Köylülere Yüzlerce Yıllık Toprak Şoku
Samsun`da yüzlerce yıllık dede topraklarının olduğunu düşünen köylüler, tarlalarının birleştirilerek çimento fabrikası yapmak isteyen fabrikaya kendilerinden habersiz verildiğini öğrenince şok yaşadı.
Kavak ilçesine bağlı 45 hane 400 nüfuslu Köseli köyü sakinlerinin 6 yıldır yapılması planlanan çimento fabrikasıyla ilgili mücadelesi sürüyor. `Fabrikaya değil, yerine karşıyız` sloganıyla yıllardır mücadele eden, seslerini duyurmaya çalışan köylüler, bir de tapu şokuyla karşılaştı. Yüzlerce yıllık dede topraklarının üzerine fabrika yapılmasını istemeyen köylüler, tarım arazisi, su kaynaklarına ve köylerine yakın olmasını gerekçe göstererek, günlük ortalama 450 ton kömür yakılması planlanan fabrikaya karşımücadele ediyor. Köseli köyü sakinleri 9 ayrı mahkemenin devam ettiği davalarıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı olmasına rağmen, firmanın bazı köylülerden satın aldığı araziler üzerinde çalışma yaptığını öğrenince olay yerine gitti. Firma temsilcileriyle görüşen köylüler, tapu şokuyla karşılaştı. Köylü "Benim toprağımda çalışma yapıyorsun, çık" derken, firma temsilcileri ise, "Hayır, bu topraklar bize tahsisli, tapumuz var" cevabını verdi. Köylü cebindeki tapuyu çıkararak gösterirken, firma temsilcisiburadaki arsaların birleştirilerek kendilerine verildiğini anlatmaya çalıştı. Köylü "Benim haberim yok, nasıl verirler benim tapulu arazimi size" derken, yaşanan karmaşanın içerisinde çıkılamadı. Firma, jandarmaya haber vererek köylülerin çıkarılmasını talep etti, köylüler ise "Kimi kimin topraklarından çıkarıyorsun" diye tepki gösterdi. Firma temsilcisi, kendi arazisinde ticari değil, sadece düzenleme çalışması yaptığını belirtirken, köylüler de "Sen çocuk kandırırsın" diyerek çalışmanın durdurulmasınıistedi. Konuyla ilgili bilgi veren köy azası Ahmet Us (55), "Tapu dışında hiçbir belge ibraz edilmedi. Bir sıradan vatandaş elinde tapuyla sıradan bir ev, inşaat yapabilir mi? Tapu yasal olmayan kararla alınmış. Biz sahip olduğumuzu bu tarlaları kullanamıyoruz, ekip biçemiyoruz. Karşı taraf çalışıyor. Hak mı, adalet mi, eşitlik mi, hukuk mu? Sadece hukuk güçlüden yana mı. İlgiller tarafından dikkate alınmasını istiyorum. Bizim tarlalarımıza tecavüz edildi, sesimizi duyuramıyoruz. Biz fabrikaya değil, bufabrikanın sulak topraklara yapılmasına karşıyız" dedi.
Hukuki süreçlerin takip ettiğini belirten Us, "9 ayrı davamız devam etmektedir. ÇED raporunun yürürlüğünün durdurulması, buranın sanayi bölgesi ilan edilmesi, tapuların değiştirilmesi, imar planı değişikliğine, izalei şuur davası gibi çok sayıda davamız sürmektedir. Bizler hukuk sürecinin tamamlanmasını istiyoruz. Biz hukuka saygılıyız, herkes saygılı olsun. Güçlü olanın değil, haklı olanın haklı olduğu bir anlayış istiyoruz. Bizden habersiz tarlalarımız elimizden alındı" diye konuştu. Tarım arazisinin elinden alındığını öne süren Şakir Baş (80), kendilerine herhangi bir tebligatın dahi yapılmadan yüzlerce yıllık dede topraklarının firmaya verildiğini öğrendiğini, tapusunun olduğunu, firmada arazisinin sahibi olduğuna dair de tapu olduğunu öğrenince şok yaşadığını belirtti
Firma temsilcisi ise köylülerle yaptığı görüşmede, "Söylediklerinizde haklısınız. Hepsine katılıyorum. Katılmadığım, hata yaptığınız Tapu Kadastro diyor `tapun hazır`, İl Özel İdaresi `burası özelleşti, burası senin değil devletin, tapularınızı birleştirdim` diyor. Özel İdare`de senin yerin hazır, git al. Bir şeyler alınmadan bir şeyler verilmez. Paransa paran, tarlansa tarlan verilecek. Burada firma kendi makinelerinin park yerini yapıyor. Fabrikayla ilgili tek bir çivi çakılmıyor şuanda" açıklamasınıyaptı. İl Özel İdare Yetkilileri ise bölgede firmanın arsa satın aldığını, kendilerine başvurarak imar yapılmasını isteğini, imarın yapıldığını, yine bu çalışma doğrultusunda "18`lik" olarak tabir edilen imar uygulaması ile bölgedeki arsaların birleştirilmesinin gerçekleştirildiğini, bununla ilgili 1 ay askıda kalındığını, gerekli yerlerde duyuruların yapıldığı, zaten hukuki sürecin devam ettiğini belirtti
Kaynak: İHA
Hukuki süreçlerin takip ettiğini belirten Us, "9 ayrı davamız devam etmektedir. ÇED raporunun yürürlüğünün durdurulması, buranın sanayi bölgesi ilan edilmesi, tapuların değiştirilmesi, imar planı değişikliğine, izalei şuur davası gibi çok sayıda davamız sürmektedir. Bizler hukuk sürecinin tamamlanmasını istiyoruz. Biz hukuka saygılıyız, herkes saygılı olsun. Güçlü olanın değil, haklı olanın haklı olduğu bir anlayış istiyoruz. Bizden habersiz tarlalarımız elimizden alındı" diye konuştu. Tarım arazisinin elinden alındığını öne süren Şakir Baş (80), kendilerine herhangi bir tebligatın dahi yapılmadan yüzlerce yıllık dede topraklarının firmaya verildiğini öğrendiğini, tapusunun olduğunu, firmada arazisinin sahibi olduğuna dair de tapu olduğunu öğrenince şok yaşadığını belirtti
Firma temsilcisi ise köylülerle yaptığı görüşmede, "Söylediklerinizde haklısınız. Hepsine katılıyorum. Katılmadığım, hata yaptığınız Tapu Kadastro diyor `tapun hazır`, İl Özel İdaresi `burası özelleşti, burası senin değil devletin, tapularınızı birleştirdim` diyor. Özel İdare`de senin yerin hazır, git al. Bir şeyler alınmadan bir şeyler verilmez. Paransa paran, tarlansa tarlan verilecek. Burada firma kendi makinelerinin park yerini yapıyor. Fabrikayla ilgili tek bir çivi çakılmıyor şuanda" açıklamasınıyaptı. İl Özel İdare Yetkilileri ise bölgede firmanın arsa satın aldığını, kendilerine başvurarak imar yapılmasını isteğini, imarın yapıldığını, yine bu çalışma doğrultusunda "18`lik" olarak tabir edilen imar uygulaması ile bölgedeki arsaların birleştirilmesinin gerçekleştirildiğini, bununla ilgili 1 ay askıda kalındığını, gerekli yerlerde duyuruların yapıldığı, zaten hukuki sürecin devam ettiğini belirtti