(özel Haber) Feci Kazadan İnanılmaz Kurtuluşu Anlattılar
Zonguldak`ta otomobilin direğe çarparak ikiye bölündüğü kazadan sağ kurtulan sürücü ve yanındaki arkadaşları, dehşet anlarını anlattı.
Zonguldak`ın Çaycuma ilçesinde İstasyon Caddesi`nde Eren Temelkuran (19) idaresindeki 67 DN 647 plakalı otomobil, önceki gün kontrolden çıkarak yol kenarındaki direğe çarpmış, ikiye bölünen otomobilin bir parçası ise ağaca ve bir binanın duvarına çarparak durabilmişti. Ağaca ve duvara çarpan parçanın içerisinde kalan Eren Temelkuran ve aracın aynı parçasının içinden fırlayan Şafak Acar (19), Ekrem Karadeniz (19) kazayı hafif yaralı olarak atlatmıştı.
Otomobildeki yolculardan Şafak Acar, kazayı anlatarak, "Araçta 3 kişiydik. Önde Eren ile Ekrem, arkada ise ben oturuyordum. Sol taraftan seyir ediyorduk. Öndeki araca selektör çaktık, çekilmeyince sağdan sollama yaptık. Öndeki aracın sürücüsü, direksiyonu önümüze doğru kırdı. Eren, ondan kurtulmaya çalışırken araç kaymaya başladı. Kontrolü sağlayamadı. Direğe vurduk. Vurduktan sonra, çıkış anına kadar bir şey hatırlamıyorum. Havadayken kapı açıldı. Vücudum kapıdan dışarı çıktı. Ayağım araca sıkıştı.Eren, `araba gaz kaçıyor, çabuk dışarı çık` dedi. Bende bunu duyunca çıktım ve başladım koşmaya. Ekrem yaklaşık 50 metre kadar havada uçtu. Görüntülerdeki, arkadan gelen Ekrem. Araçtan çıktığımız an önce öldüm sandım. Daha sonra iç kanama geçiriyorum zannettim. Etraftakilere direkt olarak `ambulansı arayın` dedim. Ondan sonra yere yattım. Gerisini hatırlamıyorum" dedi
Aracın çürük olmasının hayatlarını kurtardığını belirten Acar, "Araba çürük olmasa, motoru ilk anda ayrılmasa, biz araca sıkışıp kalırdık. Bir de emniyet kemerimizin takılı olmaması bizi kurtardı. Böyle olmasa, çok daha kötü olurdu. Hastaneyi her arayan, o arabadan canlı çıkan var mı diye sormuş. Hastane çalışanları bize nasıl bir kaza yaptınız diye sordu" dedi. Ekrem Karadeniz ise, ölümü çok yakından hissettiğini ifade ederek, "İstasyon yokuşundan aşağıya iniyorduk. Yollar ıslaktı, hava yağışlıydı. Şoför arkadaşım, direksiyon hakimiyetini kaybetti. Öndeki aracın sürücüsü, çift şeritli yolda, direksiyonu üzerimize kırdı. Kaymaya başladık. Direğe, yandan, ön çamurluktan vurduk. Sonra ben havaya uçtum, 20-30 metre kadar sürüklendim. Ondan sonra da arkadaşlarıma falan bakındım. Arabayı öyle görünce, korktum. Bir şey oldu zannettim. Kafama dikiş atıldı. Ayağımhasar gördü, dikiş atıldı. Ama fazla bir şey yok. İlk etapta öldüğümü zannettim. Sonra ayağa kalktım, bir şey olmadığımı fark ettim. Arkadaşlarıma bir şey oldu zannetmiştim, o korkutmuştu beni. Allah`a şükür onlarda da bir şey yoktu" dedi
Kazadan birkaç dakika öncesine kadar çocukluk arkadaşı sürücü Eren Temelkuran ile dargın olduklarını belirten Karadeniz, "Kaza öncesi ben arkadaşla konuşmuyordum, gönül koymuştuk. Kazadan birkaç dakika önce denk geldi görüştük. Sürekli yanımda duruyor, araca binmem için ısrar ediyor. Dönüyor, tekrar geri geliyordu. Şafak araca binince ben de dayanamadım. 5 dakika bile geçmeden bu kaza oldu. Allah`a şükür kurtulduk" diye konuştu. Eren Temelkuran ise, "Olay günü Ekrem ile aramız limonuydu. Onu almaya gitmiştim. Araca binmek istemiyordu. Ama ısrar ettim, bindi araba. İstasyon caddesinde aşağıya doğru gidiyorduk. Önümüzde bir araç var, sağından geçmek istedim. Araba yan dönünce hissettim bir şeyler olacağını. Korktum açıkçası. Sonra bir ses geldi, gözümü açtım. Kendimi yerde buldum. Kalktım, arkadaşlarımı aradım. Şafak arkadaşım, kurtulmuştu, benle birlikteydi. Ekrem`i arabada sıkıştı zannettim. Arabaya doğru yöneldim, baktım. O dakarşı şeride doğru düşmüş. Korktum, ölümü hissettim açıkçası. Arkadaşımı arabaya ısrar ederek aldığım için çok pişman oldum. O an gözlerim önünden bu olay geçti. Çok şükür kurtulduk. Arabadan ilk fırlayan ben olmuştum. Gözümü açtığımda, araçtan sızan gazı fark ettim. Arkadaşlarıma kaçmaları için bağırdım. O an çok kötüydü. Araç kaydığında direği görmemiştim. Binanın üzerine uçuyoruz zannetmiştim. Bir anda bir patlama oldu. Gözümü açtığımda yerdeydim. Sürüklenmişim, ayağa kalkmışım. Hemen arkadaşlarım onlarabaktım. Bizi kurtaran, aracın çürük olmasıydı. Araç eski bir arabaydı. Direğe vurunca, ön taraftan araç patladı. Bize dışarı fırladık. Bizi kurtaran Allah" diye konuştu.
Kaynak: İHA
Otomobildeki yolculardan Şafak Acar, kazayı anlatarak, "Araçta 3 kişiydik. Önde Eren ile Ekrem, arkada ise ben oturuyordum. Sol taraftan seyir ediyorduk. Öndeki araca selektör çaktık, çekilmeyince sağdan sollama yaptık. Öndeki aracın sürücüsü, direksiyonu önümüze doğru kırdı. Eren, ondan kurtulmaya çalışırken araç kaymaya başladı. Kontrolü sağlayamadı. Direğe vurduk. Vurduktan sonra, çıkış anına kadar bir şey hatırlamıyorum. Havadayken kapı açıldı. Vücudum kapıdan dışarı çıktı. Ayağım araca sıkıştı.Eren, `araba gaz kaçıyor, çabuk dışarı çık` dedi. Bende bunu duyunca çıktım ve başladım koşmaya. Ekrem yaklaşık 50 metre kadar havada uçtu. Görüntülerdeki, arkadan gelen Ekrem. Araçtan çıktığımız an önce öldüm sandım. Daha sonra iç kanama geçiriyorum zannettim. Etraftakilere direkt olarak `ambulansı arayın` dedim. Ondan sonra yere yattım. Gerisini hatırlamıyorum" dedi
Aracın çürük olmasının hayatlarını kurtardığını belirten Acar, "Araba çürük olmasa, motoru ilk anda ayrılmasa, biz araca sıkışıp kalırdık. Bir de emniyet kemerimizin takılı olmaması bizi kurtardı. Böyle olmasa, çok daha kötü olurdu. Hastaneyi her arayan, o arabadan canlı çıkan var mı diye sormuş. Hastane çalışanları bize nasıl bir kaza yaptınız diye sordu" dedi. Ekrem Karadeniz ise, ölümü çok yakından hissettiğini ifade ederek, "İstasyon yokuşundan aşağıya iniyorduk. Yollar ıslaktı, hava yağışlıydı. Şoför arkadaşım, direksiyon hakimiyetini kaybetti. Öndeki aracın sürücüsü, çift şeritli yolda, direksiyonu üzerimize kırdı. Kaymaya başladık. Direğe, yandan, ön çamurluktan vurduk. Sonra ben havaya uçtum, 20-30 metre kadar sürüklendim. Ondan sonra da arkadaşlarıma falan bakındım. Arabayı öyle görünce, korktum. Bir şey oldu zannettim. Kafama dikiş atıldı. Ayağımhasar gördü, dikiş atıldı. Ama fazla bir şey yok. İlk etapta öldüğümü zannettim. Sonra ayağa kalktım, bir şey olmadığımı fark ettim. Arkadaşlarıma bir şey oldu zannetmiştim, o korkutmuştu beni. Allah`a şükür onlarda da bir şey yoktu" dedi
Kazadan birkaç dakika öncesine kadar çocukluk arkadaşı sürücü Eren Temelkuran ile dargın olduklarını belirten Karadeniz, "Kaza öncesi ben arkadaşla konuşmuyordum, gönül koymuştuk. Kazadan birkaç dakika önce denk geldi görüştük. Sürekli yanımda duruyor, araca binmem için ısrar ediyor. Dönüyor, tekrar geri geliyordu. Şafak araca binince ben de dayanamadım. 5 dakika bile geçmeden bu kaza oldu. Allah`a şükür kurtulduk" diye konuştu. Eren Temelkuran ise, "Olay günü Ekrem ile aramız limonuydu. Onu almaya gitmiştim. Araca binmek istemiyordu. Ama ısrar ettim, bindi araba. İstasyon caddesinde aşağıya doğru gidiyorduk. Önümüzde bir araç var, sağından geçmek istedim. Araba yan dönünce hissettim bir şeyler olacağını. Korktum açıkçası. Sonra bir ses geldi, gözümü açtım. Kendimi yerde buldum. Kalktım, arkadaşlarımı aradım. Şafak arkadaşım, kurtulmuştu, benle birlikteydi. Ekrem`i arabada sıkıştı zannettim. Arabaya doğru yöneldim, baktım. O dakarşı şeride doğru düşmüş. Korktum, ölümü hissettim açıkçası. Arkadaşımı arabaya ısrar ederek aldığım için çok pişman oldum. O an gözlerim önünden bu olay geçti. Çok şükür kurtulduk. Arabadan ilk fırlayan ben olmuştum. Gözümü açtığımda, araçtan sızan gazı fark ettim. Arkadaşlarıma kaçmaları için bağırdım. O an çok kötüydü. Araç kaydığında direği görmemiştim. Binanın üzerine uçuyoruz zannetmiştim. Bir anda bir patlama oldu. Gözümü açtığımda yerdeydim. Sürüklenmişim, ayağa kalkmışım. Hemen arkadaşlarım onlarabaktım. Bizi kurtaran, aracın çürük olmasıydı. Araç eski bir arabaydı. Direğe vurunca, ön taraftan araç patladı. Bize dışarı fırladık. Bizi kurtaran Allah" diye konuştu.