Sp Lideri Kamalak Bursa'da

Dr. Mustafa Kamalak, "Birinci hedefimiz, yaşanabilir bir Türkiye kurmaktır. Askerlik çağına gelmiş çocuğunu analar, babalar askere görül rahatlığı ile gönderemiyor. Çünkü Türkiye yaşanabilir bir ülke olmaktan çıkmıştır" dedi.

SP Bursa İl Başkanlığı 4`üncü Olağan Kongresi, Bursa Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi`nde yapıldı. Kongrede partililer, salonu hınca hınç doldurdu. Salonu selamlayan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Milli Görüşçüler olarak ecdatlarından aldıkları emaneti sağ salim gelecek nesillere aktarmanın temel görevleri olduğunu ifade etti. Kamalak, "Birinci hedefimiz, yaşanabilir bir Türkiye kurmaktır. Askerlik çağına gelmiş çocuğunu analar, babalar askere görül rahatlığı ile gönderemiyor.Çünkü Türkiye yaşanabilir bir ülke olmaktan çıkmıştır. İkinci hedef, yeniden büyük Türkiye`yi kurmaktır. Yeniden büyük Türkiye demek, bir zamanlar büyük Türkiye olan, Fatihlerin, Yavuzların, Kanunilerin Türkiye`sidir. Biz kuramazsak yazıklar olsun bize. Üçüncü hedef ise, İslam birliğini tesis etmektir. Dördüncü aşama, yeni bir dünya kurmaktır. Bunlar olmayacak şeyler değil, emin olun. Bu dünyada herkese yetecek kadar yer de var, yiyecek de var ama adil bir düzen yok. Sömürgeciler yüzünden milyonlarcainsan açlığa sefalete mahkum edilmiştir. Bu dünyaya kim nizam verecek, elbette Milli Görüşçüler" diye konuştu. Bir davanın haklılığının geçici kuru kalabalıklarla değil, ilahi iradeye uygunluğuyla ölçüldüğünü kaydeden Kamalak, "En büyük zaferler geçici kalabalıklarla değil, çelikten imana sahip, ne yapmak istediğini bilen imanlı kadrolarla kazanılır. Zaman zaman `kaç sefer bölündünüz` şeklinde sorularla karşılaşabilirsiniz. `Sizde bir yanlışlık var, ayrılanlar şu mevkiye geldi` gibi sözlerle karşılaşırsınız. Bu tür ayrılıklar tarihte ilk defa olmuş değildir. Sıratel müstakim üstünde yürüyenlerde bu tür kopmalarolur. Rabbimiz rahmeti üzerine numune olarak sınamıştır. Kuran-ı Kerim`de Bakara 246`ncı ayete bakarsanız; İsrail oğulları baştaki peygamberlerine `bize cihat için ruhsat verilsin de cihat edelim` dediler. Peygamberler de `sakın bu ruhsat verilince vazgeçmeyin` dediler. `Niye vazgeçelim` diye cevap verdiler. Daha sonra onlara ruhsat verildi; ancak ruhsat verilince çoğu kişi vazgeçti. Şimdi soralım ayrılanlar mı haklı, yoksa kalanlar mı kusurlu. Sizleri kutluyorum hak yolun yolcuları" dedi.