1. Antalya Oftamoloji Söyleşileri

1.

1. Antalya Oftamoloji Söyleşileri
Antalya Oftamoloji Söyleşileri, Antalya Dünyagöz Hastanesinde yapıldı. Kongreye Dünyagöz Antalya Başhekimi Opr.Dr. Hakan Silivrikaya, Opr. Dr. Bayram Yapıcı, Girit Üniversitesi Rektörü, ESCRS Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İoannis Pallikaris, Medikal Koordinatör Opr. Dr. Akın Banaz katıldı. Toplantıda konuşan Opr.Dr. Bayram Yapıcı, Presbyopia kornea çözümlerle ilgili bilgi verdi. Presbyopia`nın Yunancada yaşlanan göz anlamına geldiğini ifade eden Yapıcı "Hepimiz yaşlanıyoruz. Vücutta yaşlanmayla ilgili belirtinin bir tanesi de yakını görmenin bozulması. Yakın görme tedavisinde çeşitli tedaviler var. Cerrahi çözümler, kornea çözümler ve göz dışı cerrahiler. Yaklaşık 8 ile 32 arasında nokta spot tedavi yapılıyor. Uygulama çok kolay, hızlı. Hatta ofis şartlarında bile uygulanabilir bir yöntem.Doku uzaklaştırılması, doku azalması gibi çeşitli komplikasyonlarla karşılaşmanın olmadığı bir yöntemdir" dedi

Korneanın merkezine tamamen dokunmadan yapıldığını belirten Yapıcı, bunun oldukça efektif bir yöntem olduğunu ama asla kalıcı olmadığını da ifade etti. Zaman içerisinde elde edilen sonuçların bir kısmının geri geldiğini söyleyen Yapıcı, şöyle konuştu: "İyi tarafı şu. Tekrarlanabilir bir yöntem. Hastaya bir kaç defa tekrar uygulanabilir. Burada bilinmesi gereken şu, yine tek göz yapılıyor, non-dominant gözünün tespit edilmesi çok önemli. Uzakta emetrop hastalara yapılması lazım. Oldukça kolay yapılışıvar. Stabil ve güvenli bir cerrahi ile yapılıyor." Yapıcı, daha sonra konuşmalarına şöyle devam etti: "Etki mekanizması iki türlü. Bir tanesi küçük bir delikten akomodasyon amplitüdü genişletiyor, insanların yakını görmelerini artırıyor. Bir başka yöntem ise korneanın merkezini dipleştiriyor. Kornea o kadar hassas bir yapı ki, kornea merkezindeki bir-iki mikronluk oynama bile görmeyi oldukça değiştiriyor." Yakın görme bozukluğu ile ilgili konuşan Dünyagöz Antalya Başhekimi Opr.Dr. Hakan Silivrikaya, şöyle konuştu: "Bugün hâla kullandığımız bifokal gözlüklerin ilk defa daha sonra Amerikan başkanlığı da yapan Benjamin Franklin`in bulduğu söyleniyor. Paris`te elçi olarak görev yaparken bu gözlükleri ilk defa kullanmış ve etrafta herkese de dağıtarak sağladığı söylenmektedir. Mercekle alakalı daha derinlere inmek istediğimiz zaman yapacağımız şey merceğin alınması. Arkasından gözün içerisine bir mercekyerleştirilmesi. Gözün içerisine mercek yerleştirirken önümüzde bir çok opsiyon var. Ya monofokal bir lens yerleştirip bunun monovizyonunu yapıp bir göze eksi bir buçuk civarında bir miyop diğer gözü mümkünse sıfır civarında bırakıp, uzak yakın görmeyi ortadan kaldırmak mümkündür." Yıllardır uygulamaya çalıştıklarını ama hastaların tereddüdü üzerine karar veremediklerini anlatan Silivrikaya, 70 yaşındaki bir hastanın kendi ricasıyla böyle bir ameliyatı gerçekleştirdiklerini söyledi. Hastanın monovizyon ameliyatı yapmasını istediğini anlatan Silivrikaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Uzun yıllar tıpta uğraşıp bulduğumuz, yapıp yapmayacağımızı düşündüğümüz şeyi o bir anda kararını verdi. `Diğer gözümü yakını görür şekilde yap` dedi. Çok fazla dışarıda vakit geçirmeyen, evinde daha çokvakit geçiren kişilerde çok başarılı sonuç veriyor. Gece ışık parlamaları, iki gözün bir birinden farklı görmesine bağlı ufak problemler oluyor, ama hedef kitlesi eğer uygunsa gerçekten çok başarılı" Medikal Koordinatör Opr.Dr. Akın Banaz son dönemlerde blefaroplasti ameliyatının çok sık yapıldığına değindi. Üst kapakta ağırlık hissinden kurtulmak, görme alanındaki genişlenme, hatta baş ağrılarından kurtulma gibi faydalarının olduğunu ifade eden Banaz, şunları söyledi: "Üst blefaroplasti de tek fayda estetik sonuç değil. Özellikle oradaki ağırlık hissinden kurtulmak ve görme alanının genişlendirilip rahatlaması her zaman hastaların ifade ettiği bir gerçek. Bir defa yapıldığında da etkisi devamlısürdüğü için kaç yaşında olduğunun çok bir önemi yok. Böyle bir şey gerçek değil, biraz bekleyelim daha sonra yapalım ki daha ihtiyaç olmasın. Kaç yaşında yapılırsa yapılsın, doğru hastaya yapılır ise etki ömür boyu sürüyor. Hastanın mutlaka gerçekçi beklentileri olması lazım." Erkekler ve kadınlarda vücut yapıları farklı olduğu gibi göz kapaklarının da farklı olduğuna değinen Opr. Dr. Akın Banaz, sözlerine şöyle devam etti: "Erkekte ve kadında sonuç almada bazı farklılıklar söz konusudur. Erkeklerin ve kadının özelliklerini ihmal etmeden müdahale etmemiz gerekiyor. Fakat kaşta eğer düşüklük varsa bu üst kapak fonksiyonunu etkileyebiliyor. Bunun için kaş pozisyonunu mutlaka tespit etmemiz gerekiyor. Erkek ve kadını ayırt etmek lazım. Vücut yapıları farklı olduğu gibi gözkapakları da farklıdır."
Kaynak: İHA