Chp, Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılmasını İstedi Tbmm
CHP, kadına yönelik şiddetin nedenlerinin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi.
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu ve 38 milletvekilinin imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2002-2010 yılları arasında kadın cinayetlerinde yüzde 1400 artış olduğu belirtildi
Gerekçede, 2003`te 83, 2004`te 164, 2005`te 317, 2006`da 663, 2007`de bin 11, 2008`de ise 806 kadının yaşamını yitirdiği ifade edilerek, rakamların, kadına yönelik şiddetin yıldan yıla yükseldiğini ortaya koyduğu kaydedildi
Münevver Karabulut, Ayşe Paşalı, Güldünya Tören ve Tuğba Özbek`in, kadın cinayetlerine verilebilecek örneklerden sadece birkaçı olduğunun vurgulandığı gerekçede, bu yılın ilk 6 ayı içinde 130 kadının cinayete kurban gittiği belirtildi. Gerekçede, ``Bu da devletin, hükümetin ve toplumun kadına bakış açısında bir gelişme olmadığının göstergesidir`` denildi
Okulda, evde, çalışma hayatında kadına yönelik fiziksel ve psikolojik şiddetin örneklerine rastlandığının kaydedildiği gerekçede, kadınlara yönelik saldırıların engellenmesi ve eşitsizliklerin giderilmesi için öncelikle şiddetin kaynağının belirlenmesinin önemine işaret edildi
Aile içi şiddet başta olmak üzere, her türlü kötü muamelenin engellenmesinde TBMM`ye sorumluluk düştüğünün vurgulandığı gerekçede, şu görüşlere yer verildi: ``Kadına karşı şiddetin yasal, ekonomik, kültürel, sosyal ve siyasal nedenlerinin ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde tespiti konusunda parlamentoya önemli görevler düşmektedir. Ancak bu yolla, bu toplumsal sorunun çözümü yönünde ciddi bir adım atılabilecektir
Kadın zaten toplum içinde hor görülüp, dışlanmaktadır. Ayrıca bir de fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmaktadır. Üstelik şiddeti uygulayanlar değil, mağdur olan kadınlar suçlanmaktadır. Bu durum sadece şiddeti uygulayanları sözle kınayarak geçiştirilemeyecek kadar önemlidir. Bunun hukuksal ve toplumsal yaptırımları olmalıdır. Şiddete maruz kalan kadının temel ihtiyaçlarının karşılanması yanında psikolojik olarak da desteklenmesi gerekir. Sadece yasal düzenlemelerle bu sorununun çözülemediği ortadadır. Hükümet, yasal düzenlemelerin yanında sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içinde kadın-erkek eşitliğinin vazgeçilmezliğini toplumun tüm kesimlerine anlatacak eğitim ve yayın faaliyetlerini başlatmalıdır.``
Kaynak: AA
Gerekçede, 2003`te 83, 2004`te 164, 2005`te 317, 2006`da 663, 2007`de bin 11, 2008`de ise 806 kadının yaşamını yitirdiği ifade edilerek, rakamların, kadına yönelik şiddetin yıldan yıla yükseldiğini ortaya koyduğu kaydedildi
Münevver Karabulut, Ayşe Paşalı, Güldünya Tören ve Tuğba Özbek`in, kadın cinayetlerine verilebilecek örneklerden sadece birkaçı olduğunun vurgulandığı gerekçede, bu yılın ilk 6 ayı içinde 130 kadının cinayete kurban gittiği belirtildi. Gerekçede, ``Bu da devletin, hükümetin ve toplumun kadına bakış açısında bir gelişme olmadığının göstergesidir`` denildi
Okulda, evde, çalışma hayatında kadına yönelik fiziksel ve psikolojik şiddetin örneklerine rastlandığının kaydedildiği gerekçede, kadınlara yönelik saldırıların engellenmesi ve eşitsizliklerin giderilmesi için öncelikle şiddetin kaynağının belirlenmesinin önemine işaret edildi
Aile içi şiddet başta olmak üzere, her türlü kötü muamelenin engellenmesinde TBMM`ye sorumluluk düştüğünün vurgulandığı gerekçede, şu görüşlere yer verildi: ``Kadına karşı şiddetin yasal, ekonomik, kültürel, sosyal ve siyasal nedenlerinin ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde tespiti konusunda parlamentoya önemli görevler düşmektedir. Ancak bu yolla, bu toplumsal sorunun çözümü yönünde ciddi bir adım atılabilecektir
Kadın zaten toplum içinde hor görülüp, dışlanmaktadır. Ayrıca bir de fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmaktadır. Üstelik şiddeti uygulayanlar değil, mağdur olan kadınlar suçlanmaktadır. Bu durum sadece şiddeti uygulayanları sözle kınayarak geçiştirilemeyecek kadar önemlidir. Bunun hukuksal ve toplumsal yaptırımları olmalıdır. Şiddete maruz kalan kadının temel ihtiyaçlarının karşılanması yanında psikolojik olarak da desteklenmesi gerekir. Sadece yasal düzenlemelerle bu sorununun çözülemediği ortadadır. Hükümet, yasal düzenlemelerin yanında sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içinde kadın-erkek eşitliğinin vazgeçilmezliğini toplumun tüm kesimlerine anlatacak eğitim ve yayın faaliyetlerini başlatmalıdır.``