitmiştir AK Parti kurulduğu günden beri halkın taleplerinin her zaman en önde olduğunu savunmuştur. AK Parti yola çıkarken yeter, söz de harekette milletindir diyerek emanet yüklenmiş bir partidir. AK Parti'nin rotasını millet çizmiştir bundan sonra da millet çizecektir. AK Parti'nin kumaşını millet dokumuştur, AK Parti iktidarı milletin demokratik yollarla yönetime el koymasıdır güçlü bir haykırıştır, statükoya karşı ciddi bir duruştur, hukukun üstünlüğünü hakim kılmaktır, hak ve özgürlükleri en geniş anlamda hayata geçirmektir, asla ve asla tereddüt etmeden mazlumun, mağdurun yanında olmuş her zaman baskı ve zulmün karşısında cephe almıştır. Biz bugüne kadar hep dik durduk ama dikleşmedik ve bundan sonra da dik durmaya devam edeceğiz. Bizim bu duruşumuzu bir kaç tane entellektüel yada köşe yazarı şekillendiremez, biz hiç bir yerden hicazet alarak bu yolda yürümüyoruz bizim hicatimizin temelinde halk vardır hak vardır. Türkiye bölgede bütün taşları yerinden oynatacak roller oynuyor, şahsiyetli bir dışpolitika oynuyoruz. Katile katil diyen Türkiye tabuları yıkmaktadır insanları yokluğa mahkum edenlere dur bakalım diyen Türkiye her zaman hakkı ve hakikati haykırmaktadır. Biz kardeş halkların komşu ülkelerin istikrarsızlık yaşamaması için bugüne kadar elimizden gelen çabayı sarf ettik bundan sonrada sarf edeceğiz. İçinde ki sorunları çözemeyen, kendi arasında uzlaşı sağlayamayan ülkeler aydınlık bir geleceğe de ulaşamazlar bunun için Filistin'de ulusal uzlaşı çağrısı yaptık, Lübnan'da siyasi uzlaşıyı sağlamaya çalıştık. Biz herzaman bölgemizde ki ülkelerin iç barışlarını, birlik ve bütünlüklerini demokratik gelişimlerini destekledik. İşte bu grup Türkiye içinde olduğu kadar başta bölgemiz olmak üzere tüm Dünya'da mazlumun yanında olarak tarihe ismini yazdırmış bir gruptur. Tarihin her döneminde insanın şahsiyeti mazlumun ahı aheste de olsa çıkmıştır bu yüzden hak ve özgürlüklere hiç bir yönetim kayıtsız kalamaz. Türkiye'de de demokrasi özlemi millletin gür sedası ile güne gelmiş 1950 'de yeter söz milletindir anlayışı ile yankılanmıştır ve Cumhuriyetimiz her geçen gün daha ileri demokrasiye doğru yol almaktadır. Demokratik yönetimin rol alması uzun süreli bir süreç ister, halka gözünü, gönlünü, kulağını kapatan yönetimler uzun ömürlü olamazlar. Halkın hiç bir özlemi karşılıksız kalmaz halka rağmen hiç bir iktidar ayakta duramaz. Devlet halk içindir halkın varlığıyla desteği ve iradesi ile anlam kazanır. Bizim temel felsefemiz insanı yaşat ki devlet yaşasın felsefesine dayanır, biz ne istiyorsak dostlarımız, kardeşlerimiz içinde aynını istiyoruz. Biz kendimiz için nasıl huzur, güvenlik, istikrar istiyorsak kardeş ülkeler içinde aynını istiyoruz.

MISIR VE TUNUS'TAKİ AYAKLANMALAR

Bizler insanız bizler faniyiz, kalıcı değiliz her birimiz öleceğiz. Müslümanlar olarak hepimizin gideceği yer 2 metreküp çukurdur. Baki olan gökkubbe altında hoş bir seda bırakmaktır bizler halk için varız onun için diyorum ki yarın öldüğümüzde hoca efendi gelip şunu söylemeyecek; Cumhurbaşkanı niyetine demeyecek, devlet başkanı niyetine demeyecek, er kişi niyetine hatun kişi niyetine diyecek. Seninle beraber gelen sadece kefen olacak başka birşey gelmeyecek öyleyse o kefenin kadri kıymetini bilelim hem vijdanımızın sesine hemde halkımızın sesine onların ya hayır duasına yada bedduasına hazır olalım onun için diyorum ki halkın haykırışına kulak verin kulak verelim halktan gelen değişim arzusunu hiç geciktirmeden karşılayın. Mısır üzerine karanlık oyunları olanların davranışlarına fırsat vermeden güvenlik ve istikrar adına önce siz halkı tatmin edecek adım atın. Mısır'lı kardeşlerimize de seslenmek istiyorum tarihinize sahip çıkın buna yara aldırmayın sadece özgürlüklere sahip olmanın haysiyetli mücadelesini verin bu sizin en demokratik hakkınızdır. Demokrasi insani haktır, Mısır'da ne olursa olsun bir kişinin dahi burnu kanasın istemiyoruz. Halkında iktidarında bu sorumluluk içinde her kesimi tatmin edecek, özgürlükleri ve demokrasiyi omuzlaması gerekmektedir. Kardeş Mısır ve Tunus halkı ile sevinç ve hüzünleri omuzlamaya devam edeceğiz. Mısır'da birlik ve bütünlüğün bozulmaması en büyük arzumuzdur. Tunus'ta yeni hükümetin Tunus halkının isteği doğrultusunda etkili bir kalkınma planını hayata geçirmesini temenni ediyoruz Türkiye bu süreçte Tunus'un ve Tunus halkının da yanında olacaktır.

Ortadoğu tarihin en köklü medeniyet gelenekleri bu coğrafyada ortaya çıkmıştır. Bu medeniyetler insanlığın ortak mirasına çok önemli katkılarda bulunmuştur. Son 1 asırdır bambaşka bir çerçeveye oturtulmak isteniyor, Ortadoğu kanla, yoksullukla, insan hakları ihlalleri ile anılır hale gelmiştir. Biz Türkiye olarak Ortadoğu ve Arap halk ve ülkelerinin bunu hak etmediklerini düşünüyoruz. Ortadoğu toplumları genç ve dinamik nüfusu ile açık zihni ve bakış açısı ile yeni bir kültür ve medeniyet hareketine öncülük edebilir biz son yaşanan olayları bu şekilde düşünüyoruz. Biz demokrasiden kaos çıkacağına hiç bir zaman inanmadık biz demokrasiden radikalizm'in çıkacağına hiç bir zaman inanmadık ılımlılık, hoşgörü, uzlaşı ancak ileri demokrasi ile ortaya çıkabilir. Milletin ortak aklı mahşeri vijdanı yanlış yapmaz yanlışa yönelmez, onun için millete bidon kafalı göbek kaşıyanlar gibi sıfat yakıştırmak bir cehaletin ürünüdür. Bunu diyenlerde o bir kısım entellektüel geçinenlerin içinden değilmi bir kısım köşe yazarlarının içinden değil mi onların içinden çıktı işte.

Sorun varsa çözüm yeri sandıktır millete gitmektir ben inanıyorum ki bu Coğrafya demokrasinin değerlerini birarada yaşamanın önemini tüm dünyaya gösterecektir. Buradan bir kez daha kardeş halklara sesleniyorum karamsar olmak bize yakışmaz, kardeşlik ve dostluk içinde gitmek zorundayız hak ve özgürlük mücadelesi vermek herkesin hakkıdır ama şiddete başvurmadan şiddetten kastım terör ağırlıklı. Sağduyu ile hareket edelim itilal ve aklı selimlikten ayrılmayalım biz Türkiye olarak herzaman kardeşlerimizin hissiyatına ortak olacağız bize ne görev düşüyorsa onu yapacağız. Tunus ve Mısır'da ki olayları en başından beri büyük dikkatle izliyor oradaki vatandaşlarımzın hayatlarını ve Türkiye'ye tekrar tahliyeleri takip edilmiş Türk Hava Yolları'mız ile beraber koordine edilmiştir. Türkiye'den transfer isteyen 3. Dünya ülkelerine de her türlü vize ve transfer olayını yaptık, önceki akşam ABD Başkanı Sayın Obama ile Denizli'den görüştük Mısır'da ki olayları ele aldık. Türkiye'nin 2 kez üst üste seçim kazanmış bir hükümetin görüşünün bu bölgede ki görüşlerinin önemli olduğunu belirttiler.


Küçük yada büyük dışarda yada içerde olan olayları hemen istismar etmeye çalışan muhalefet Tunus ve Mısır'da ki olayları da tersinden okuma kabiliyetini ciddi şekilde ortaya koymuştur. Başta anamuhalefet partisi CHP olmak üzere bunlardan ders çıkarmaları yerine halkı şiddete davet etmeleri demokrasi adına bu partiler üzerinde silinmeyecek şekilde bir kara lekedir. 1950 Yılında Menderes'in iktidara gelmesi halkın bir başlkaldırısı oldu, olgunluk içinde sürece müdahale edilmiştir aynı şekilde milletin gönlünde yine yer etmiş Merhum Turgut Özal'ın 12 Eylül'den sonra gelmesini unutmayınız aynı şekilde 3 Kasım seçimlerinde bu aziz millet DSP, MHP, ANAP koalisyonlarına yeter sözde kararda milletindir diyerek tepkisini ortaya koymuştur. Bizim inandığımız, Allah'ın verdiği ömrü Allah'tan başka kimse noktalanmayacaktır bunun böyle bilinmesini isteriz. En önemlisi de 12 Eylül halk oylaması CHP, MHP ve BDP başta olmak üzere statükoyu korumaya çalışan çevrelere karşı açık bir mesaj vermiştir bu millet her zaman değişimden yana olmuş değişimi de her zaman demokratik yollar ile değiştirmeyi bilmiştir. Tunus ve Mısır olayları ile ilgili olarak köşe yazarları var asıl o mesajları kendileri okumaları lazım bizim o mesaja ihtiyacımız yok bizim milletimizin mesajına ihtiyacımız var. 12 Eylül'de en güçlü şekilde vermiştir siyasi partiler bu mesajı halâ yanlış okumakta direniyorlar. Baskı ve yasaklardan yana kimin olduğu açıktır, kimin hukukun üstünlüğü savunduğu, kimin çetelere karşı kimin de çetelere avukatlık yaptığı herkese malumdur. Yarın yazacaklarını biliyorum ama söylemek zorundayım 3 haftadır grubumuz yok işte bazı entellektüeller şu ifadeleri kullanıyorlar. Sizin gayretleriniz bir işaret fişeği olabilir ama bunları sümen altına iten geçmişteki gibi iktidarlar olursa siz sadece söyledikleriniz ve yazdıklarınızla kalırsınız. Kimin milletle beraber hareket ettiği kimin de tekrar söylüyorum bidon kafalı göbeğini kaşıyan dediğini biliyoruz. Siyasi iktidara tuzak kuran çetelere avukatlık yapanlar değil gecesini gündüzüne katan ve çalışan AK Parti iktidarı milletin partisidir. Bu vesile ile başta CHP olmak üzere muhalefetin artık seviyesi artık iyice düşen insaf ölçülerini iyice aşan nezaketi ve saygıyı aşan bazı değerlendirmeleri değerlendirmek istiyoruzm. MHP ve BDP'nin siyasi nezaket ve terbiye dışı üslubunu dikkate almıyoruz ancak aynı üslubun CHP'de topyekün bir siyasi söyleme doğru gittiklerini görüyoruz. 12 Eylül halk oylaması öncesinde bu üslüp dibe vurdu bizzat CHP seçmeni tarafından bile bu ters karşılandı. Ben CHP'ye gönül veren kardeşlerime de sesleniyorum MHP ve BDP'ye gönül veren kardeşlerime de sesleniyorum. Bir muhalefet partisinin Başkanı veya yardımcısı kalkıp bu ülkenin Başbakanı'na ; Harem Başı, Bostan ağası' diyebilir mi? Ben yada arkadaşlarım bu ifadeler karşısında eyvallah iyi söyledi mi diyeceğiz kimin eli kimin cebinde belli değil böyle bir anamuhalefet partisi olurmu? CHP içinde seçim öncesi hesapların arttırdığına ve seviyeyi aşşağıya çektiğine şahit oluyoruz CHP ve Genel Başkan'ın bu üslubunu gülümseyerek karşıladık cidddiye almadık bu üslubu her zaman milletimize şikayet ettik. AK Parti'yi bir terör örgütü ile işbirliği içinde göstermeyi gereken üslup ve cevap dili ile cevap verdik sessizmi kalacaktık. Eğer burada bir suç varsa bir yasa ihlali varsa bunu değerlendirecek bununla ilgili karar verecek merci CHP Genel Başkanı değil, Yargıdır, Hakimdir, Savcıdır. CHP Genel Başkanı'nın SSK müdürüyken PKK üyelerine nasıl sahip çıktığı nasıl tayinler yaptığını açıkladık ama biz bunu CHP ile terör örgütü arasında bağ olarak göstermedik son derece nezaketsiz bir üslup kullanıp sonra pişkince çıkıp böyle konuşmak ne demektir. SSK 7 yıl hep kayıptaydı üstelik 1 yıl önce SSK başarılı bir performans ortaya koyarken artıdayken 7 yıllık sürede hep eksiye gitmiştir hangi yüzle çıkıyor da halen diyorsun ben iyi yönettim SSK'yı halep oradaysa arşın burada belgelerde belgelerde. Candaş medya bile bundan rahatsız eğer CHP Genel Başkanı bu üslupla devam ederse kendisini istisna için bile olsun muhattap almayız.

Bir anamuhalefet partisi Genel Başkanı'nı muhattap almamak istemeyiz ama üslübunun düştüğü bir kişiyi muhattap almamak mecburiyete gitmektedir. Seviyeli bir siyaset tarzı ortaya koysun eğer başarabilirse herkes sözünü ölçerek nezaket dairesi içinde söylemeli , yolsuzluk ne kadar büyük bir suçsa, aynı şekilde namuslu, şerefli insanlara aynı şekilde yolsuzluk ithamlarında bulunmak aynı şekilde büyük kayıptır, siyasette üslup bu olamaz, iftira atmanın bedeli pişkinlik olamaz. Anayasa komisyonunda anayasa görüşmeleri konusunda sokak sokak dilenme çağrısı yapıldı CHP'li üyeler komisyondan istifa ettiler, Seçim öncesi CHP tarafından yapılan bu tehlikeli çağrıların önemli olduğunu önemle görülüp ne olduğunun bilinmesini belirtmek gereğini duyuyorum. Yeni üyeler seçilinceye kadar komisyon çalışmalarına yine devam eder anayasa iç tüzüğünü bozmayacak şekilde bunu ortaya koyuyor. Sokak sokak mahalle mahalle ayaklanma çağrısı yapan CHP Genel Başkanı'na tatmin edici açıklamayı Burdur ve Denizli'den yaptım ama bu güne kadar bir açıklama gelmedi kendilerinden CHP'nin genlerinin hiç bir mutasyona uğramadığını gösteriyor buda 1960 müdahalesinde CHP aynı şekilde sokaklara genleri dökerek müdahaleye sebep oldu bugün aynı şeyi tekrarlamak istiyorlar. İşin daha da ilginç yanı şu mahalle mahalle, sokak sokak direnme çağrısı yapanlar seçim konusunda da kaygılarını yaşamktadır seçimden umutları olsa böyle bir çağrı yapmazlar bu bir umutsuzluk çağrısıdır. Türkiye 1960'ların Türkiye'si değil artık statükoyu sorgulayan çeteleri, mafyayı tasfiye eden bir ülke millet artık iktidarına sahip çıkıyor. En önemlisi sandığa sahip çıkıyor seçmenlerine sahip çıkıyor. Halka inanan partiler başkasından medet ummazlar CHP artık bu sorumsuzluğu bir kenara bırakmalı ve sorumlu davranmalıdır. Bir heykel tartışmasını, bir alkol düzenlemesini dahi rejim çağrısına getirenleri milletimin takdirine bırakıyorum ve umuyorum ki CHP kendine çeki düzen verir şimdi ne diyorlar alkollü hareket engellenemez gençleri döküyorlar sokağa Taksim meydan'dan İstiklal'e alkollü hareket engellenemez benim milletim buna izin vermedi veremez buna bizde müsade etmeyiz.