Çorlu Ziraat Odası'ndan 2011 Değerlendirmesi
Çorlu Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Recep Şişman, Çorlu`nun Türkiye buğday üretiminin yüzde 1`ini, ayçiçeği üretiminin de yüzde 10`unu karşıladığını söyledi.
Oda binasında basın mensupları ile bir araya gelen Çorlu Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şişman, 2010-2011 üretim yılı ve Çorlu Ziraat Odası`nın faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Çorlu`nun sanayi kenti olmasının yanında bir tarım kenti olduğunu belirten Şişman, "Çorlu`da toplam arazi 95 bin hektar. Bunun 633 bin dekarı işlenen arazi, 275 bin dekarı ise tarım dışı arazi. Tarım arazileri içerisinde buğday, ayçiçeği ekilen alan 628 bin dekar. Sebze ekilen alan bin 500 dönüm, meyve alanı ise 3 bin 500dönüm. 32 bin dönüm mera, 8 bin dönüm de orman arazisi var" dedi
Marmara Ereğlisi`nin de Çorlu Ziraat Odası`na bağlı olduğunu anımsatan Şişman, "Marmara Ereğlisi de dahil olmak üzere 459 bin dekar alandan yaklaşık olarak 225 bin ton buğday üretimi gerçekleştirdik. 30 bin dönüm alandan ise yine yaklaşık olarak 60 bin ton yağlık üretimimiz oldu. Dosya yapan, Tarım İl Müdürlüğü`ne bağlı olarak çalışan aktif 6 bin 300 üyemiz var. Geçtiğimiz yıl 150 üyemiz çiftçilik faaliyetlerine son verirken, 225 yeni üye çiftçiliğe başladı. Bu üretim verileri ışığında Türkiye`nin buğdayüretiminde yüzde 1`ini, ayçiçeği üretiminde ise yüzde 10`unu Çorlu Ziraat Odası üyeleri üretiyor. Çorlu sanayi kenti olmakla birlikte aynı zamanda tarım kenti olarak da önemli bir noktaya geldi" diye konuştu
Ziraat Odası`nın kuruluş amacını da anlatan Şişman, "Görevimiz üretmek ancak üretirken de kaliteyi arttırmak. Üretim yaparken bizi zorlayan en büyük unsur ise girdi fiyatlarının anormal artmasıdır. Gübre ve mazot fiyatları büyük ölçüde artış gösterdi. Mazot fiyatları geçen yıla oranla yüzde 30 oranında, üre gübresi ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 100 oranında artış gösterdi. Geçtiğimiz yıl bir kilo buğday 60 kuruş civarında, bir kilo gübre de aynı fiyatlardaydı ama şimdi buğday 57 kuruş, üregübresi ise 125 kuruş civarında. Şu andaki şartlara göre 2 kilo buğday karşılığında bir kilo gübre alabiliyoruz. Bu geçen yıl bir oranındaydı" dedi
Şişman, "Geçtiğimiz yıllarda `gübre fabrikaları özelleşirse, maliyetler ve gübre fiyatları düşer` diyenlerin bizi kandırdıklarını yeni anlıyoruz. Bunun bir oyun olduğunu şimdilerde görüyoruz. Sezonunda gübre fiyatları arttırılıyor. Denetim olmadığı da açıkça ortaya çıkıyor. Türkiye`de enflasyon yüzde 10 deniliyor ama gübreye yüzde 100 zam yapılıyor. Ürenin ana maddesi doğalgaz, doğalgaza da herhangi bir zam gelmemişken, enflasyon yüksek değilken yüzde 100 zammın tek bir açıklaması olabilir; buğdayüretimini de hayvancılık gibi bitirmek. Bunun başka bir izahı olamaz. Büyük firmalarla bu işi götürmek için üreticileri bitirmek istiyorlar. Buğday fiyatlarının 5 yıldır 50-60 kuruş seviyelerinde olması da bunun bir diğer göstergesidir" şeklinde konuştu
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker`i de eleştiren Şişman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tarım Bakanı ette yüzde 8 olan KDV`yi yüzde 1`e indirdiklerini, aynı şekilde bulgurdaki oranı da yüzde 1`e düşürdüklerini söylüyor. Ancak sokağa çıktığınız zaman KDV`nin düşürülmesi fiyata yansımıyor. Kasapta satılan etin fiyatı yüzde 8 oranında düştü mü? Hayır düşmedi. Tarım Bakanının etle, bulgurla uğraşacağına mazot fiyatları ile gübre fiyatları ile uğraşması lazım. Fiyatları ancak ve ancak üretimin artması düşürür. Tarım Bakanı üretimi nasıl arttıracağına, girdileri nasıl düşüreceğine baksın." "Trakya bölgesi ayçiçeğinin ambarı konumunda ancak bu konuda da büyük oyunlar oynanıyor" diyen Çorlu Ziraat Odası Başkanı Recep Şişman, "AB kanola ekiyor, Türk tüketicisinin de damak tadını değiştirerek kanolaya alıştırmaya çalışıyorlar. Kanola üretiminin artması için kanola üreticisine büyük oranda teşvik veriliyor. Hayvancılık bitme noktasına geldi. Çorlu`nun köylerinde hayvancılık yapan neredeyse kalmadı. Anguslar konusunda yaptığı yayınlardan ötürü yerel basına odam adına teşekkür ediyorum" dedi
Ayrıca Şişman, "Başbakan en az 3 çocuk diyor ama süt inekçiliğini desteklemem diyor. Onun yerine ithal danayı destekliyor, besi danasını destekliyor. Aslında tam tersi olmalı. Çorlu`nun İstanbul`a yakın oluşu sıkıntıların ana kaynağıdır. Önce topraklarımızı kaybettik, sonra suyumuzu, derelerimizi kaybettik. Şimdi bir tek havamız kalmıştı, havamızı da anguslar nedeniyle kaybettik. Angusların esas sıkıntısı nisan, mayıs aylarından sonra başlayacak. Nisan, mayıs aylarından itibaren hava şartlarının daetkisi ile hem koku artacak hem de alanda türeyecek olan binlerce sinek bölgeye yayılacak. İşte esas sıkıntı o zaman başlayacak" diye konuştu
Kaynak: İHA
Marmara Ereğlisi`nin de Çorlu Ziraat Odası`na bağlı olduğunu anımsatan Şişman, "Marmara Ereğlisi de dahil olmak üzere 459 bin dekar alandan yaklaşık olarak 225 bin ton buğday üretimi gerçekleştirdik. 30 bin dönüm alandan ise yine yaklaşık olarak 60 bin ton yağlık üretimimiz oldu. Dosya yapan, Tarım İl Müdürlüğü`ne bağlı olarak çalışan aktif 6 bin 300 üyemiz var. Geçtiğimiz yıl 150 üyemiz çiftçilik faaliyetlerine son verirken, 225 yeni üye çiftçiliğe başladı. Bu üretim verileri ışığında Türkiye`nin buğdayüretiminde yüzde 1`ini, ayçiçeği üretiminde ise yüzde 10`unu Çorlu Ziraat Odası üyeleri üretiyor. Çorlu sanayi kenti olmakla birlikte aynı zamanda tarım kenti olarak da önemli bir noktaya geldi" diye konuştu
Ziraat Odası`nın kuruluş amacını da anlatan Şişman, "Görevimiz üretmek ancak üretirken de kaliteyi arttırmak. Üretim yaparken bizi zorlayan en büyük unsur ise girdi fiyatlarının anormal artmasıdır. Gübre ve mazot fiyatları büyük ölçüde artış gösterdi. Mazot fiyatları geçen yıla oranla yüzde 30 oranında, üre gübresi ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 100 oranında artış gösterdi. Geçtiğimiz yıl bir kilo buğday 60 kuruş civarında, bir kilo gübre de aynı fiyatlardaydı ama şimdi buğday 57 kuruş, üregübresi ise 125 kuruş civarında. Şu andaki şartlara göre 2 kilo buğday karşılığında bir kilo gübre alabiliyoruz. Bu geçen yıl bir oranındaydı" dedi
Şişman, "Geçtiğimiz yıllarda `gübre fabrikaları özelleşirse, maliyetler ve gübre fiyatları düşer` diyenlerin bizi kandırdıklarını yeni anlıyoruz. Bunun bir oyun olduğunu şimdilerde görüyoruz. Sezonunda gübre fiyatları arttırılıyor. Denetim olmadığı da açıkça ortaya çıkıyor. Türkiye`de enflasyon yüzde 10 deniliyor ama gübreye yüzde 100 zam yapılıyor. Ürenin ana maddesi doğalgaz, doğalgaza da herhangi bir zam gelmemişken, enflasyon yüksek değilken yüzde 100 zammın tek bir açıklaması olabilir; buğdayüretimini de hayvancılık gibi bitirmek. Bunun başka bir izahı olamaz. Büyük firmalarla bu işi götürmek için üreticileri bitirmek istiyorlar. Buğday fiyatlarının 5 yıldır 50-60 kuruş seviyelerinde olması da bunun bir diğer göstergesidir" şeklinde konuştu
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker`i de eleştiren Şişman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tarım Bakanı ette yüzde 8 olan KDV`yi yüzde 1`e indirdiklerini, aynı şekilde bulgurdaki oranı da yüzde 1`e düşürdüklerini söylüyor. Ancak sokağa çıktığınız zaman KDV`nin düşürülmesi fiyata yansımıyor. Kasapta satılan etin fiyatı yüzde 8 oranında düştü mü? Hayır düşmedi. Tarım Bakanının etle, bulgurla uğraşacağına mazot fiyatları ile gübre fiyatları ile uğraşması lazım. Fiyatları ancak ve ancak üretimin artması düşürür. Tarım Bakanı üretimi nasıl arttıracağına, girdileri nasıl düşüreceğine baksın." "Trakya bölgesi ayçiçeğinin ambarı konumunda ancak bu konuda da büyük oyunlar oynanıyor" diyen Çorlu Ziraat Odası Başkanı Recep Şişman, "AB kanola ekiyor, Türk tüketicisinin de damak tadını değiştirerek kanolaya alıştırmaya çalışıyorlar. Kanola üretiminin artması için kanola üreticisine büyük oranda teşvik veriliyor. Hayvancılık bitme noktasına geldi. Çorlu`nun köylerinde hayvancılık yapan neredeyse kalmadı. Anguslar konusunda yaptığı yayınlardan ötürü yerel basına odam adına teşekkür ediyorum" dedi
Ayrıca Şişman, "Başbakan en az 3 çocuk diyor ama süt inekçiliğini desteklemem diyor. Onun yerine ithal danayı destekliyor, besi danasını destekliyor. Aslında tam tersi olmalı. Çorlu`nun İstanbul`a yakın oluşu sıkıntıların ana kaynağıdır. Önce topraklarımızı kaybettik, sonra suyumuzu, derelerimizi kaybettik. Şimdi bir tek havamız kalmıştı, havamızı da anguslar nedeniyle kaybettik. Angusların esas sıkıntısı nisan, mayıs aylarından sonra başlayacak. Nisan, mayıs aylarından itibaren hava şartlarının daetkisi ile hem koku artacak hem de alanda türeyecek olan binlerce sinek bölgeye yayılacak. İşte esas sıkıntı o zaman başlayacak" diye konuştu