Sütlüoğlu: Rize’de Çayın Yanı Sıra Kivi ve Benzeri Ürünler De Desteklenmeli

İmdat Sütlüoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, Rize ve çevresinde üretilen kivinin hasat döneminin geldiğini hatırlatarak, bir dizi çalışmayla kivi üretiminin artırılması için destek sağladıklarını belirtti. Çayda olduğu gibi kivide de haşere olmadığı için kimyasal mücadele yapılmadığını ifade eden Sütlüoğlu, "Haşere mücadelesi yapılmadığı için bölgede üretilen kivi diğerlerine göre özellikli ürün konumuna geliyor. Bölge kivilerimizde haşere kimyasalı kalıntısı yok ve doğal gübre kullanılıyor." dedi.
Çayın tamamını organik üretme projesinden kivinin de yararlanacağını söyleyen Sütlüoğlu, şöyle konuştu: "Zaten iyi bir ürün olan bölge kivisi, organik olarak rakipsiz olacak. Gerek Türkiye gerekse dış pazarlarda önemli yer edinecek. Çiftçilerimiz çayın yanı sıra kivi üretimi yapsın. Çay ve kivi birlikte insanları bir ailenin geçimine yetecek gelir düzeyine ulaştırabilir. Bunu yapmalarını tavsiye ediyorum. Çünkü ülkemiz, üretim iç talebi karşılayamadığı için hala büyük miktarda kivi ithal ediyor. Bu nedenle üretmekten korkmamak lazım. Taşıdığı değerler itibarıyla farklı olan bölge kivimiz dış pazarlarda da rahatlıkla yer bulur."
Kivinin hak ettiği değere satılabilmesi için soğuk hava depolarının yaygınlaştırılması gerektiğini belirten Sütlüoğlu, "Yıllar önce Ardeşen belediye başkanlığım döneminde soğuk hava deposu kurulmasına öncülük etmiştim. O dönemden bu yana bölgede soğuk hava deposu yapılmadı. Soğuk hava depoları yapılarak en azından birkaç ay piyasa düzgün oluşuncaya kadar kivi burada saklanmalı, üreticinin malını değerinde satabilmesine imkan verilmelidir. Bu konuda ilgili olan herkesi çalışma yapmaya davet ediyorum." diye konuştu.
Rize`nin aynı zamanda narenciye bölgesi olduğunu, çeşitliliğinin artırılmasının üreticiye önemli kazanç sağlayacağını kaydeden Sütlüoğlu, şunları söyledi: "Bölgenin temel ürünü çaydır. Çayın yanı sıra kivi ve benzeri ürünleri desteklemeye devam etmemiz lazım. Bölgemiz aynı zamanda bir narenciye bölgesi. Ürün çeşitliliğimize de dikkat etmemiz lazım. Çok önceden olan ve şimdi olmayan meyveleri tekrar bölgede çoğaltmamız lazım. Bu konuda araştırma enstitümüzde çalışma başlattık. Bu meyve türlerini temin ederek bölgemizi meyve çeşitliliği açısından eski zenginliğine kavuşturmayı hedefliyoruz. Doku kültürü laboratuvarını tesis ettikten sonra çay ve meyve türlerinde fidan üretimini hızla gerçekleştirebileceğiz."