Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün:

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, ülkede risk sermayesi fonlarının ve iş meleklerine benzer yapıların oluşturulması gerektiğini belirterek, "Bizde de yavaş yavaş iş melekleri gelişiyor.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün:
Daha işin başındayken gerçekten iş meleği olsunlar, o gençlerin girişimcilerini aynı zamanda geliştirmek için iş meleği olsunlar. Biliyorsunuz, Azrail de bir melek, Azrail gibi olmasın yani" dedi

Bakan Ergün, genç girişimciler ile işadamlarını buluşturan `Yenilikçi Ankara Proje Pazarı`nın Rixos Hotel`de düzenlenen açılış törenine katıldı. Toplantıya, Bakan Ergün`ün yanı sıra, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Doç. Dr. Aslan Balcı, TOBB Başkan Yardımcısı Faik Yavuz ve çok sayıda davetli katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Ergün, bu etkinlik sonucu çok önemli işbirlikleriyle ortaklıklar oluşacağına, yatırım ve ticaret alanları doğacağına ve gelecek için önemlikararlar alınacağına inandığını belirtti. Ergün, hem teknogirişimciler hem de proje pazarında teknogirişimcilerin projelerini gören diğer girişimcilerin yeni kararlar alacağına dikkat çekti. Bu etkinliğin teknogirişim sermayesinin tanınmasını sağlayacağını kaydeden Ergün, projelere olan ilgilerin artacağını ve projesi başarıya ulaşanlara ödüller verileceğini söyledi. Ergün, "Son yıllarda dünyanın değişik ülkelerine gerçekleştirilen ziyaretlerde, birçok üniversitede, Silikon Vadisi`nde değişik sektörlerdeincelemeler yaptık.Önemli firmaların temsilcileriyle biraraya geldik. Dikkatimizi çeken hususlardan birisi, özellikle ABD`de risk sermayesi fonlarının bu tür girişimlerin desteklenmesi ve geliştirilmesinde önemli rol oynadığını görmemiz olmuştur. Böylece genç girişimciler parlak fikirlerini önce projelere daha sonra da ürünlere dönüştürebiliyorlar. Şirketlerini büyütüp geliştirme imkanına sahip oluyorlar. Risk sermayesi fonlarıyla gençlerin bu projelerine yatırım yapanlar gelişen projelerden oluşan karaortak oluyorlar. Geleceğin teknolojileri karlı alanları neler olabilir? Hangi teknoloji hayatı etkileyecektir diye önce bir beyin fırtınası yapıyorlar, sonra da ellerindeki parayı o teknolojilerde gelişim yapmış olan yeni şirketlere yatırıyorlar. Kısa zamanda hem o şirketler büyüyor hem de kendileri çok yüksek karlar elde ediyorlar. Türkiye`de henüz bunu geliştiremedik, risk sermayesi fonları henüz tam olarak gelişmedi, çünkü biz de risk alma düşüncesi daha zayıf, hepimiz çok garanticiyiz. Hiçbir risk almadüşüncesi yok. Onun için biz risk sermayesi fonları üzerinde çalışacağız" diye konuştu

Risk alınmadan büyük kar alınamayacağını belirten Ergün, büyük risklerin büyük kar getireceğini anlattı

"ÜLKEDE İŞ MELEKLERİNE BENZER YAPILAR OLUŞTURULMALI" "Ülkemizde risk sermayesi fonlarını geliştirmek ve iş meleklerine benzer yapıları oluşturmak gerekiyor" diyen Ergün, "İş melekleri deyince aklıma geldi. Dünyada iş melekleri var, genç girişimcilerin girişimcilerine katılan onlara öncülük yapan destek veren ve ortak olan. Bizde de yavaş yavaş iş melekleri gelişiyor. Daha işin başındayken gerçekten iş meleği olsunlar, o gençlerin girişimcilerini aynı zamanda geliştirmek için iş meleği olsunlar. Biliyorsunuz, Azrail de bir melek, Azrail gibi olmasın yani.Bazen oluyor çünkü hemen şirketini ele geçireyim o benim olsun. Benim bünyemde eriteyim, ben kar edeyim. O girişimci, ne olursa olsun böyle değil bunun adı o zaman meleklik olmaz, melek olur da Azrail gibi olur" şeklinde konuştu

"ÖZEL SEKTÖRÜN BORÇLANMASI SEVİNİLECEK BİRŞEYDİR" İşadamlarının teknogirişimcilere yüzde 50`den fazla ortaklık teklif etmemesi gerektiğini kaydeden Ergün, teknogirişimcilerin memur, mühendis, Ar-Ge elemanına dönüştürülmemesi gerektiğini vurguladı. Son yıllarda ülkede girişimci ve yapılan yatırımlarda önemli bir artış yaşandığına dikkat çeken Ergün, güven ve istikrar ortamının oluşmasıyla yatırımların artacağını kaydetti. Ergün, 2002 yılında Türkiye`de sadece 43 milyar TL özel sektör yatırımı olduğunu anlatarak, 2010 yılında ise özel sektör yatırımının164 milyar TL`ye yükseldiğini belirtti. Ergün, özel sektörün borçlanması ve buna getirilen eleştirilere ilişkin olarak, "Özel sektör yurtdışından borç almış. Bu kötü bir şey değil. Bir Türk özel sektörünün yurtdışından kendi teminatlarıyla kredi bulabiliyor olması kadar iyi bir şey var mı? Özel sektör yurtdışından kredi bulmuş, devlet garantisi mi vermişiz biz ona? Hayır. Kendi müteşebbis gücünü, finansman kabiliyetini ve yatırımını garanti olarak göstermiş ve güvenilir bir firma haline gelmiş yurtdışında.Onun için bunlar üzülecek şeyler değil sevinecek şeylerdir" dedi

Girişimciliği artırmak için KOSGEB`le çok önemli çalışmalar yürütüldüğünü anlatan Ergün, 2010 yılına kadar sadece 6 bin kişinin girişimcilik eğitiminden istifade ettiğini fakat son 2 yıl içerisinde bu rakamın 50 bini aştığını vurguladı. Ergün, girişimcilik eğitimi alanlara kendi işlerini kurmak istediklerinde 27 bin TL`ye kadar geri ödemesiz, 70 bin TL`ye kadar geri ödemeli destekler sağlandığını belirtti. Ergün, "Sen işini kurmak istiyorsan 27 bin TL hibe, 70 bin TL de geri ödemeli faizsiz kredi, 2 yılödemesiz 4 yılda ödüyorsunuz" diye konuştu. "YAĞMA HASAN`IN BÖREĞİ" "Biz 27 bin TL girişimcilere hibe diye bir program başlattık" diyen Ergün, şunları kaydetti: "Bazı medya kuruluşları bunu, devlet girişimcilere hibe veriyor diye haber yaptılar. Yağma Hasan`ın böreği gibi takdim ettiler bunu. İnsanlar kuyruğa girmiş, devlet hibe veriyormuş biz de gidip alalım. Al parayı ne yaparsan yap, bir projen olmasa da gel, sadece söyle `ben şunu yapacağım` de sana hibe versinler. Böyle değil. İş fikrin olacak, onu projeye dökeceksin projen gerçekçi olacak. Teknogirişimci arkadaşlarımız, bu 100 bin TL`yi kolay mı aldılar? Proje yaptılar, o proje gerçekleştirilebilir bulunduondan sonra desteklendi yani bunlar yağma Hasan`ın böreği değil, öyle takdim etmeyin." Üzerinde durulması gereken önemli hususun yatırımların nicelik kadar nitelik olarak artması gerektiğini anlatan Ergün, 500 milyar dolar ihrat için yüksek katma değerli ürünlerin yapılması gerektiğini söyledi

"2012`DE 500 TEKNOGİRİŞİMCİYE DESTEK" Ergün, 2012`den sonra her yıl 500 teknogirişimciye destek vereceklerini belirterek, bütçenin 10 milyondan 50 milyona çıkacağını anlattı. Ergün, "2012`den itibaren bir yıl içerisinde projelerini belirli bir safhaya getiren yeni bir desteğe hasıl olduğunu gördüğümüz arkadaşlara da TÜBİTAK vasıtasıyla ikinci bir destek vereceğiz. Teknogirişim sermayesi desteği alan arkadaşlar arasından seçilecek, projesi kritik bir noktaya gelmiş olanlara 500 bin TL daha hibe destek programı hazırlıyoruz. 2012`de o projeyiTÜBİTAK vasıtasıyla hayata geçirme imkanımız olacak" dedi.

Teknogirişimcilerin risk sermayesi fonlarıyla, iş melekleriyle buluşup onlarla ortak olacağına dikkat çeken Ergün, şirketlerin ya kendilerinin büyük bir firma haline geleceğini yada ulusal veya uluslararası büyük firmalarla ortaklık kuracağını söyledi. Teknogirişim sermayesinden yararlananların bazılarının 10`ar kişilik gruplar halinde, 3 aylığına Silikon Vadisi`ne gönderileceğini vurgulayan Ergün, diğer teknogirişimcilerle buluşulacağını, şirketlerle görüşeceklerini ve teknogirişimcilerin tümmasraflarının karşılanacağını kaydetti

Toplantı sonrası, başarılı olan girişimcilere ödül verildi. Bakan Ergün ve Ankara Valisi Aladdin Yüksel `Yenilikçi Ankara Proje Pazarı`nın açılışını yaparak, üretilen ürünlerin bulunduğu proje pazarını gezdi

Kaynak: İHA