20. Kalite Kongresi...
``Biz bunu son 5-6 senede önemli ölçüde değiştirdik.
Hatta bir yabancı yatırımcı TÜPRAŞ`ı aldıktan sonra bana, `Uyuyan devi uyandırdın` demişti`` -``Ben üçüncü kuşağım. Batı dünyasında bir laf vardır: Birinci kuşak kurar, ikinci kuşak yönetir, üçüncü kuşak batırır. Çok şükür bizim vakamızda bu böyle olmadı`` İSTANBUL - 30.11.2011 - Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Koç Grubu`nun her zaman daha konservatif, daha yavaş, çabuk karar alamayan, bürokrasisi çok bir şirket algılaması içinde olduğunu belirterek, ``Biz bunu son 5-6 senede önemli ölçüde değiştirdik. Hatta bir yabancı yatırımcı TÜPRAŞ`ı aldıktan sonra bana, `Uyuyan devi uyandırdın` demişti`` dedi
Mustafa Koç, 20. Kalite Kongresi kapsamında düzenlenen ``Yaşam Biçimi Olarak Kalite`` oturumunda Güneri Cıvaoğlu`nun sorularını yanıtladı
Kaliteli yaşam açısından dostlukların önemine işaret eden ancak stres altında açılıp dertleşebileceği, mahrem şeylerini anlatabileceği dostların sayısının çok sınırlı olduğundan yakınan Koç, insanın çevresinden manevi ve entelektüel olarak beslenebilmesinin önemini olgunlaştıkça anladığını söyledi
-``Kişisel olarak iyimserimdir``- Koç, pozitif insanlarla birlikte olmanın insana katkısına değinerek, ``Ben kişisel olarak hem iyimserimdir hem de mümkün olduğu kadar olaylara `bardağın yarısı dolu` gibi bakmayı tercih ederim`` diye konuştu
Kaliteli yaşam ve para arasındaki ilişkiye yönelik bir soru üzerine Koç, ``İyi olan her şeyin bir bedeli var. Bu her zaman para demek değil. Kaliteli bir şey ortaya çıkarmak için özen göstermek, odaklanmak, emek vermek, çok çalışmak elzem. Para önemli bir unsur, ama mahdut imkanlarla çok kaliteli yaşam sürdürebilen çok insan tanıyorum`` ifadelerini kullandı
Zamanı ve çevresindeki insanları verimli kullanmanın önemine işaret eden Koç, bazı şeyleri yapmak için vakit yokluğundan yakınmanın doğru olmadığını, özel hayat, iş hayatı, hobi, aile arasında iyi bir denge kurmanın, yaşam kalitesiyle de yakından alakalı olduğunu söyledi
Koç, yaşam kalitesinde spor ve hobilerin önemini de vurgulayarak, ilgi alanlarını golf, yelken, sualtı, kayak sporları, su kayağı, model uçak yapımı olarak sıraladı
-``Gümrük Birliği, Türk şirketlerini önemli ölçüde terbiye etmiştir``- Vehbi Koç`un şirketi kurma ve geliştirme hikayesini anlatan Mustafa Koç, her ne kadar tartışmalı bir konu olsa da Gümrük Birliği`nin Türkiye sanayisine önemli katkı sağladığını kaydetti
Koç, ``Gümrük Birliği, Türk şirketlerini Avrupa`yla entegre olma, kesif bir rekabetle nasıl mücadele edeceğini ve yalın şekilde çalışmayı öğrenme bakımından önemli ölçüde terbiye etmiştir`` dedi
-``Üçüncü kuşakta lider belirlenmezse, vahim sonuçlar doğuruyor``- Kendisinin ailede üçüncü kuşağı temsil ettiğini belirten Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: ``Batı dünyasında bir laf vardır; `birinci kuşak kurar, ikinci kuşak yönetir, üçüncü kuşak batırır`. Bunun çok örnekleri de var. Çok şükür bizim vakamızda bu böyle olmadı. Dışarıdaki örneklerde geçiş süreleri doğru dürüst yönetilmezse, üçüncü kuşakta liderin kim olacağı, bu işi kimin götüreceği, özellikle ailenin bu kadar kontrolü altında bir şirkette belirlenmezse, bunun ileride çok vahim sonuçlar doğuracağını görüyoruz`` dedi
Koç, üçüncü kuşak olarak yönetimi devralma hikayelerini anlatarak, en tecrübeli üçüncü kuşak aile üyesi olarak kendisinin uygun görüldüğünü ve tüm aile üyelerinin de hemfikir olduğunu kaydetti
Bir akşam yemeğinde Rahmi Koç`un, artık görevi bırakacağını açıkladığını ve 2 sene bir yere ayrılmaması kaydıyla bunu kabul ettiğini söyleyen Mustafa Koç, 2003 senesinden sonra daha çok Batıyla entegre, kurumsal yönetim ilkelerini daha çok benimsemiş, şeffaflık, hesap verebilirlik, adalet unsurlarına önem veren bir yönetim oluşturmaya çalıştığını belirtti
-``ARGE`ye en fazla harcama yapan 506. şirketiz``- ARGE ve inovasyona verilen öneme değinen Koç, şu bilgileri paylaştı: ``Bugün Koç Grubunun üretiminin yüzde 60`ı Batı pazarlarına gidiyor. 2009 yılında AB Komisyonu çalışmalarına göre ARGE`ye en fazla harcama yapan 506. şirketiz. Türkiye`deki ARGE harcamalarının yüzde 12-15`ini Koç Grubu gerçekleştiriyor.`` -``Değişen şartlara ayak uyduramazsanız, yaşama şansınız çok az``- Bugün özel sektörün en büyük özelliğinin değişen şartlara en hızlı şekilde uyum sağlayabilmesi olduğunu söyleyen Koç, ``Eğer buna ayak uyduramazsanız bu saatten sonra yaşama şansınız çok az. Onun için aldığımız hedef; varolduğumuz işlerde 1. veya en kötü 2. durumda olabilmek, onun dışındaki işlerden yavaş yavaş çıkmak`` diye konuştu
Mustafa Koç, ``Çok büyük bir holdingsiniz. Bir uçak gemisi gibi. Ancak uçak gemilerinin manevra yapması daha zor. Kaplanlar daha hızlı hareket eden şirketleri temsil ediyor. Siz de, bir uçak gemisinden çok kaplanlar olarak mı örgütlendiniz?`` şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı: ``Koç Grubu her zaman daha konservatif, daha yavaş, çabuk karar alamayan, bürokrasisi çok olan, dokunulamayan bir şirket algılaması içindeydi. Biz bunu son 5-6 senede önemli ölçüde değiştirdik. Hatta bir yabancı yatırımcı TÜPRAŞ`ı aldıktan sonra bana, `Uyuyan devi uyandırdın` demişti. Kadro çok gençleşti, ileriyi görebilme ve ona göre tedbir alabilme ve değişen şartlara çabuk ayak uydurabilme konusunda çok mesafe alındı.`` -``İşi kendinden iyi bilenle çalışmaktan korkmamak lazım``- Burada birlikte çalıştıkları insanların kalitesinin öneminin altını çizen Koç, işi kendinden iyi bilen insanlarla çalışmaktan korkmamak gerektiğini, şark kültüründe bunun biraz zor olduğunu, ancak kaliteli bir iş yapmak için en iyi insan kaynağıyla çalışmak gerektiğini kaydetti
Bugünün Türkiye`sinde daha kaliteli insan bulmanın kolay, ancak insan yönetmenin büyük bir zorluk olduğunu belirten Koç, ``Orada liderlik vasfı önemli. Adil olacaksınız, vizyoner olacaksınız, insanlar size inanacak, peşinizden gelecekler. En önemlisi size inanmaları ve adil olduğunuzu bilmeleri. Öyle olursa iyi bir yöneticinin yapamayacağı bir şey yok`` şeklinde konuştu
(AYL-FAN)
Kaynak: AA
Mustafa Koç, 20. Kalite Kongresi kapsamında düzenlenen ``Yaşam Biçimi Olarak Kalite`` oturumunda Güneri Cıvaoğlu`nun sorularını yanıtladı
Kaliteli yaşam açısından dostlukların önemine işaret eden ancak stres altında açılıp dertleşebileceği, mahrem şeylerini anlatabileceği dostların sayısının çok sınırlı olduğundan yakınan Koç, insanın çevresinden manevi ve entelektüel olarak beslenebilmesinin önemini olgunlaştıkça anladığını söyledi
-``Kişisel olarak iyimserimdir``- Koç, pozitif insanlarla birlikte olmanın insana katkısına değinerek, ``Ben kişisel olarak hem iyimserimdir hem de mümkün olduğu kadar olaylara `bardağın yarısı dolu` gibi bakmayı tercih ederim`` diye konuştu
Kaliteli yaşam ve para arasındaki ilişkiye yönelik bir soru üzerine Koç, ``İyi olan her şeyin bir bedeli var. Bu her zaman para demek değil. Kaliteli bir şey ortaya çıkarmak için özen göstermek, odaklanmak, emek vermek, çok çalışmak elzem. Para önemli bir unsur, ama mahdut imkanlarla çok kaliteli yaşam sürdürebilen çok insan tanıyorum`` ifadelerini kullandı
Zamanı ve çevresindeki insanları verimli kullanmanın önemine işaret eden Koç, bazı şeyleri yapmak için vakit yokluğundan yakınmanın doğru olmadığını, özel hayat, iş hayatı, hobi, aile arasında iyi bir denge kurmanın, yaşam kalitesiyle de yakından alakalı olduğunu söyledi
Koç, yaşam kalitesinde spor ve hobilerin önemini de vurgulayarak, ilgi alanlarını golf, yelken, sualtı, kayak sporları, su kayağı, model uçak yapımı olarak sıraladı
-``Gümrük Birliği, Türk şirketlerini önemli ölçüde terbiye etmiştir``- Vehbi Koç`un şirketi kurma ve geliştirme hikayesini anlatan Mustafa Koç, her ne kadar tartışmalı bir konu olsa da Gümrük Birliği`nin Türkiye sanayisine önemli katkı sağladığını kaydetti
Koç, ``Gümrük Birliği, Türk şirketlerini Avrupa`yla entegre olma, kesif bir rekabetle nasıl mücadele edeceğini ve yalın şekilde çalışmayı öğrenme bakımından önemli ölçüde terbiye etmiştir`` dedi
-``Üçüncü kuşakta lider belirlenmezse, vahim sonuçlar doğuruyor``- Kendisinin ailede üçüncü kuşağı temsil ettiğini belirten Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: ``Batı dünyasında bir laf vardır; `birinci kuşak kurar, ikinci kuşak yönetir, üçüncü kuşak batırır`. Bunun çok örnekleri de var. Çok şükür bizim vakamızda bu böyle olmadı. Dışarıdaki örneklerde geçiş süreleri doğru dürüst yönetilmezse, üçüncü kuşakta liderin kim olacağı, bu işi kimin götüreceği, özellikle ailenin bu kadar kontrolü altında bir şirkette belirlenmezse, bunun ileride çok vahim sonuçlar doğuracağını görüyoruz`` dedi
Koç, üçüncü kuşak olarak yönetimi devralma hikayelerini anlatarak, en tecrübeli üçüncü kuşak aile üyesi olarak kendisinin uygun görüldüğünü ve tüm aile üyelerinin de hemfikir olduğunu kaydetti
Bir akşam yemeğinde Rahmi Koç`un, artık görevi bırakacağını açıkladığını ve 2 sene bir yere ayrılmaması kaydıyla bunu kabul ettiğini söyleyen Mustafa Koç, 2003 senesinden sonra daha çok Batıyla entegre, kurumsal yönetim ilkelerini daha çok benimsemiş, şeffaflık, hesap verebilirlik, adalet unsurlarına önem veren bir yönetim oluşturmaya çalıştığını belirtti
-``ARGE`ye en fazla harcama yapan 506. şirketiz``- ARGE ve inovasyona verilen öneme değinen Koç, şu bilgileri paylaştı: ``Bugün Koç Grubunun üretiminin yüzde 60`ı Batı pazarlarına gidiyor. 2009 yılında AB Komisyonu çalışmalarına göre ARGE`ye en fazla harcama yapan 506. şirketiz. Türkiye`deki ARGE harcamalarının yüzde 12-15`ini Koç Grubu gerçekleştiriyor.`` -``Değişen şartlara ayak uyduramazsanız, yaşama şansınız çok az``- Bugün özel sektörün en büyük özelliğinin değişen şartlara en hızlı şekilde uyum sağlayabilmesi olduğunu söyleyen Koç, ``Eğer buna ayak uyduramazsanız bu saatten sonra yaşama şansınız çok az. Onun için aldığımız hedef; varolduğumuz işlerde 1. veya en kötü 2. durumda olabilmek, onun dışındaki işlerden yavaş yavaş çıkmak`` diye konuştu
Mustafa Koç, ``Çok büyük bir holdingsiniz. Bir uçak gemisi gibi. Ancak uçak gemilerinin manevra yapması daha zor. Kaplanlar daha hızlı hareket eden şirketleri temsil ediyor. Siz de, bir uçak gemisinden çok kaplanlar olarak mı örgütlendiniz?`` şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı: ``Koç Grubu her zaman daha konservatif, daha yavaş, çabuk karar alamayan, bürokrasisi çok olan, dokunulamayan bir şirket algılaması içindeydi. Biz bunu son 5-6 senede önemli ölçüde değiştirdik. Hatta bir yabancı yatırımcı TÜPRAŞ`ı aldıktan sonra bana, `Uyuyan devi uyandırdın` demişti. Kadro çok gençleşti, ileriyi görebilme ve ona göre tedbir alabilme ve değişen şartlara çabuk ayak uydurabilme konusunda çok mesafe alındı.`` -``İşi kendinden iyi bilenle çalışmaktan korkmamak lazım``- Burada birlikte çalıştıkları insanların kalitesinin öneminin altını çizen Koç, işi kendinden iyi bilen insanlarla çalışmaktan korkmamak gerektiğini, şark kültüründe bunun biraz zor olduğunu, ancak kaliteli bir iş yapmak için en iyi insan kaynağıyla çalışmak gerektiğini kaydetti
Bugünün Türkiye`sinde daha kaliteli insan bulmanın kolay, ancak insan yönetmenin büyük bir zorluk olduğunu belirten Koç, ``Orada liderlik vasfı önemli. Adil olacaksınız, vizyoner olacaksınız, insanlar size inanacak, peşinizden gelecekler. En önemlisi size inanmaları ve adil olduğunuzu bilmeleri. Öyle olursa iyi bir yöneticinin yapamayacağı bir şey yok`` şeklinde konuştu
(AYL-FAN)