Şeker Pancarlarıyla Basın Toplantısı Yaptı
Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, şeker özelleştirmesini sektörün yok oluşunun ilk adımı olduğunu belirtti.
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin şeker kartellerinin bir oyunu olduğunu öne süren Gök, 10 milyon insana ekmek kapısı olan ve yıllık 3 milyar dolar katma değer sağlayan sektörün yanlış özelleştirme politikasından büyük bir yara alacağını belirtti. Gök, Başbakan Erdoğan’a seslenerek, “Bu yanlıştan biran önce dönülmesini istiyoruz” dedi.
Ekonomi Muhabirleri Derneği üyeleriyle bir araya gelen Şeker-İş Sendikası Başkanı İsa Gök, şeker pancarlarıyla basın toplantısı aptı. Şeker özelleştirilmesinin bu şekilde devam etmesi durumunda kaybedenin Türkiye olacağını belirten Gök, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan fabrikaların sosyal amaçlı üretimlerini devam ettirdiğini bildirdi. Gök, bu fabrikaların özel sektörün elinde üretimlerini devam ettirmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Bu konuda bir örnek veren Gök, şunları kaydetti: “Ağrı’ya 70-80 milyon aktaran bir sektör varsa fabrikayı kapatalım. Ama yok! Ha burada fabrikayı kapatmışsınız ha da Ağrı’ya bomba atmışsınız. Hiçbir farkı yok. Ağrı’dan fabrikayı çekin ortada sadece polis copuyla, jandarma dipçiği kalır”
ŞEKER FABRİKALARI HAZİNE’DEN TEK BİR KURUŞ YARDIM ALMIYOR
Türkşeker’in bünyesinde 25 şeker fabrikası bulunduğunu hatırlatan Gök, bu fabrikaların içinde özellikle Orta Anadolu’da bulunan fabrikaların üretim amaçlı çalıştığını ve bu fabrikalarda maliyetlerin düşük olduğunu belirtti. Üretim amaçlı çalışan fabrikaların, maliyetleri yüksek, sosyal amaçlı çalışan fabrikaları desteklediğini bildiren Gök, kar eden fabrikalarla zarar eden fabrikaların bir birini desteklemesinden dolayı Hazine’den tek bir kuruş yardım almadan sektörün bugüne kadar ayakta durduğunun altını çizdi.
“Bu yapıyı ‘özelleştireceğim diye’ parçalamaya kalkarsanız ülke tarımı ve ekonomisine iyilik etmiş olmazsınız” değerlendirmesinde bulunan Gök, Başbakan Erdoğan’ın şeker fabrikasını çalışırken görmesi durumunda kesinlikle bu şekilde özelleştirmeden vazgeçeceğini belirtti. “Sayın Başbakanımız Ilgın Şeker Fabrikası’nı çalışırken görsün kesinlikle satmaktan vazgeçecektir. Çünkü fabrikayı gezenin dünyası değişiyor” diye konuşan Gök, özeleştirmelere kesinlikle sadece işçi gözüyle bakmadıklarını da belirterek, “Ülkemi seviyorum. Gerekirse çalışanlar olarak her türlü fedakârlığı yapmaya hazırız. Yeter ki bu sektörü kurtaralım” dedi.
Hükümetin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde istihdamı artırmak ve göçü önlemek için bir çok sektöre teşvikler verdiğini hatırlatan Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, ancak en büyük istihdam kapısı olan şeker fabrikalarını ise özelleştirerek kapatmaya çalıştığını vurguladı. Bunun büyük bir çelişki olduğunu anlatan Gök, Türkiye’deki şeker fiyatlarının da kesinlikle dünya fiyatlarından yüksek olmadığını kaydetti.
Dünyadan örnekler veren Gök, en liberal ülke olarak bilinen ABD’de bile şeker fabrikalarının kesinlikle şahısların elinde bulunmadığının altını çizdi. Fransa’nın fabrikaları önce özelleştirdiğini ancak sonra tekrar kamulaştırmak zorunda kaldığına dikkat çeken Gök, bu ülkelerin stratejik sektör olarak gördükleri bu sektörde neden böyle bir politika yürüttüklerinin iyi analiz edilmesi gerektiğini söyledi.
Ekonomi Muhabirleri Derneği üyeleriyle bir araya gelen Şeker-İş Sendikası Başkanı İsa Gök, şeker pancarlarıyla basın toplantısı aptı. Şeker özelleştirilmesinin bu şekilde devam etmesi durumunda kaybedenin Türkiye olacağını belirten Gök, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan fabrikaların sosyal amaçlı üretimlerini devam ettirdiğini bildirdi. Gök, bu fabrikaların özel sektörün elinde üretimlerini devam ettirmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Bu konuda bir örnek veren Gök, şunları kaydetti: “Ağrı’ya 70-80 milyon aktaran bir sektör varsa fabrikayı kapatalım. Ama yok! Ha burada fabrikayı kapatmışsınız ha da Ağrı’ya bomba atmışsınız. Hiçbir farkı yok. Ağrı’dan fabrikayı çekin ortada sadece polis copuyla, jandarma dipçiği kalır”
ŞEKER FABRİKALARI HAZİNE’DEN TEK BİR KURUŞ YARDIM ALMIYOR
Türkşeker’in bünyesinde 25 şeker fabrikası bulunduğunu hatırlatan Gök, bu fabrikaların içinde özellikle Orta Anadolu’da bulunan fabrikaların üretim amaçlı çalıştığını ve bu fabrikalarda maliyetlerin düşük olduğunu belirtti. Üretim amaçlı çalışan fabrikaların, maliyetleri yüksek, sosyal amaçlı çalışan fabrikaları desteklediğini bildiren Gök, kar eden fabrikalarla zarar eden fabrikaların bir birini desteklemesinden dolayı Hazine’den tek bir kuruş yardım almadan sektörün bugüne kadar ayakta durduğunun altını çizdi.
“Bu yapıyı ‘özelleştireceğim diye’ parçalamaya kalkarsanız ülke tarımı ve ekonomisine iyilik etmiş olmazsınız” değerlendirmesinde bulunan Gök, Başbakan Erdoğan’ın şeker fabrikasını çalışırken görmesi durumunda kesinlikle bu şekilde özelleştirmeden vazgeçeceğini belirtti. “Sayın Başbakanımız Ilgın Şeker Fabrikası’nı çalışırken görsün kesinlikle satmaktan vazgeçecektir. Çünkü fabrikayı gezenin dünyası değişiyor” diye konuşan Gök, özeleştirmelere kesinlikle sadece işçi gözüyle bakmadıklarını da belirterek, “Ülkemi seviyorum. Gerekirse çalışanlar olarak her türlü fedakârlığı yapmaya hazırız. Yeter ki bu sektörü kurtaralım” dedi.
Hükümetin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde istihdamı artırmak ve göçü önlemek için bir çok sektöre teşvikler verdiğini hatırlatan Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, ancak en büyük istihdam kapısı olan şeker fabrikalarını ise özelleştirerek kapatmaya çalıştığını vurguladı. Bunun büyük bir çelişki olduğunu anlatan Gök, Türkiye’deki şeker fiyatlarının da kesinlikle dünya fiyatlarından yüksek olmadığını kaydetti.
Dünyadan örnekler veren Gök, en liberal ülke olarak bilinen ABD’de bile şeker fabrikalarının kesinlikle şahısların elinde bulunmadığının altını çizdi. Fransa’nın fabrikaları önce özelleştirdiğini ancak sonra tekrar kamulaştırmak zorunda kaldığına dikkat çeken Gök, bu ülkelerin stratejik sektör olarak gördükleri bu sektörde neden böyle bir politika yürüttüklerinin iyi analiz edilmesi gerektiğini söyledi.