Demirtaş Referandum İstedi

Hakkari`nin Yüksekova ilçesinde BDP tarafından düzenlenen ``Ez li wirim`` (Ben de buradayım) mitinginde konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürt halkının kendi sorunu için sandık başına gitmesini istedi.

Demirtaş Referandum İstedi
Miting için Van`dan kara yolu ile Yüksekova`ya gelen BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve beraberindeki heyet, burada ilk olarak Yüksekova Belediyesi Eğitim Destek Evi, Barış Demokrasi Partisi Demokratik Siyaset Akademisi ve Parti Siyaset Okulu`nu hizmete açtı.

BDP Yüksekova İlçe Teşkilatı tarafından şehir stadında düzenlenen mitinge; BDP Genel Başkanı ve Hakkari Milletvekili Selahattin Demirtaş, Hakkari Milletvekilleri Esat Canan, Adil Kurt, Yüksekova, Şemdinli, Çukurca, Esendere Belediye Başkanları, BDP il ve ilçe örgüt başkanları, sivil toplum örgütleri, mahalle muhtarları ve binlerce vatandaş katıldı.

Burada bir konuşma yapan Demirtaş, bölgede referandum yapılmasını istedi. Kürt halkının kendi sorunu için sandık başına gitmesini isteyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buyurun Kürt coğrafyasında referandum yapılsın. BDP`ye sormayın, AK Parti`ye sormayın, Kürt coğrafyasında yaşayan Kürt`e, Türk`e, Alevi`ye, Yezidi`ye, Sünni`ye, gayrimüslime, kim yaşıyorsa bu coğrafyada onlara sorun. Halkın önüne sandığı koyalım, onlar oy kullansın, halk oy kullansın. Ne istiyorsak, hangi çözümü istiyorsak, sandıktan ne çıkıyorsa hep birlikte onu kabul edelim. Bunun daha demokratik bir yolu var mı? Bundan daha demokratik bir yöntem olabilir mi? Kürtlerin çoğunlukla yaşadığı şehirlerdeKürdistan bölgesinde referandum yapalım. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahinoğlu bilmeli ki, biz 38 model bir kafaya asla ama asla ulaşamayız. Bizim modelimiz yüksektir, biz 2011 modeliz, bizim bakış açımız 2011 modeldir. Her yıl da kendimiz yeniliyoruz ve sıfır olarak halkımızın karşısına çıkıyoruz. Senin zihniyetinle, senin anlayışınla neyi konuşacağız? Resmi ve şiiri bile terör faaliyeti olarak tanımlayan bir İçişleri Bakanı, bu ülkeye zulümlerin en büyüyüdür. Eğer açılım başlayacaksa İçişleri Bakanındanbaşlayın, onun zihniyeti açılıma muhtaç bir zihniyettir, eğer açılıma ihtiyacı olan biri varsa o da sizin bakanınızdır, önce ona bir açılım yapın, önce onu bir düzeltin, önce onu bir yolu getirin. Türkiye yoluna gelir zaten, Kürt sorunu mücadele içinde çözülür. İçişleri Bakanı diyor ki resim yaparak, şiir yazarak, üniversite kürsülerinde konuşarak bunlar terör yapıyorlar. Bunun terör anlayışı bu işte. Şimdi Türkiye`nin ünlü ressamlarına sesleniyorum; eğer siz de sanata dair, sanatın güçlü iradesine sahipbir duruş varsa çıkın İçişleri Bakanını siz protesto edin, sanatçıyı bile terörist ilan eden bir bakan bu ülkeyi temsil edemez, İçişleri Bakanlılığı makamında oturamaz. Ülkenin ünlü ressamları çıkın, bu bakanın resmini çizin, terör nedir görsün." "Bu zihniyet bizi teslim almaya çalışan bir zihniyettir" diyen Demirtaş, konuşmasına şöyle devam etti: "Diğer hükümet sözcülerinin açılım adı altında, demokratikleşme adı altında ortaya koydukları sözler, İçişleri Bakanından ve onun projelerinden farklı değildir. Herkes bunu iyi bilmelidir, Kürt halkına karşı, Kürt halkının haklarına karşı saygılı olmak isteniyorsa Kürt halkının tüm değerlerine saygı duyacaksınız. Çıkıp Meclis kürsüsünden, `Binlerce yıllık Kürt halkının haklarını kabul ediyoruz` diyeceksiniz ama onun evlatlarının kömürleşmiş cesetlerini ailelerinden esirgeyecek, kimyasal silahlarlakatledeceksiniz. Böyle bir anlayış Kürt halkının iradesine saygı duymaz. Kürt halkının iradesine saygı duymak demek onun partisine, seçilmişlerine saygı duymaktır. Bizim hükümetle hiçbir yerde görüşmemiz, temasımız, müzakeremiz, anlaşmamız uyuşmamız yoktur. Hükümet BDP`yi kapatmayı dahil her türlü tavsiye operasyonunu kararlaştırmış ve uygulamaktadır. Hükümet sözcülerinin de yaptığı açıklamalar bu projeden farklı değildir. Bizi inandırmak istiyorlarsa taleplerimiz ortadadır. Ellerini tutan mı var? Meclis`teçoğunluk onlardadır. Çıkarsınlar yasaları. Bildiğimiz gibi bugün Diyarbakır`da KCK dosyasının ana duruşması var. Arkadaşlarımız ana dillerinde ben buradayım diyemiyorlar, `Ez li wirim` diyemiyorlar. Tecrit kalkmadan, askeri ve siyasi operasyonlar durmadan, rehin alınan binlerce arkadaşımız serbest bırakılmadan biz bu oyunlara gelmeyeceğiz. Bizim tek hattımız direniş hattımızdır." Türkiye`de 500 tane radyo ve televizyonun "yalan yanlış" AK Parti hükümetinin yanında olduğunu savunan Demirtaş, "Ancak bunların tamamı Kürt halkının sesi olan Roj TV`yle baş edemiyor" dedi.

Bir konunun netleşmesi gerektiğini söyleyen Demirtaş, "Kürtler özerk Kürdistan istiyor. Türkiye`de Türkiye halkıyla birlikte eşit şartlarda yaşamak istiyoruz. Türkiye`de özerk bölgeler olsun istiyoruz, özerk yönetimler olsun istiyoruz. Bu bölgelerden biri de özerk Kürdistan`dır" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA