Cumhurbaşkanı Gül, Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'ni Verdi

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Çankaya Köşkü’nde sahiplerini buldu.

Cmhurbaşkanı Gül`ün ödülleri taktim ettiği törende kültür ve sanat dünyasına katkıları bulunanlar için hazırlanan kısa film sunumları yapıldı. Ödüle layık görülen Şair Sezai Karakoç, ödül törenine katılmazken, Karakoç’un ‘Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine` isimli şiiri okundu.
Ödül Töreni`nde ilk olarak edebiyat eleştirmeni Doğan Hızlan kürsüye çıktı. Ödül almanın çok güzel bir şey olduğunu gördüğünü belirten Hızlan, "Epeyce ödül verdim ödül vermeye devam ediyorum. Ödül almak yabancı gibi geliyor bana ama devletin zirvesinden alıyorsam bu hiç kuşkusuz benim için çok daha önemli. Edebiyat eleştirisine devlet tarafından ödül verilince üvey evlat evlat oluyor. Eleştiri anlayışında yok etmenin kolaylığını hiç tercih etmedim. Var etmedin zorluğunu seçtim. Değerli bir şeyin daha değer kazanması daha çok kitleye ulaşması için eleştiri önemli. Başta Cumhurbaşkanına ve jüriye teşekkür ediyorum." dedi.
Hat sanatının önemli ustalarından Hattat Hasan Çelebi ise heyecanlı ve duygulu konuşmasıyla salondan büyük alkış aldı. "Afrika’dan Sibirya’ya, Amerika’dan Japonya’ya hangi ülkeye gidersiniz meraklı hat sanatına gönül vermiş birisini bulmak mümkündür talebelirimizden." diyen Çelebi, Cumhurbaşkanlığı nişanının hat sanatına verilmesinin hatın tekrar eski günlerine döneceğini gösterdiğini ifade etti. Çelebi, duygulu konuşmasının ardından alkışlar arasında kürsüden indi.
Sanat tarihçisi Prof. Dr. Semavi Eyice, konuşmasına "Sayın Cumhurbaşkanımız kıymetli dinleyiciler burada bana ödül verilmesini şükranla belirtmek isterim." sözleriyle başladı. Tarih Kurumu’nda üyeyken 12 Eylül’de hiçbir gerekçe gösterilmeden Tarih Kurumu’ndan atılanlar arasında olduğunu belirten Eyice, 4 yıl sonra tekrar çağrıldığını aktardı. Atılma gerekçesini sorduğunda "Tarih Kurumu’ndan gelen yazıda biz seni tekrar attık." dedi. Tarih Kurumu’nda 2 dakika durma şerefine nail oldum." sözleri salonda tebessüme neden oldu. Ödülü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün elinden almaktan ayrıca bahtiyar olduğunu vurguladı. Eyice, "İstanbul acıklı duruma geliyor. Tanıdığım İstanbul etrafında yükselen binalarla şehrin silueti bozuluyor." şikayetinde bulundu.

Şair Sezai Karakoç, mazeretleri sebebiyle törene katılmazken, sunucu Kenan Işık, Karakoç’un ‘Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine` isimli şiirini okudu.

"SANAT ADAMLARINA DAİMA İHTİYAÇ VAR"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sanat, kültür dünyasının çok ayrı bir alan, bu alanlarda faaliyet gösterebilmek için kabilyet ve Allah vergisi gerektiğini ifade etti. Sanat, kültür ve bilim alanındaki faaliyetleri daima koruyacağını daha Cumhurbaşkanı olduğunda söylediğini anlatan Gül, "Devletlerin, millletlerin güvenli şekilde yollarında güvenli gitmesi için sanat adamlarının, aydınların, yazarların daima ihtiyaç vardır. Siyatçiler konjektüre uyarlar ama sanatçılar, kültür adamları, düşünürler daima sağ duygularıyla ve vicdanlarıyla hareket ederler sonunda doğru yönlendirmeleri yaparlar." dedi.
Ülke olarak daima sanatçılara, fikir adamlarına en üst mertebeyi verdiklerini hatırlatan Gül, "Esas ödülü sizler bu millete verdiniz. Eserlerinizle verdiiniz. Bu ödülleri sizlere şükran göstergesi olarak veriyoruz. Türkiye birçok alanda kendini ispatlamış ilerlemiş. Bilim alanında çok büyük hamleler yaptık. Bunun 10 yıl sonra meyvelerini göreceğiz. Kültür ve sanat alanında da aynı şekilde olacak. Asırlar boyu kültür alanında çok değerli eserler veren millitemiz bundan sonra da vermeye devam edecektir." değerlendirmesi yaptı.
Ardından Gül, ödül alanlara plaket takdim etti. Daha sonra Gül ve eşi Hayrünisa Gül ödül alan sanat ve kültür adamlarıyla birlikte fotoğraf çektirdi.