Mustafa Armağan: Tarihçiler Uyuyor, Tarihi Bir Başbakan Açıklıyor
Tarihçi Araştırmacı Yazar Mustafa Armağan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın Menemen olayının provokasyon olduğuna dair yaptığı açıklamasını değerlendirdi.
Armağan, "Tarihçilerin uyuduğu bir ülkede, gerçekleri söylemek maalesef bir başbakana düşüyor." dedi.
AK Parti Burdur Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından düzenlenen Mehmet Akif Ersoy’u anma gecesine katılan Armağan, tarihi bir başbakanın değil, tarihçilerin açıklaması gerektiğini söyledi. Tarihçi yazarların genelde gerçekleri yazmaktan çekindiğini ifade eden Armağan, “Türkiye’de ilk defa bir başbakan Menemen olayının provokasyon olduğunu açıkladı. Tarihçilerin uyuduğu bir ülkede, gerçekleri söylemek maalesef bir başbakana düşüyor. İstikbal endişesiyle kendi tarihini yazamayan koca koca üniversitelerimizdir, tarihçilerimizdir utanması gereken.” şeklinde konuştu.
Milletin sesi soluğu olan Akif’in 1925’ten sonra ‘istenmeyen adam’ ilan edildiğini hatırlatan Armağan, “Peki Mehmet Akif sizden değildi. Ey bizden değil diyenler şimdi size soruyorum? Peki siz kimdensiniz?” diye sordu. Akif’in İstiklal Marşı kabul edildikten 4 yıl sonra Meclis`e gelmesi halinde kabul edilmeyeceğini de iddia eden Armağan, şöyle devam etti: 1921`de yapılan yarışmada İstiklal Marşı ortaya çıkmış olmasaydı, sonraki gelen meclisler de ortaya çıkamazdı. Çünkü ülkede artık bir şeyler değişmeye başlamıştı. Bu değişim Akif’i Meclis`te görmek istemiyordu.”
Arşivlerden bulduğu 7 Şubat 1923 tarihli orijinal gazete kupüründe bir habere yer veren Armağan şunları söyledi: “Atatürk Devlet Başkanı, Balıkesir Zağnos Paşa Camii`nde, ‘Millet Allah birdir, şanı büyüktür. Selameti ve hayrı üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Cenab-ı Hak tarafından dinimizi tebliğe resul yapılmıştır. Kanuni esasi hepinizce malumdur ki Kur`an-ı Azimüşşan`dan ayetlerdir.’ Yani ne diyor Atatürk, ‘Anayasa Kur`an`dır. İnsanlara feyzi uluhi vermiş olan din son dindir. Dinimiz akla mantığa tamamen mutabıktır. Eğer mutabık olmasaydı kainattaki kanunlarla tezat çıkardı.` Yani şunu diyor; `Bizim kanunumuz Kur`an. İslamiyet son din kainattaki kanunları Allah yaptıysa bizim kanunlarımızı da, yönetimdeki kanunlarımızı da O yapmıştır. Bu sözleri söyleyen Atatürk’le Mehmet Akif ayrı düşer mi?”
"ORDU MECLİS`İ KURMADI, MECLİS ORDUYU KURDU"
Meclis`i ordunun kurmadığını belirten Mustafa Armağan, Mehmet Akif Ersoy’un da aralarında bulunduğu 1921 Meclis`inin düzenli orduyu kurduğunu kaydetti. Armağan, bunu kabul etmeyen bazı zihniyetlerin ise ‘Tabii ki askerin de yönetimde hakkı var’ diyerek darbelere haklılık payı çıkardığını söyledi.
Erzurum Kongresi`nin tutanaklarının Türk Tarih Kurumu tarafından `sakıncalıdır` denilerek kitaplaştırılmadığını da vurgulayan Mustafa Armağan, “Fahrettin Kırcı, Türk Tarih Kurumu`na götürüyor bastırmak için. Gelen cevap ‘basılması sakıncalıdır’. Ne işe yarar bu kurum? Bir sürü yalan yanlış kitap basmaktan başka.” diye konuştu.
Mehmet Akif Ersoy gibi bir şairin ölümünden ancak 40 yıl sonra devlet tarafından anılmaya başlandığına dikkat çeken Armağan, “Rıfkı Danışman adında bir kültür bakanı vardı. İlk o buna öncülük etti. Bu sayede Mehmet Akif devletle barışmış oldu. Bu toplum adeta Akif’in unutulmaması için 40 yıl adeta istiklal mücadelesi verdi. Bugün ancak bu hale gelebildi.” dedi. Akif`i öldüğünde bir avuç gencin toprağa verdiğini, bugün ise salonlara sığmayan gençlerin andığını ifade eden Armağan, O`nun davasının kıyamete kadar süreceğini sözlerine ekledi.
Mehmet Akif’i anmak ve anlamak için bu programı düzenlediklerini belirten AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Özboyacı, “İnşallah bizler o büyük şairin beklediği ‘Asım’ın Nesli’ oluruz. Bize Akif’i doğru açıdan anlattığı için Yazar Mustafa Armağan’a teşekkür ediyorum.” dedi. Program sonunda Yazar Mustafa Armağan kitaplarını imzaladı.
AK Parti Burdur Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından düzenlenen Mehmet Akif Ersoy’u anma gecesine katılan Armağan, tarihi bir başbakanın değil, tarihçilerin açıklaması gerektiğini söyledi. Tarihçi yazarların genelde gerçekleri yazmaktan çekindiğini ifade eden Armağan, “Türkiye’de ilk defa bir başbakan Menemen olayının provokasyon olduğunu açıkladı. Tarihçilerin uyuduğu bir ülkede, gerçekleri söylemek maalesef bir başbakana düşüyor. İstikbal endişesiyle kendi tarihini yazamayan koca koca üniversitelerimizdir, tarihçilerimizdir utanması gereken.” şeklinde konuştu.
Milletin sesi soluğu olan Akif’in 1925’ten sonra ‘istenmeyen adam’ ilan edildiğini hatırlatan Armağan, “Peki Mehmet Akif sizden değildi. Ey bizden değil diyenler şimdi size soruyorum? Peki siz kimdensiniz?” diye sordu. Akif’in İstiklal Marşı kabul edildikten 4 yıl sonra Meclis`e gelmesi halinde kabul edilmeyeceğini de iddia eden Armağan, şöyle devam etti: 1921`de yapılan yarışmada İstiklal Marşı ortaya çıkmış olmasaydı, sonraki gelen meclisler de ortaya çıkamazdı. Çünkü ülkede artık bir şeyler değişmeye başlamıştı. Bu değişim Akif’i Meclis`te görmek istemiyordu.”
Arşivlerden bulduğu 7 Şubat 1923 tarihli orijinal gazete kupüründe bir habere yer veren Armağan şunları söyledi: “Atatürk Devlet Başkanı, Balıkesir Zağnos Paşa Camii`nde, ‘Millet Allah birdir, şanı büyüktür. Selameti ve hayrı üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Cenab-ı Hak tarafından dinimizi tebliğe resul yapılmıştır. Kanuni esasi hepinizce malumdur ki Kur`an-ı Azimüşşan`dan ayetlerdir.’ Yani ne diyor Atatürk, ‘Anayasa Kur`an`dır. İnsanlara feyzi uluhi vermiş olan din son dindir. Dinimiz akla mantığa tamamen mutabıktır. Eğer mutabık olmasaydı kainattaki kanunlarla tezat çıkardı.` Yani şunu diyor; `Bizim kanunumuz Kur`an. İslamiyet son din kainattaki kanunları Allah yaptıysa bizim kanunlarımızı da, yönetimdeki kanunlarımızı da O yapmıştır. Bu sözleri söyleyen Atatürk’le Mehmet Akif ayrı düşer mi?”
"ORDU MECLİS`İ KURMADI, MECLİS ORDUYU KURDU"
Meclis`i ordunun kurmadığını belirten Mustafa Armağan, Mehmet Akif Ersoy’un da aralarında bulunduğu 1921 Meclis`inin düzenli orduyu kurduğunu kaydetti. Armağan, bunu kabul etmeyen bazı zihniyetlerin ise ‘Tabii ki askerin de yönetimde hakkı var’ diyerek darbelere haklılık payı çıkardığını söyledi.
Erzurum Kongresi`nin tutanaklarının Türk Tarih Kurumu tarafından `sakıncalıdır` denilerek kitaplaştırılmadığını da vurgulayan Mustafa Armağan, “Fahrettin Kırcı, Türk Tarih Kurumu`na götürüyor bastırmak için. Gelen cevap ‘basılması sakıncalıdır’. Ne işe yarar bu kurum? Bir sürü yalan yanlış kitap basmaktan başka.” diye konuştu.
Mehmet Akif Ersoy gibi bir şairin ölümünden ancak 40 yıl sonra devlet tarafından anılmaya başlandığına dikkat çeken Armağan, “Rıfkı Danışman adında bir kültür bakanı vardı. İlk o buna öncülük etti. Bu sayede Mehmet Akif devletle barışmış oldu. Bu toplum adeta Akif’in unutulmaması için 40 yıl adeta istiklal mücadelesi verdi. Bugün ancak bu hale gelebildi.” dedi. Akif`i öldüğünde bir avuç gencin toprağa verdiğini, bugün ise salonlara sığmayan gençlerin andığını ifade eden Armağan, O`nun davasının kıyamete kadar süreceğini sözlerine ekledi.
Mehmet Akif’i anmak ve anlamak için bu programı düzenlediklerini belirten AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Özboyacı, “İnşallah bizler o büyük şairin beklediği ‘Asım’ın Nesli’ oluruz. Bize Akif’i doğru açıdan anlattığı için Yazar Mustafa Armağan’a teşekkür ediyorum.” dedi. Program sonunda Yazar Mustafa Armağan kitaplarını imzaladı.