Muğla Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğrencileri Atık Su Tesisini Gezdi

Muğla Üniversitesi (MÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim görevlileri ve öğrenciler, belediyenin yapmakta olduğu atık su arıtma tesisini gezdi.

Muğla Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğrencileri Atık Su Tesisini Gezdi
Dünya Bankası`ndan alınan uzun vadeli krediyle yaklaşık 16 milyon 700 bin lira sözleşme bedeliyle yapılar tesisin inceleme gezisine Yrd. Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, Yrd. Doç. Dr. Nihal Yılmaz ve Yrd. Doç. Dr. Altuğ Saygılı eşliğinde 4. sınıf öğrencileri katıldı.

Uygulama gezisine rehberlik eden Muğla Belediyesi Çevre Mühendisi Osman Ateş, tesisin sahip olduğu teknolojiyle Türkiye’deki en modern dört taneden biri olduğunu, arıttığı suyun hassas alanlar için uygun olacağını söyledi. Benzer teknolojiye sahip tesisler arasında en düşük maliyetle yaptırılan tesis olduğunu, ihtiyacı olan enerjinin yüzde 40’ını geri kazanım yoluyla elde edeceğini belirten Ateş, aynı atık su debisini arıtan benzer tesislere göre yüzde 60 daha az alan işgal edecek şekilde tasarlandığını anlattı. Biyolojik koku giderim ünitesinin bulunduğunu ve herhangi bir olumsuz etkiye yol açmayacağını, PLC sistemiyle kontrol edileceğini, çalışmasının SCADA sistemiyle tamamen otomatik olarak bilgisayardan takip edileceğini ifade etti. Çevre Mühendisi Ateş, tesisin inşası esnasında 40 bin metreküp kazı ve 40 bin metreküp dolgu yapıldığını, 2025 yılına kadar hiçbir ilave yatırım yapılmadan hizmet vereceğini, ilk maliyetinin yüzde 15’i kadar ilave bir yatırımla 2040 yılına kadar devam edecek şekilde dizayn edildiğini açıkladı.

Osman Ateş, tesisin inşasında kullanılan demir ve betonla yaklaşık 10 daireli 45 apartman yapılabileceğini, üretilen biyogazdan elde edilen günlük elektrikle yaklaşık 360 hanenin bir aylık ihtiyacının karşılanabileceğini söyledi. Devreye alınmasıyla şehiriçinde vidanjörlerin sebep olduğu koku, gürültü ve trafik sıkışıklığının yüzde 80 azalacağını vurgulayan Ateş, arıtma işleminden elde edilen çamurdan biyogaz üretildikten sonra kalan ürünün organik gübre olduğunu, geçerli yönetmelikler gereği bunun otoyol refüjlerindeki yeşil alanlarda kullanılabildiğini, ilerleyen dönemlerde tarımda da kullanılmasının mümkün olduğunu sözlerine ekledi.