Tüsiav 'tecrübe Konuşuyor' Toplantısı

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Bakanlığının ilk yılında medya ile ilişkilerde sorunlar yaşadığını belirterek, "2003 yılında ha babam her fırsatta, her vesileyle bize giydiriyorlar.

Ya manşette, ya önemli sayfalardan birinde yer alıyoruz. Pamukova tren kazasıyla başlayan ve daha sonraki süreçte devam eden böyle bir gergin dönem yaşadık" dedi

Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği`nin `Tecrübe Konuşuyor` isimli geleneksel yemeği Dedeman Otel`inde düzenlendi. Yemeğe Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, sivil toplum kuruluşları başkanları ve yöneticileri de katıldı

Yıldırım, `tecrübe konuşuyor` dendiğinde yaşlandığını hissettiğini söyleyerek, tecrübenin denince insanın aklına yaşını başını almış, saçları kırlaşmış, Ali Coşkun gibi birinin akla geldiğini belirtti. Bunun üzerine eski Sanayi Bakanı Coşkun, `Ben bir Aliyim, o bin Ali` ifadelerini kullanırken, Yıldırım bunun üzerine `Hep böyle diye diye bütün angarya işleri bana attın` ifadelerini kullandı

Yıldırım, 30`dan fazla Devlet Başkanı`nın geldiği bir NATO toplantısında Ali Coşkun`a görev verildiğini hatırlatarak, "Ali Ağabey mihmandarlık yapacak. 30`dan fazla Devlet Başkanı, Başbakanı karşılayacak. O günlerde grip olmuş. Mecburen yapacak. Başbakan`a diyor ki: `Efendim bu önemli organizasyon. Buna `Bir Ali yetmez, Bin Ali lazım` diyor. Hemen bir telefon. Bin bir Ali olalım, bu işi daha rahat yaparız. Tabi biz İstanbul`da, kendisi Ankara`da gelenleri karşıladık. O gün akşama kadar elimiz silecekgibi geleni gideni karşılayıp, yerlerine uğurlamakla geçti. Ali Ağabey ile böyle güzel hatıralarımız var" ifadelerini kullandı. Yıldırım, 10 yılda birçok tecrübe edindiklerini ve bir çoğunun akıllarında olmadığını belirterek, anılarını yazmama pişmanlığı duyduğunu söyledi

İDO`yu (İstanbul Deniz Otobüsleri) sıfırdan dünyada küresel bir marka haline getirdiklerini kaydederek, İstanbul Büyükşehir Belediyesi`nin 2 kat trilyon yakın kaynak elde ettiğini anlattı. Markaların çalışarak oluştuğunu belirten Yıldırım, marka oluşturamamanın bedelini marka oluşturamayan ülkelerin ödediğini ifade etti

Tecrübenin okulu olmadığını kaydeden Yıldırım, hayatla başladığını, hayatla bittiğini söyledi. Yıldırım, "Tecrübenin mezun olma imkanı hiçbir zaman olmuyor. Tecrübeler mutlaka anlam kazanıyor. Eğer hata yapmamak için çok gayret ederseniz, o zaman da tecrübe sahibi olmanıza imkan yok. Mutlaka hata yapacaksınız. Eğer iflas etmemişseniz, tercihen birkaç sefer iflas edip tekrar canlanmamışsanız, esasında iş adamı olmanın, iş sahibi olmanın önemini bir anlamda kavrayamazsınız" şeklinde konuştu. Yıldırım, Bakanlığının ilk yılında medya ile ilişkilerde sorunlar yaşadığını belirterek, "2003 yılında ha babam her fırsatta, her vesileyle bize giydiriyorlar. Ya manşette, ya önemli sayfalardan birinde yer alıyoruz. Pamukova teren kazasıyla başlayan ve daha sonraki süreçte devam eden böyle bir gergin dönem yaşadık" ifadelerini kullandı

`Yine o dönemlerin bir tanesinde bana birisi dedi ki: `Sayın Bakan, sen medya ilişkilerinde biraz hassas davranıyorsun` Onların da istediği bu. `Ne yapacağız?` `Bir kere, öğleden önce bakma` dedi. Akşam 4`den sonra bakarsın. Ondan sonra da haberin harareti geçmiş olur. Bütün verimini, gününü yok ediyor` dedi. Bir de bunları çok fazla ciddiye alma" diyerek, `Erdal İnönü gibi yapmasını söylediğini aktardı

Erdal İnönü`nün taktiği ise, kendi ile ilgili haberlere inanmaması fakat başkaları ile ilgili haberlere inanması olduğunu ifade eden Yıldırım, aynı taktiği kullandığını belirtti

Kendisi hakkında eleştiri yapan bir gazetenin genel yayın yönetmeni ile arasında geçen diyalogda, genel yayın yönetmenine serzenişte bulunduğunu ifade eden Yıldırım, manşete tebessüm eden bir fotoğrafını koymadığı için Genel Yayın Yönetmeni`ne serzenişte bulunduğunu anlattı

Tecrübenin bilgi, görgü ile desteklenmediği takdirde anlamı olmadığını belirten Yıldırım, hayatın dinamik olduğunu ve her gün değiştiğini söyledi. Yıldırım, "Tecrübe imle tutuculuğu birlikte yürütürseniz, o zaman işin tadı kaçar. Mutlaka bilgiyi, görgüyü, değişimi de tecrübeyle birlikte götürmek lazım. Aksi halde o tecrübede çok fazla işe yaramamış olur" dedi

Gazetelerdeki ilanlara da atıf yaparak, eleman arayan ilanların tecrübe istediğini söyleyen Bakan Yıldırım, "O vasıflara gelmek nasıl olacak? Bir fırsat vermezseniz, şans tanımazsanız, gökten zembille inerek o vasıfları insan kazanamaz ki. O aşamalardan geçmesi için mutlaka fırsat tanınması lazım ki tecrübe sahibi olsunlar" şeklinde konuştu

İDO`da Genel Müdür olduğu sırada 1999 depremine şahit olduğunu belirterek, gemilerle depremin boyutları konusunda gemilerden bilgi aldıklarını söyledi. Gemilerle İstanbul`dan deprem bölgelerine insanı, araç gereci taşıdıklarını kaydeden Yıldırım, bu hizmetlerden dolayı Başbakan Ecevit`in teşekkür ettiğini belirtti

Yıldırım, ÖTV`nin kaldırılması için kendisine söz verildiğini anlatarak, fakat uygulanmadığını belirtti ve Bakanlık döneminde bunu gerçekleştirdiğini söyledi. Yıldırım, turizmle uğraşan yatlar, toplu taşıma araçları taşıma da yüzde 50, yükte 80 civarında artış olduğunu söyleyerek, "Balıkçılar limandan bile açılamıyorlardı. 2,5 milyar bugüne kadar destek verdik. Getirisi bunun kat kat üzerinde oldu. O yüzden ister siyasette olun, ister ticarette olun, ister bilim adamı olun, insanların sözünüze itibaretmesi gerekir. Güven terkin etmeniz lazım" dedi

Van depreminde en önemli konunun iletişim olduğunu ortaya koyan Yıldırım, Türkiye`yi 25 bölgeye ayırdıklarını ve yedek haberleşme sistemi kurduklarını ifade etti. Yıldırım, "Bunun sayesinde sistem devreye girdi, onca yüklenmeye rağmen iletişim çökmedi. Deprem olduktan 10 dakika sonra bütün operatörleri aradık. Dedim ki: `Özellikle Van ve Erciş bölgesindeki abonelere hemen bir mesaj çekeceksiniz. Yardıma ihtiyaçları varsa, 112`ye ve 155`e tuşlasınlar`. Göçük altındaki birçok insan mesajla konumlarınıbildirdi, yardım taleplerini bildirdi ve hemen kurtarma ekipleri o bölgelere yönelerek birçok insanımızı kurtardı. Bir tanesinin bilye hayatını kurtarmaya vesile olduysak bu bile cihana değer bir iştir. Bunlar tecrübeyle oluyor. Tecrübenin sonra yaşayacağınız olaylarla başarınıza çok ciddi katkısı var" şeklinde konuştu

Bir muhabirin 3G yayında Van-Erciş arasında iletişim olmadığı haberine de değinen Yıldırım, böyle tecrübelerinde yaşandığını kaydetti

Yıldırım, yaptığı hizmetlerden de bahsederek, 2011 Ağustos ayı itibariyle 15 bin 75 kilometre yol yaptıklarını söyledi. Yıldırım, "6 bin kilometreden aldık, 21 bin kilometrenin üzerine çıkardık. Türkiye bir yandan ulaşımda çağ atladı. Bunu sadece Türkiye içinde değil, Türkiye`ye ziyarete gelen yabancılar bunu daha iyi gördüler" şeklinde konuştu

Bazı ana koridorları belirlediklerini anlatan Yıldırım, tamamlanmamış ana koridor kalmadığını belirti. Türkiye`nin zaman ve yakıt tasarrufu sağladığını ifade eden Yıldırım, buradan 9,2 milyar TL tasarruf sağladıklarını söyledi

Trafikte sürücü ve yol hatalarının ilk sıralarda olduğunu belirten Yıldırım, trafik kazalarında sürücü hatalarının ön plana çıktığını ve yol hatalarının 5. sırada olduğunu belirtti

Yıldırım 2007 seçimlerinden önce Erzincan`ın bir köyüne gittiklerini ve çeşme başında oturan teyzenin köye ADSL ve Messenger gibi isteklerle geldiğini belirtti. Yıldırım, bunları bilmediğini söylemesi üzerine ise teyze,"Yavrum Bakan olmuşsun ama cahil kalmışsın" ifadelerini kullandığını söyledi

Bakan Yıldırım`a, yemeği düzenleyen kurum TÜSİAV ve diğer sivil toplum kuruluşları tarafından plaket hediye edildi. Bakan Yıldırım, evde koyacak yer olmadığı gerekçesiyle eşinin plaketleri istemediğini anlattı

Bakan Yıldırım, ameliyat olan Başbakan Erdoğan`a da `geçmiş olsun` dileklerini iletmeyi de unutmadı.
Kaynak: İHA